"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; icra takibine konu iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasına ilişkin ilamın henüz kesinleşmediğini, Mahkemece hükmedilen aylık 9.500,00 TL yoksulluk nafakasının Yargıtay'ca fahiş bulunarak bozulduğunu, bozulan kararın icra takibine konu yapılamayacağını, yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının ancak kararın kesinleşmesinden sonra istenebileceğini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların .... Aile Mahkemesi' nin 2009/903 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, davalının müvekkili ve müşterek çocuklara nafaka vereceğini söylediği halde nafaka vermediğini belirterek davacı anne için 250 TL yoksulluk nafakası, 2004 ve 2008 doğumlu müşterek çocuklar için 400' er TL iştirak nafakası istemiştir. Davalı, davacının boşanma protokolü ile nafaka talep etmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir....
Somut olayda ise; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, davalının boşanmadan sonraki gelir durumuna göre mahkemece yoksulluk nafakasının artırımının reddine ilişkin olarak kurulan hükümde bir isabetsizlik yoktur. Hükmün bu yönden onanması gerekmiştir. İştirak nafakası yönünden ise; çocuk için protokol ile belirlenen ayrı bir iştirak nafakası bulunmadığı gibi, hüküm altına alınmış bir iştirak nafakasıda yoktur. Açıklanan nedenlerle müşterek çocuk için hakkaniyete uygun bir miktarda iştirak nafakasına hükmolunması gerekirken, bu yöndende davanın reddi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir....
Somut olayda, davacı taraf dava dilekçesinde; aylık 1000,00 TL tedbir nafakası talebinde bulunmuştur. Buna karşın mahkemece, hüküm kısmında davacı ve çocukları lehine takdir edilen nafaka, yoksulluk ve iştirak nafakası olarak nitelendirilmiş, gerekçeli kararda yoksulluk ve iştirak nafakası şartlarına ilişkin değerlendirmeler yapılmış ve yine davacı kadının yoksulluğa düşeceğinin tespit edildiği belirtilmiş olup, bu yönüyle yoksulluk ve iştirak nafakası şartlarına göre yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. O halde mahkemece, davacının talebinin tedbir nafakasına istemine yönelik olduğu göz önüne alınarak, tüm deliller incelenmek sureti ile davacının ayrı yaşamakta haklı olup olmadığı değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları, kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Enes için takdir edilen iştirak nafakasının, takdir edildiği tarih, günün ekonomik koşulları, kadının sabit işinin ve gelirinin olmaması, müşterek çocuk Enes'in yaşı ve giderlerinin artması, kadının yoksulluk durumunun devam etmesi birlikte değerlendirildiğinde; kadının yoksulluk nafakası artırım talebinin reddi, müşterek çocuk Enes için takdir edilen iştirak nafakası artış miktarının toplanan delillere, usul ve yasaya uygun düşmediği, müşterek çocuk Enes için takdir edilen aylık nafaka artış miktarının yetersiz olduğu, ayrıca dava dilekçesinde usulüne uygun talep edilmesine rağmen müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakası artış miktarına gelecek yıllar için talep gereği olumlu ve olumsuz karar verilmemesinin de hatalı olduğu anlaşıldığından; davacı kadının İlk Derece Mahkemesince verilen...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, maddi-manevi tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine (TMK m.166/1) dayalı olarak açılan boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından boşanmanın ferileri niteliğinde açılan bağımsız tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminat talepli davanın birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda davacı-davalı erkek tam kusurlu bulunarak erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüne ve ferilerine hükmedilmiş, karar davacı-davalı erkek tarafından kusur tespiti ile aleyhine hükmedilen...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, iştirak nafakası ve tazminatların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğundan bahisle boşanma davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının ise boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, kadın yararına 8.000,00 TL maddi, 8.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi ile velayeti anneye verilen müşterek çocuk yararına 350,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir....
Davacı taraf hükmedilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası miktarlarının arttırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamından, müşterek çocuk lehine kabul edilen iştirak nafakası miktarının, bir yıllık toplam tutarının 400x12= 4.800 TL olduğu, kabul edilen yoksulluk nafakasının ise 750x12= 9.000 TL olduğu, kararı davalının istinaf ettiği, kararın kabul edilen kısım itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu, bu durumda davalı tarafın kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacının istinaf başvuru talebi yönünden yapılan değerlendirme sonucunda; Somut olayda; Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında mahkemece davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarında isabetsizlik yoktur....
Davalı taraf hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarının yüksek olduğunu, birleşen dosyadaki yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin ve fazladan ödenen yoksulluk nafakasının iadesi talebinin reddinin de hatalı bildirerek kararı istinaf etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası davasının reddine ,iştirak naafakası davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin eski eşi davalı ...' ile anlaşmalı boşandıklarını, müvekkilinin boşanmadan sonra yoksulluğa düştüğünü, davalının boşanmadan sonra 11 yaşında 6. sınıf öğrencisi müşterek çocukla ilgilenmediğini, davalının maddi durumunun son derece iyi olduğunu bu nedenle müvekkili için 300,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için 700,00 TL iştirak nafakası bağlanmasını ve nafakanın yıllık ÜFE - TÜFE oranları bazında düzenli olarak artırılmasını talep...