Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl davada; 2004 yılında mahkemece yeniden değerlendirilerek hüküm altına alınmış olan nafakaların aradan geçen süre nedeniyle yetersiz kaldığı ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının 80 TL den 520 TL ye, iştirak nafakasının ise 100 TL den 700 TL ye artırılması, karşı davada ise; nafaka alacaklısının yoksulluk halinin ortadan kalktığı ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 200 TL ye, iştirak nafakasının ise 500 TL ye artırılmasına, karşı davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı – karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 500TL'ye yoksulluk nafakasının ise aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- TMK'nun 175.maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. 176/4.maddesinde ise; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." denilmektedir....

      nın velayetinin müvekkili anneye verildiğini, bu mahkeme kararı ile müvekkili için aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası, küçük için ise 250,00 TL iştirak nafakası kararı verildiğini belirterek müvekkili lehine takdir edilen 400,00 TL yoksulluk nafakasını 250,00 TL artırılarak aylık 650,00 TL’ye küçük için ise 250,00 TL iştirak nafakasının artırılarak 500,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı için mevcut yoksulluk nafakasının 550,00 TL'ye çıkarılmasına, müşterek çocuk.... için mevcut iştirak nafakasının 400,00 TL'ye çıkarılmasına bu miktarda dava tarihinden itibaren her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; tarafların ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/307 E-2007/431 K.sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma sonucunda mahkemece tasdik edilen protokol ve kurulan hüküm gereği davalı için aylık 6.000 TL yoksulluk nafakası ödenmesine ve bu nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, velayeti anneye bırakılan müşterek çocuklar için yıllık 12.500’er TL den toplam 25.000 TL’nin her yıl Temmuz ayında ödenmesine ve her yıl TÜFE oranında artırılacağının hüküm altına alındığı, aradan geçen zaman içinde yoksulluk nafakasının 7.021,80 TL, iştirak nafakasının da yıllık toplam 29.750 TL’ye ulaştığını, kendisinin ve sahibi olduğu şirketin ekonomik kriz nedeniyle gelirinin azaldığını, davalının ise kira gelirlerinin olduğu, boşanmadan sonra emekli maaşı bağlandığı ve sabit maaşlı bir işte çalıştığını belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını...

          olduğu yoksulluk nafakasının arttırılarak aylık 400 TL ye ve müşterek çocuğun iştirak nafakasının arttırılarak aylık 350 TL ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

          Dolayısıyla bu rakamlar karar tarihindeki 8.000,00TL olan kesinlik sınırının altındadır ve karar istinaf talebinde bulunan davacı ve davalı taraf yönünden HMK'nın 341/4 maddesi gereği kesin niteliktedir. Bu nedenle davacı tarafın yoksulluk nafakasına, davalı tarafın ise yoksulluk ve iştirak nafakasına yönelik istinaf kanun yoluna başvurma talebinin kesin karara ilişkin olması dikkate alınarak, HMK'nın 341/4 ve 352/1- b maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir....

          Yoksulluk nafakası yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece; taraflar arasında düzenlenen ve mahkemenin 2016/956 Esas sayılı dosyasına sunulan 17/01/2017 tarihli boşanma protokolünde, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden yoksulluk nafakası taleplerinin bulunmadığının belirtilmesi karşısında, davacı kadının bu beyanının feragat niteliğinde olduğu, bir daha yoksulluk nafakası talebinde bulunamayacağı gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların Karşıyaka 1.Aile Mahkemesi'nin 27/02/2017 tarihinde kesinleşen kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davacı kadının karşı taraftan tedbir, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, katkı payı, katılma alacağı, mal ve alacak, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan ettiği, mahkemece de açıkça talep edilmediği belirtildiğinden taraflar lehine tedbir, yoksulluk nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir....

          yoksulluk nafakasının aylık 350 TL'ye, müşterek çocuklar Emre ve Ramazan için aylık 75'er TL olan iştirak nafakasının aylık 300,00'er TL'ye çıkartılarak toplam 950,00 TL nafakaya hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının 175 TL'ye, iştirak nafakasının ise, müşterek çocuk ... için 175 TL'ye, ... için 250 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından, süresi içerisinde, temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının artırımına ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Çaycuma 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/142 Esas, 2013/377 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine 200 TL yoksulluk ve 2010 doğumlu müşterek çocuk ... lehine 150 TL iştirak nafakasının hükme bağlandığını, aradan geçen sürede takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle yoksulluk nafakasının 400,00 TL'ye, iştirak nafakasının 350 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, duruşmada talep edilen nafakayı ödeme gücünün olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu