Davalı-davacı kadın vekili ise; Hükmedilen 75 TL arttırımın yetersiz olduğunu, yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddedilmesi nedeniyle erkek lehine ücreti vekalete hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp, yoksulluk ve iştirak nafakasının 500'er TL'ye yükseltilmesine ve hükmedilecek nafakalara talep tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde 100 TL'ye indirilmesi isteminden ibarettir. Karşı dava, 200 TL olarak belirlenen yoksulluk ve iştirak nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesi talebine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 03/07/2014 NUMARASI : 2014/26-2014/390 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada; aylık 150,00'şer TL olarak ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının, ayrı ayrı 400,00 TL'ye çıkartılması istenilmiş; mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, iştirak nafakasının 275,00 TL'ye; yoksulluk nafakasının ise 300,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir....
şerTL yoksulluk ve iştirak nafakasının erkekten alınarak, kadına ödenmesine karar verildiği, davacı-davalı erkek tarafından; ekonomik durumundaki bozulma ve kadının çalışmaya başlaması nedeni ile kadına ödenmekte olan yoksulluk nafakasının kaldırılması uygun görülmediği takdirde aylık 500,00.TL'ye indirilmesi, davalı-davacı kadın tarafından Mersin 4. Aile Mahkemesinin 2020/220- 519 E.K. Sayılı birleşen dava ile de; takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesi ile aylık 4.000,00.'erTL yoksulluk ve iştirak nafakasına çıkarılmasına, gelecek yıllar için ÜFE oranında artış uygulanmasının talep ve dava edildiği, her iki tarafçada açılan karşı davaların reddine karar verilmesinin talep ediliği, İlk Derece Mahkemesince; davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının reddine, davalı-davacı kadının da; yoksulluk ve iştirak nafakası artırım davasının kısmen kabulü ile ödenmekte olan aylık 1.750,00.'...
Yoksulluk nafakasının takdir edildiği 2010 yılından bu davanın açıldığı 2013 yılına kadar davacının ihtiyaçları arttığı gibi, ülkenin ekonomik koşullarının da değiştiği, paranın alım gücünün de en azından enflasyon oranında değer kaybına uğramış olduğu bilinen bir gerçektir. Hal böyle olunca; mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının çalışmasının sürekli olmadığı ve ihtiyaçları nazara alınarak, yoksulluk nafakası TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece bu yönün gözardı edilerek yoksulluk nafakasının reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bundan ayrı olarak; TMK.nun 182/2 maddesi gereğince; "Çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf kudretine göre onun infak ve terbiye masraflarına iştirak ile mükelleftir" hükmü getirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesine davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakası yönünden kabulüne, iştirak nafakası yönünden reddine yönelik olarak verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; daha evvel boşanma davası ile hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının aylık 200TL'ye, müşterek çocuk lehine hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının 100 TL'ye indirilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece; yoksulluk nafakasının 200 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakasının indirilmesi talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080TL'ye çıkarılmıştır. Kabul edilen ve reddedilen miktarlar dikkate alındığında hüküm, temyiz eden taraflar yönünden kesin niteliktedir....
Davalı-karşı davacı vekili dilekçesi ile; nafakaların kaldırılması ve indirilmesi talebinin reddini, karşı dava ile de; daha evvel hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakasının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını iddia ederek, aylık 500 TL olan yoksulluk nafakasının 750 TL'ye, aylık 250 TL olan iştirak nafakasının 500 TL'ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacı-karşı davalının davasının kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, aylık 250 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 200 TL'ye indirilmesine, davalı-karşı davacının davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacı vekilinin karşı dava yönünden temyiz itirazları yerinde değildir....
Davalı taraf hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarının yüksek olduğunu, birleşen dosyadaki yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin ve fazladan ödenen yoksulluk nafakasının iadesi talebinin reddinin de hatalı bildirerek kararı istinaf etmiştir....
(HMK. m. 341/4).davalının, istirdat talebi yönünden, istinaf başvurusuna ilişkin dilekçenin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2 ve 366/1 maddesinin yollaması ile 346/1 ve 352. maddeleri gereğince reddine karar vermek gerekmiştir. YOKSULLUK NAFAKASI YÖNÜNDEN YAPILAN İSTİNAF İNCELEMESİNDE; "Davacının boşanma protokolü ile belirlenen yoksulluk nafakasını ödemeyi kabul etmesi sonrasında, aradan geçen zaman içerisinde; davacının ekonomik durumunda olağanüstü bir değişiklik olduğu dosya kapsamındaki sosyal ve ekonomik durum araştırması, tarafların mali durumunu gösterir ve döviz kuru ile enflasyon arasındaki kıyaslamayı içerir bilirkişi raporu, tanık ifadeleri ve sair delillerle ispatlanamadığı gibi; davalının ekonomik durumunda da öngörülemeyen bir halin yaşanmaması karşısında; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ile yoksulluk nafakasının Türk Lirasına çevrilerek indirilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir." (Yargıtay 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2014 NUMARASI : 2013/971-2014/491 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, boşanma ilamıyla müşterek çocuk lehine 100 TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafakaların, ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını belirterek; iştirak ve yoksulluk nafakalarının ayrı ayrı 250,00 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilerek, iştirak ve yoksulluk nafakasının aylık 250,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....