WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir.Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir.Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır.Tarafların sosyo-ekonomik durumlarının araştırılması sonucu; davacının nafakanın artırıldığı tarihte aktif olarak çalıştığı, ancak bilahare 15.3.2010 tarihinde emekli olmakla maaşının azaldığı, evlendiği eşinin ev kadını olması nedeniyle yükümlülüğünün arttığı, davalının ise SGK’dan 720,00 TL emekli maaşı, babasından dolayı 250,00 TL yetim maaşı aldığı, intifa hakkı annesine ait evinin bulunduğu, reşit 3 çocuğu ile birlikte...

    Aile Mahkemesi'nin 2009/1307 esas, 2009/1221 karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını ve bu karar ile davalı lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar Melisa ve Cüneyd için ise aylık 250'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, boşanma sırasında müvekkilinin uzman çavuş olarak çalıştığını ve nafaka miktarının buna göre belirlendiğini ancak müvekkilinin 01.01.2013 tarihi itibariyle bu işten ayrıldığını, davalının ise 03.05.2013 tarihinde yeniden evlendiğini, ayrıca kendisine ait bir kuaför dükkanı işletmeye başladığını belirterek, davalı kadın için ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, müşterek çocuklar için ödenen aylık toplam 500 TL iştirak nafakasının ise aylık toplam 150 TL'ye düşürülmesini talep ettiklerini belirtmiştir....

      Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; davacı iddialarının doğru olmadığını, müvekkillerinin asgari ücretle çalışarak geçimini sağlamaya çalıştığını, şu anda eski nafaka borçlarını dahi ödeyemediğini, her ay cezaevine girme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını, ancak borç alarak ödeme yapabildiğini, davacı eşin ise gayet sağlıklı ve çalışabilecek durumda olduğunu, davacının tamamen kötüniyetli olduğunu, çalışmasına engel bir durum olmamasına rağmen çalışmayarak müvekkilinin sırtından geçinmeye çalıştığını belirtmiş, davanın reddi ile karşı davalarının kabulü suretiyle, davacı yararına aylık 300,00 TL olarak hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının 150,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; asıl dava ve karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı -karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması, karşı davada yoksulluk nafakasının azaltılması talebine ilişkindir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2014 NUMARASI : 2014/717-2014/1579 Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalının boşanmaları neticesinde tarafların müşterek çocukları için hüküm altına alınan aylık 1000 TL iştirak nafakasının 3000 TL'ye; davacı lehine hüküm altına alınan aylık 2000 TL yoksulluk nafakasının ise 3500 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

          Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davalı ve müşterek çocuk için boşanma neticesinde belirlenen toplam 1.000,00 TL’lik yoksulluk ve iştirak nafakasının dava tarihi olan 20.03.2015 tarihinden itibaren davacının askerlik hizmetini yaptığı 20.10.2015 tarihleri arasında tedbiren durdurulmasına,bu tarihler arasında davacının nafaka ödeme borcundan muaf tutulmasına; 20.10.2015 tarihinden itibaren yoksulluk ve iştirak nafakasının yeniden düzenlenmesine, bu kapsamda 20.10.2015 tarihinden itibaren davalı için aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakası olmak üzere aylık toplam 600,00 TL nafakanın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava; anlaşmalı boşanma neticesinde hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının azaltılması istemine ilişkindir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların Sarıyer Aile Mahkemesinin 2007/634 Esas 2007/764 Karar sayılı ilamıyla anlaşmalı boşandıkları; söz konusu karar ile ortak çocuk lehine yıllık 50.000,00 TL iştirak nafakasına, iştirak nafakasının her yıl protokolde belirtilen şekilde %20 oranında arttırılarak devamına karar verildiği; kararın 22.10.2007 tarihinde kesinleştiği, iştirak nafakasının azaltılması talebiyle açılan iş bu davanın 13.10.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Yapılan incelemede, eldeki dava tarihi itibarıyla iştirak nafakasının azaltılmasını gerektirir koşulların oluşmadığı anlaşılmaktadır....

              Mahkemece; davacı için yoksulluk nafakasının 950 TL'ye, iştirak nafakasının ise 400'TL ye çıkarılmasına ve her yıl ÜFE oranında artırımına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; İştirak nafakasının artırılması talebine ilişkin yapılan değerlendirmede; TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

                Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacı için takdir edilen 250 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 150 TL artırılarak 400 TL, müşterek çocuk için takdir edilen 250 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 150 TL artırılarak 400 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, sözkonusu karar davalı tarafıca temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine, yoksulluk nafakası yönünden ise; 2-)TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'' TMK'nun 176/4. maddesine göre de; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

                  etmesi gerektiği gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirimi taleplerinin reddiyle yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 09.10.2010 tarihinden geçerli olmak üzere 1623,85 TL olarak tespitine, iştirak nafakasının dava tarihi olan 09.10.2010 tarihi itibariyle 941 TL olarak belirlenmesine ve müktarlar üzerinden devamına gelecek yıllardaki ekim ayından itibaren nafakaların ÜFE oranında artırılmasına, boşanma ilamı ve protokolünde belirtilen ayrıca 200 TL artış oranının iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki delillere ve kurulan hükme göre iştirak nafakasına dair kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olup, iştirak nafakası yönünden kurulan hükmün ONANMASINA,Yoksulluk nafakası üzerinden temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;176/4. maddesinde, tarafların mali durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azalatılmasına karar verilebilir hükmü getirilmiştir....

                    Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; müvekkili davalı ile davacı arasında görülen boşanma davasında müvekkilinin yoksulluk nafakası talebi olmadığını ve bu yönde bir karar verilmediğini, yalnızca müşterek çocukları Esma yararına iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak kararın yazılması sırasında maddi hata yapılarak sehven iştirak nafakası yerine yoksulluk nafakası olarak yazıldığını, aslen hükmedilen nafakanın iştirak nafakası olduğunu, bununla birlikte aradan geçen zaman içinde müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını ve hükmedilen iştirak nafakasının yetersiz kaldığını belirterek; asıl davanın reddi ile karşı davaları bakımından ise iştirak nafakasının 450 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu