Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" davası ile bununla birleştirilen "yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması" davasının ve buna karşı açılan "yoksulluk nafakasının azaltılması ve iştirak nafakalarının kaldırılması"na ilişkin mukabil davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (karşı davacı) tarafından; yoksulluk nafakasının arttırılmasına ilişkin hüküm yönünden; davalı-davacı (karşı davalı) tarafından da; velayetin değiştirilmesi, yoksulluk nafakasının artış miktarı, iştirak nafakaları, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,...

    GEREKÇE : Dava, iştirak nafakalarının arttırılması, yoksulluk nafakası talebi niteliğindedir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Mahkemece, davacı kadının boşanma davasındaki beyanını yoksulluk nafakasından feragat edildiği anlamında olduğu ve kendisini bağlayacağı, bu nedenle yoksulluk nafakası talep edemeyeceği gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların İzmir 9. Aile Mahkemesinin 28/04/2016 tarihinde kesinleşen kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davacı kadının 01/10/2015 tarihli celsede "kendim için nafaka, ve tazminat talebim yoktur" şeklinde beyanda bulunduğu, mahkemece de taraflar arasında tanzim edilen protokolün "karşılıklı olarak nafaka maddi ve manevi tazminat talebimiz yoktur" şeklindeki 5.maddesinin onaylanmasına karar verildiği görülmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : TMK'nın 355. maddesi uyarınca, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı hâller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava; Ankara 10. Aile Mahkemesi'nin 2019/34 XX 459/97 K sayılı ilamı ile hükmedilmiş iştirak ve yoksulluk nafakalarının ÜFE artışı akabinde miktarlarının tespiti talebini içermekte olup, davacı tarafça yapılan ıslah akabinde iştirak nafakası yönünden iştirak nafakasının arttırılması davasına dönüştürülmüştür. Davacı tarafça iştirak nafakası yönünden ıslah talebinde bulunulmakla birlikte, yoksulluk nafakası yönünden ıslah işlemi yapılmamış, yoksulluk nafakasına ilişkin dava dilekçesindeki tespit talebinden açıkça feragat edilmemiş ya da açıkça vazgeçilmemiştir....

      Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası artırılması/indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili, dava dilekçesi ile; ödenmekte olan 400 USD yoksulluk nafakası ile 200 USD iştirak nafakasının yeterli olmadığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 500 USD, iştirak nafakasının 400 USD olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, karşı dava dilekçesi ile; davalının boşanma döneminde çalıştığını, şu anda emekli olduğunu, yeniden evlendiğini, aylık gelirinin azaldığını, kirada kaldığını belirterek; nafakanın, eski eş için 200.00 TL'ye, ortak çocuk için 400.00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, önceki nafaka arttırım davası ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının aylık 150,00 TL'ye yükseltildiğini, kira ödediği, müşterek çocuğun büyüdüğü ve ihtiyaçlarnın artması nedeniyle nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 600,00 TL'ye ve müşterek çocuk için de iştirak nafakasının aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, maddi durumunun iyi olmadığını, yeniden evlendiğini, çocuğu olduğunu, davacının çalıştığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Aile Mahkemesi'nin 2017/275 Esas 2019/456 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Baran yararına aylık 350,00 TL, müşterek çocuk Beren yararına aylık 200,00 TL iştirak nafakasına ve davacı kadın yararına aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, iş bu kararın 10/09/2019 tarihinde kesinleştiği, kararın kesinleşme tarihi ile iş bu dava arasındaki üfe artış oranı, paranın alım gücü, tarafların bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı, sosyal ekonomik durumları, hak ve nesafet kuralları ile Yargıtay kararları dikkate alınarak hüküm kurulduğu" gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk Baran lehine hükmedilen aylık 350,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 875,00 TL'ye, müşterek çocuk Beren lehine hükmedilen aylık 200,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL'ye arttırılmasına, iştirak nafakalarının her yıl üfe oranında arttırılmasına ve davacının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Arttırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından davalı ile kendisinin ortak çocukları için boşanma dosyasında belirlenen iştirak nafakalarının 900 TL olarak arttırılması talebi ile iştirak nafakalarının arttırılması davası açılmıştır. Mahkemece “Açılan davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren müşterek çocukların her bir için daha önce hükmedilen aylık 300 er TL lik nafakanın 200 er TL daha artırılarak aylık 500 er TL iştirak nafakası olarak devamına” karar verilmiş olup, hükmün taraflarca istinaf yoluna gidilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır....

            İlk derece mahkemesince verilen ikinci hükümde ise davacı kadın yararına 250 TL tedbir ve 600 TL yoksulluk nafakası ile velayetleri anneye verilen müşterek çocuklar için 400’... TL tedbir ve iştirak nafakalarına hükmedilmiş olup davalı erkeğin istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine erkeğin kusur tespitine yönelik istinaf talebi kabul edilerek sair hususlar esastan reddedilmiştir. Hüküm, davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. İlk derece mahkemesince ilk hükümde kadın yararına hüküm altına alınan yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarları sadece davalı erkek tarafından istinaf edilmiş olup bu miktarlar yönünden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur....

              .-2010/665 K.sayılı boşanma ilamı ile davacı kadın ve müşterek çocuk için hükmedilen 275' er TL yoksulluk ve iştirak nafakasının 750 TL’ye artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, iştirak ve yoksulluk nafakalarının 475’er TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir....

                UYAP Entegrasyonu