Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl davada; 2004 yılında mahkemece yeniden değerlendirilerek hüküm altına alınmış olan nafakaların aradan geçen süre nedeniyle yetersiz kaldığı ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının 80 TL den 520 TL ye, iştirak nafakasının ise 100 TL den 700 TL ye artırılması, karşı davada ise; nafaka alacaklısının yoksulluk halinin ortadan kalktığı ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 200 TL ye, iştirak nafakasının ise 500 TL ye artırılmasına, karşı davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı – karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

    Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin, davalıdan 2003 yılında anlaşmalı olarak boşandığını; boşanma tarihinde bir şirkette çalışmakta ve düzenli bir geliri bulunmakta iken, 2012 yılı Şubat ayı içinde emekli olduğunu, aldığı emekli maaşı ile hem kendi ailesinin geçimini sağlaması, hem de nafaka ödemesinin imkansız hale geldiğini; kaldı ki, davalı yanın da emekli olduğunu, kendi evinde oturduğunu, yoksulluğunun ortadan kalktığını ileri sürerek; davalıya ödenmekte olan aylık 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bu talebleri kabul edimediğinde aylık 100 TL'ye indirilmesine; müşterek çocuk için ödenmekte olan iştirak nafakasının da aylık 100 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2013/141 Esas 2014/490 Karar sayılı ilamı ile velayetleri anneye verilen müşterek çocuklar Yasinberat Koca ve Muhammet Celal Koca'nın velayetinin anneden alınarak davacı babaya verilmesi, yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması talebi ile açılmış olup; taraflar arasında uyuşmazlık konuları yürürlükteki mevzuat açısından değerlendirildiğinde mahkememizce alınan uzman raporları, dinlenen tanıkların beyanları, uzman raporunda çocuklarla yapılan görüşme sonucunda çocukların alınan beyanları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında çocukların üstün yararının velayetin annede kalmasını gerektirdiği kanaatine varılmış, iştirak nafakasının kaldırılması şartlarının somut olayda oluşmadığı kanaatine varılmış, davacı tarafın yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebinin ise TMK 176/3....

      çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini beyan ederek hükmedilen 300 TL yoksulluk nafakasının 1.000 TL'ye, 600 TL iştirak nafakasının 2.000 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....

      Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik katılma yoluyla istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları, davacının sırf boşanmayı sağlayabilmek için yoksulluk nafakası ödemeyi kabul etmesi sonrasında, davacının ekonomik durumunda olumsuz anlamda olağanüstü bir değişiklik olmadığı gibi, tarafların ve özellikle davalının ekonomik durumlarında öngörülemeyen bir halin de yaşanmaması karşısında, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin iyiniyet, sözleşmeye bağlılık ve sözleşmenin devamlılığı ilkeleri ile bağdaşmayacağı ve asgari ücretin dahi altında olan emekli maaşı almasının davalıyı yoksulluktan kurtarmayacağı dikkate alınarak davacının yoksulluk nafakası indirilmesi talebinin reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nakafasının kaldırılması/indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalıya boşanma ilamı ile 500-TL yoksulluk nafakası bağlandığını, yoksulluk nafakasının her yıl %25 oranında artırılmasına karar verildiğini, boşanma konusu protokol ile davalıya kooperatif hissesini devir edip, bu hisseye karşılık daire tahsis edildiğini ve davalının bu gayrimenkulden kira geliri elde edip, çalışmaya da başladığını, davalı ile evliliklerinden olan müşterek iki çocuklarının kendi yanında kaldığını, %4 hissedar olduğu şirketin zarar ettiğini ileri sürerek boşanma kararı ile birlikte hükmedilen 500-TL yoksulluk nafakasının...

        Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Buna göre; mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre davacı/karşı davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı, asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp indirmeye karar verilebileceği, ancak davalının aldığı nafakanın cüz'i bir miktar olduğu, bu nafaka ile gelirinin toplamının ise davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı göz önünde bulundurularak karşı davadaki yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu bu talebin kabulüne karar verilerek yoksulluk nafakasının kaldırılması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle davacı/karşı davalı ...'...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk ve İştirak NafakasınınKaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının kaldırılması talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, velayetin değiştirilmesine dair kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren ortak çocuk yararına davalıya verilmek üzere hükmedilen iştirak nafakasının kendiliğinden kalkacağının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...aşamadaki benzer vakıaları tekrar ile yoksulluk nafakasının kaldırılması kararının yerinde olmadığını-çocuk için belirlenen miktarın az olduğunu-aleyhlerine yargılama giderleri ve ücreti vekalete hükmedilemeyeceğini-diğer tarafın davasının reddi kendi davalarının kabulü gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE;Dava;davacı-davalı erkeğin davasında yoksulluk nafakasının kaldırılması,kadının karşı davasında ise yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması ile gelecek yıllardaki artış oranının belirlenmesi talebinden ibarettir. İnceleme HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re'sen yapılmıştır....

            Mahkemece, bozmaya uyularak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebiyle açılan davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.200,00 TL ye indirilmesine, iştirak nafakası yönünden yargıtay ilamında sair temyiz itirazlarının reddedilmesi nedeniyle kesinleştiği ve yeniden karar tesisine yer olmadığına karar verilmiş ve hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Mahkemece, karar başlığında, dava tarihi olarak 01.03.2013 yerine 17.04.2017 belirtilmiş ise de bunun maddi hataya müstenit olduğu anlaşıldığından; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir. ....... 3-Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık...

              UYAP Entegrasyonu