İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk 2008 doğumlu Hümeyre Nur için dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL iştirak nafakası takdiri ile, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takdir edilen iştirak nafakası yetersiz olduğu gibi yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle kararın kaldırılması talebiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK 355.maddeye göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen hallerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nın 178 maddesi uyarınca boşanmadan sonra açılan tazminat ve nafaka talebine ilişkindir....
nafakanın aylık 400,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, davacı-davalı kadın lehine dava tarihinden itibaren geçerli olmak ve tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı-davacı erkek lehine 5.000,00 TL maddî 5.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tedbir-yoksulluk nafakası taleplerinin reddine ve karşı davada erkeğin TMK'nın 162. maddesi uyarınca boşanma talebinin reddine karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, karşı davanın kabulünü, kişisel ilişki süresini, tedbir - iştirak nafakası miktarını, yoksulluk nafakası ve maddi - manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir. Davalı-davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın kabulünü, velayeti, kişisel ilişki süresini, kadın lehine tedbir - iştirak nafakası verilmesini, erkek lehine tedbir - iştirak - yoksulluk nafakası ve maddi - manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir....
Davalı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı velayeti müvekkiline verilen müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyete ve ekonomik şartlara uymadığı yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, çocukların yaşları ve ihtiyaçları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında velayeti davalı anneye verilen müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının yetersiz ve düşük olduğu anlaşılmakla davalı kadın vekilinin iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde bulunan yoksulluk ve iştirak nafakasına ilişkin 5. maddesinin tedbir nafakası kısmından sonraki bölümünün tümden kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak müşterek çocuklar yararına hakkaniyete uygun oranda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki...
Velayeti anneye verilen ortak çocuklar Mehmet ve Ayşe Mina'nın ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru ancak miktarının düşük olduğu, çocukların yaşlarına ve ihtiyaçlarına nazaran 1.000,00'er TL iştirak nafakasının makul olduğu anlaşıldığından kadının iştirak nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek anılan miktarlar iştirak nafakası olarak belirlenmiştir. Tam kusurlu olan kadın açısından yoksulluk nafakası koşullarının kusur unsuru itibariyle oluşmadığı, kadına yoksulluk nafakası takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine yönelen istinafı reddedilmiştir....
Her ne kadar yerel mahkeme kararına karşı davalı erkek vekili tarafından yoksulluk nafakası kararının hakkaniyete aykırı olduğu ve kaldırılması gerektiği, davacı kadın vekili tarafından ise, yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının az olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kocanın tam kusurlu olması, evlilikte geçen süre, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında TMK 175.maddesi gereğince boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, yoksulluk nafakası miktarının yerinde olduğu, ayrıca velayeti anneye verilen müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının da yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin yoksulluk nafakasına, davacı vekilinin ise, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarına...
Bu nedenle kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davalı erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK'nun 175. maddesi" Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz." hükmünü içermektedir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının yerinde olduğu, yoksulluk nafakası verilmesinin de yerinde olduğu anlaşıldığından davalı erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Müşterek çocuk için verilen tedbir - iştirak nafakası açısından; Yargıtay 2....
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının velayet ve iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalının reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜNE, hüküm kısmında tazminatlar, iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin talepler yönünden tek maddede değerlendirme yapıldığından, infazda karışıklığa sebebiyet vermemek için Siverek Aile Mahkemesinin 12/11/2019 tarih, 2018/56 esas ve 2019/535 karar sayılı kararının "6" nolu bendinin KALDIRILMASINA, 3- 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-2. maddesi gereğince kaldırılan konular hakkında yeniden karar verilmesi gerektiğinden; a)-Davalı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri yönünden karar verilmesine YER OLMADIĞINA, b)-Davalının iştirak nafakası talebinin REDDİNE, 4- Davalı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının istek halinde davalıya...
ve 18 yaşını bitiren müşterek çocuk Harun Bora yararına yardım nafakası takdir edilmesi hususundaki istinaf itirazlarının incelenmesinde; Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve küçük Şükrü Buğra’nın ihtiyaçlarına göre; kadın lehine hükmedilen tedbir/yoksulluk ve müşterek çocuk lehine takdir edilen tedbir/iştirak nafakası azdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2021 NUMARASI : 2019/578 ESAS-2021/787 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın, dava dilekçesinde özetle; davalı ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) sebebiyle boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 500,00 TL nafaka ile 10.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı kadın vekili, 14.02.2020 tarihli ıslah dilekçesinde; müşterek çocuk Emirhan'ın velayetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata, davacı kadın tarafından alınan ev eşyalarının kadına verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....