"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın karar verilmesine yer olmadığına ve kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davalı lehine daha önce hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk lehine hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının kaldırılması talep edilmiş,mahkemece, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 80.00 TL'ye indirilmesine,iştirak nafakasının ise müşterek çocuk ... olduğu tarih (07.08.2009) itibariyle resen kalkacağı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen...
Dava dilekçesindeki her bir talep için ayrı ayrı maktu ve nispi harçların yatırılması gerekmektedir. Davacının yoksulluk nafakanın kaldırılması yönündeki talebi için ayrıca harç alınmamıştır. Kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nisbi harç alınmadan (Harçlar Kanunu md. 30-32) davaya devam edilmesi yanlış olmuştur. O halde, mahkemece davacıya "yoksulluk nafakasının kaldırılması" yönündeki talebiyle ilgili nispi harcın tamamlattırılması ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3- Kabule göre de; Davacının talebi yoksulluk nafakasının kaldırılması olduğu halde, mahkemece iştirak nafakasının kaldırılması olarak değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KARAMAN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2015 NUMARASI : 2013/968-2015/201 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesi ile; borçlandığını, davalının ekonomik durumunun ise iyi olduğunu ileri sürerek; 1.000.00.- TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, 500.00.- TL olan iştirak nafakasının 100.00.- TL ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir....
İlk Derece Mahkemesine erkeğin, iştirak nafakasının ayrı ayrı 250,00'şer TL'ye indirilmesi talebi kabul edilmiş, davalı kadın lehine bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi reddedilip yoksulluk nafakası 250,00 TL'ye indirilmiştir. Davacı erkek yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması gerektiği gerekçesiyle hükmü istinaf etmiş olup, erkeğin reddedilen talebi aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasından ibarettir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı erkek vekili istinafa konu yerel mahkeme kararını sadece yoksulluk nafakası yönünden istinaf etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kabulü yönünden kararının kaldırılarak, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile müvekkilinin talebi doğrultusunda yoksulluk nafakasının arttırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine, karşı dava ise; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk ve İştirak NafakasınınKaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının kaldırılması talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, velayetin değiştirilmesine dair kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren ortak çocuk yararına davalıya verilmek üzere hükmedilen iştirak nafakasının kendiliğinden kalkacağının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...
Aile Mahkemesinin 2013/141 Esas 2014/490 Karar sayılı ilamı ile velayetleri anneye verilen müşterek çocuklar Yasinberat Koca ve Muhammet Celal Koca'nın velayetinin anneden alınarak davacı babaya verilmesi, yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması talebi ile açılmış olup; taraflar arasında uyuşmazlık konuları yürürlükteki mevzuat açısından değerlendirildiğinde mahkememizce alınan uzman raporları, dinlenen tanıkların beyanları, uzman raporunda çocuklarla yapılan görüşme sonucunda çocukların alınan beyanları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında çocukların üstün yararının velayetin annede kalmasını gerektirdiği kanaatine varılmış, iştirak nafakasının kaldırılması şartlarının somut olayda oluşmadığı kanaatine varılmış, davacı tarafın yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebinin ise TMK 176/3....
Aile Mahkemesine ait 02/03/2015 tarih ve 2015/160- 157 E.K. sayılı ilamı ile hüküm altına alınmış bulunun yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 22/01/2018 tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılmasına, müşterek çocuklar lehine hüküm altına alınmış bulunan iştirak nafakasının tenziline ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, iştirak nafakasına dair davanın reddedilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili, yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde, davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkin dava değeri istinaf sınırının altında olduğundan dolayı davalının istinaf itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2014 NUMARASI : 2014/733-2014/1014 Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulüne, iştirak nafakasının indirilmesi talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 10.06.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmakla ve eksik harç ikmal ettirilmekle, asıl dava yönünden yoksulluk nafakasının kaldırılması için öncesinde hükmedilmiş bir yoksulluk nafakası olması gerektiğini, bunun yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi için dava şartı olduğunu, dayanak boşanma kararında yoksulluk nafakasının bulunmadığını, yoksulluk nafakasının zaten evlenmeyle kendiliğinden kalkacağını, birleşen dava yönünden ise iştirak nafakası para biriminin sabit kura bağlanması veya Türk Lirasına çevrilip azaltılmasının talep edildiğini, boşanma 07.02.2018’de kesinleştiğini, o tarihte ABD dolarının 3.77 TL dava tarihi olan 8.7.2019’da ise 5.72 TL olduğunu, Doların Türk Lirası karşısında % 66 değer kazanmışsa da, tacir olan davacı için ülkemiz ekonomik koşullarındaki değişimlerin öngörebilir olduğunu, yabancı paranın Türk Lirası karşısında enflasyon oranında değerlenmesinin...