Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı (k.davalı) vekili sair temyiz itirazları yerinde değildir.Taraflar arasında görülen boşanma davasında davacı kadının işsiz olması nedeniyle 150 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve kararın 29.07.2009 tarihinde kesinleştiği, bu davanın ise 11.02.2011 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Sosyal ve ekonomik durum araştırması sonucunda davacı kadının SHÇEK'nda bakıcı anne olarak çalıştığı, aylık 900 TL maaş aldığı, davalının Jandarma Astsubay olarak görev yaptığı ve 2.196 TL maaş aldığı, evlendiği tesbit edilmiştir.Asıl davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, birleşen davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da azaltılması talep edilmektedir.4721 sayılı TMK.nun 175.maddesi gereğince “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.”...

    Mahkemece; iştirak nafakasının artırılması talebinin kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası bağlanması talebinin ise boşanma dosyasında davacının yoksulluk nafakası talebinden vazgeçtiği gerekçe gösterilerek, reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve davalı temyiz etmektedir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Ancak; taraflar, ...... ....Aile Mahkemesinin 2009/275 E.-2012/357 K.sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Yargılama esnasında davacı kadın “kendisiyle ilgili nafaka ve tazminat talebi olmadığını” beyan etmiş, mahkemece de; “Taraflar birbirinden nafaka ve tazminat talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine mahal olmadığına” hükmedilmiştir....

      İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacı kadın, Zilşan İrem, Yüşra Gülşah ve Yılmaz Yüşa için dava tarihinden geçerli olmak üzere belirlenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının 325 TL olarak belirlenmesine, karar kesinleştikten bir yıl sonra Üfe oranında artış uygulanmasına, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; 944 TL olan iştirak nafakasının 500 TL'ye düşürülmesini isteyerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafından yalnızca iştirak nafakası miktarı bakımından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup yoksulluk nafakası yönünden verilen karar istinaf incelemesi dışında bırakılmıştır. Hal böyle olunca davalı açısından hükmün miktar itibariyle kesinlik sınırını belirlemede iştirak nafakası bakımından verilen kararın esas alınması gerekmiştir....

      nın velayetinin, müvekkili davacıya verildiğini ve 200.00 TL iştirak nafakası bağlandığını; müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, müvekkilinin de bağırsak kanseri olup, tedavi gördüğünü, maddi anlamda zor durumda olduğunu ileri sürerek; iştirak nafakasının aylık 300 TL'ye çıkartılmasına, müvekkili lehine de aylık 500.00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, "Tarafların TMK'nun 166/3.maddesi uyarınca anlaşmalı olarak boşanmaları ve boşanma kararı ile davacı tarafa yoksulluk nafakası takdir edilmemesi nedeniyle, boşanmayla taraflar arasındaki evlilik birliği sona erdiğinden; sonradan davacı yararına yoksulluk nafakasının takdirinin mümkün olmadığı gerekçesiyle" yoksulluk nafakası talebinin reddine; davalı tarafın gelir durumu ile küçüğün ihtiyaçları dikkate alınarak, iştirak nafakasının aylık 260 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

        Davacı vekili, tarafların daha önce boşandıklarını, müşterek çocuk Alperen'in velayetinin müvekkiline bırakıldığını, en son tarihli mahkeme ilamı gereğince müvekkili için hükmedilen yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının ayrı ayrı 175,00 TL'ye artırıldığını, müvekkilinin ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, nafakaların yetersiz kaldığını ileri sürerek müvekkili için hükmedilen yoksulluk nafakasının 350.00 TL'ye, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının 400.00 TL'ye artırılmasını ve davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; yoksulluk ve iştirak nafakalarının ayrı ayrı 280.00 TL'ye artırılarak davalıdan tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, velayet, tedbir ve iştirak nafakaları ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, bozma öncesi verilen 20/10/2015 tarihli ilk hükümde kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuk yararına aylık 150,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiştir....

            Toplanan delillerin değerlendirilmesi neticesinde; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü de dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası ve ortak çocuk lehine hükmedileniştirak nafakasının miktarı uygundur. Bu sebeple Dairemizin 11.04.2018 tarih, 2016/15216 esas, 2018/4880 karar sayılı bozma ilamının 4. (yoksulluk nafakasına yönelik bozma)ve 5. (iştirak nafakasına yönelik bozma) bentlerinin kaldırılmasına, hükmün yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası yönlerinden de onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere kadının karar düzeltme isteğinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 440-442. maddeleri gereğince kısmen KABULÜNE, yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple Dairemizin 11.04.2018 tarih, 2016/15216 esas, 2018/4880 karar sayılı bozma ilamının 4. (yoksulluk nafakasına yönelik bozma) ve 5....

              Aile Mahkemesinin 2008/1234 E. 2011/913 K. sayılı ilamında davacının Aslıhan Sevim davalının ..., dava konusunun boşanma olduğu mahkemece tarafların boşanmasına velayet ve şahsi münasebet tesisine, davacı lehine de maddi ve manevi tazminatı, yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmiş olup takip dosyasından takip talebinde boşanma kararının eklentileri olan yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi alacakları yargılama ve vekalet giderlerinin takibe konulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, fer'i alacakların boşanma kesinleşmeden icraya konulamayacağı, ayrıca boşanma kesinleşmeden yoksulluk ve iştirak nafakasının istenemeyeceği nedenleriyle iptallerinin istendiği görülmektedir. HMK.nun 367/2. maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümleri de aynı kurala tabidirler....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının kendi lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince bu yöne ilişkin olarak verilen hüküm davacı kadın tarafından istinaf edilmediğinden kesinleşmekle davacı kadının, kendi lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarlarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacı kadının iştirak nafakasına yönelik ve davalı erkeğin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; icra takibine konu iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasına ilişkin ilamın henüz kesinleşmediğini, Mahkemece hükmedilen aylık 9.500,00 TL yoksulluk nafakasının Yargıtay'ca fahiş bulunarak bozulduğunu, bozulan kararın icra takibine konu yapılamayacağını, yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının ancak kararın kesinleşmesinden sonra istenebileceğini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu