Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davada; mevcut yoksulluk ve müşterek çocukları ...,... ve ... 'nin iştirak nafakalarının yetersiz kaldığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının 200 TL'den 800 TL'ye, iştirak nafakalarının 200 TL'den 600 TL'ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabülü ile yoksulluk nafakanın aylık 200 TL'den aylık 300 TL'ye, iştirak nafakalarının da aylık 200 TL den aylık 300 TL ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmasında; davacı kadının ev hanımı olduğu, davalının Türk Hava Yolları'nda Özbekistan-Taşkent Müdürlüğünde çalıştığı yurt dışı ücretinin aylık net 4420 USD doları olduğu yıllık dört defa olmak üzere brüt 4736 TL ikramiye aldığı, müşterek çocukların 1995, 1998 ve 2002 doğumlu olup 1. 8. ve 5. sınıf öğrencisi oldukları anlaşılmıştır....

    Sınıf öğrencisi olduğu gerekçesi ile tarafların sosyal ekonomik duruma göre davanın kısmen kabulüne ve davacı lehine taktir edilen 800 TL yoksulluk nafakasının davalının yoksulluk durumu ortadan kalktığından dava tarihinden geçerli olmak üzere yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocukların her biri için taktir edilen 400 TL iştirak nafakasının nafakanın başlangıç tarihi ile dava tarihi arasında tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında nafakanın azaltılmasını gerektirecek ölçüde olağanüstü değişim olmadığından iştirak nafakasının azaltılarak yeniden taktirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK.182/2)....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : TMK'nın 355. maddesi uyarınca, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı hâller dışında, istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalı tarafça, arttırılmasına karar verilen iştirak nafakası yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların Eskişehir 4....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; ana dava bakımından, davacı karşı davalı, kendisi ve müşterek çocuklar için takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılmasını talep etmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarı ve tazminatların reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Davalı-davacı kadın tarafından ilk derece mahkemesince verilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarına ilişkin karar istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden, davalı-davacı kadının iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde...

        seneye yakın bir süre geçtiğini, bu süre zarfında hükmedilen nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, müvekkili ve müşterek çocuk için takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının aylık 700 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen (asıl davada) yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması (birleşen davada) nafakaların kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-birleşen davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.20 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere...

          Davada; mevcut yoksulluk ve müşterek çocukların iştirak nafakalarının zaman içerisinde yetersiz kaldığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının 25 TL'den aylık 150 TL'ye, müşterek çocuklar ... ve ...'in iştirak nafakalarının aylık 150'şer TL'ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 100 TL'ye, iştirak nafakalarının da ayrı ayrı aylık 100'er TL'ye çıkartılmış, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki delillere ve kurulan hükme göre; iştirak nafakalarının artırımına ilişkin kurulan hükümde bir isabetsizlik yoktur. Bu yönden hükmün ONANMASINA, Yoksulluk nafakası artırım yönünden ise; TMK 176/3.maddesine göre; yoksulluk nafakası alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır hükmü yer almaktadır. Somut olayda, davacı nafaka alacaklısı ...'...

            Bu durumda bozmadan sonraki dönem için geçerli olmak üzere tedbir nafakasının arttırılması mümkün ise de, davalı yararına oluşan usulü kazanılmış hakkı zedeleyecek şekilde tedbir nafakalarının miktarlarında yapılan artışın, dava tarihinden başlatılması usul ve yasaya aykırıdır. 3-İlk hükümle, davacı için aylık 150 TL yoksulluk, velayetine bırakılan müşterek çocuk için aylık 150 TL iştirak nafakası tayin edilmiş, bu hüküm davacı tarafından temyiz edilmemiş, davalının temyizi üzerine bozulmuştur. Bu durumda ilk hükümle tayin edilen yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarları bakımından davalı yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Hakim bu usulü kazanılmış hakkı gözetmek zorundadır. Bu husus nazara alınmadan bozmadan sonra temyiz edenin aleyhine olacak şekilde yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının aylık 200'er lira tayin ve takdiri usul ve yasaya aykırıdır. 4-Davacının tazminat için faiz talebi bulunmamaktadır. Talep olmadan faize hükmedilemez....

              Davacı kadına takdir edilen yoksulluk nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumuna kadının ihtiyaçlarına uygun olması karşısında tarafların yoksulluk nafakasına yönelen istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. Gerek iştirak gerekse de yoksulluk nafakasına müteakip yıllar için artırım kararı verilmesi talep edilebilir. Bu durumda nafakaya yıllık ÜFE oranında artırım yapılması kararı verilmesi gerekirken TÜFE oranında artırım kararı verilmesi isabetli olmamış, davalı vekilinin bu yöne temas eden istinafı kabul edilerek nafakalara yıllık ÜFE oranında artırım yapılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davacı kadın vekilinin iştirak ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin, davalı erkek vekilinin ise yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Davalı erkek vekilinin, iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352....

              UYAP Entegrasyonu