Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Yoksulluk nafakası; boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek eş için verilen ve boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlayacak olan nafakadır. Kural olarak yoksulluk nafakasının başlangıcı, boşanma kararının kesinleşme tarihidir. Nitekim somut olayda da, ... Aile Mahkemesinin 2008/58 E., 2009/1098 K., sayılı boşanma ilamında; dava tarihinden itibaren hükmedilen 150 TL tedbir nafakasının, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına hükmedilmiş, hüküm ....06.2011 tarihinde kesinleşmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Davada; davacı tarafından yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiş; mahkemece, taraflar arasında yapılmış olan ve ....2011/613 sayılı dosyasına sunulan sözleşmeye istinaden davacının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine; 300 TL olan iştirak nafakasının 100 TL arttırılarak 400 TL'ye yükseltilmesine ve nafakanın 01.07.2014 tarihinden itibaren ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesinin yapılabilmesi için; iş bu davada yoksulluk nafakasının reddine gerekçe olarak gösterilen ....Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi sıf.) E.2011/613 sayılı dosyasının dosya içine konularak, temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.12.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesi ile; boşanma davası ile davacı kadın ve müşterek çocuk lehine nafakaya hükmedildiğini, ....03.2010 tarihinde açılan dava ile yoksulluk nafakasının 250 TL'ye, iştirak nafakasının 200 TL'ye arttırıldığını bu nafakaların yetersiz kaldıkları iddia edilerek yoksulluk nafakasının bu kez 500 TL'ye, iştirak nafakasının ise 400 TL'ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında görülen anlaşmalı boşanma davasında hükmedilen yoksulluk nafakasının ve artış oranının tarafların kabulü ile belirlendiğini, ayrıca ve davacının ekonomik durumuna ilişkin iddialarınında asılsız olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; Yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması isteminin reddine, Yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile, ... 5....
Davalı kadının çalıştığı iş koluna göre eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirecek mahiyette değilse de, düzenli olarak nafaka dışında kazanç sağladığı ispatlanmıştır. Bu duruma göre, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının makûl oranda indirilmesine karar verilmesi gerekirken, davanın tümüyle reddine karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda; davacının istinaf isteminin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile, davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye indirilmesine ve nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Mahkemece; davalının son dönemde belirlenen asgari ücretten daha az bir gelirinin bulunduğu, bu durumun kendisini yoksulluktan kurtaramayacağı anlamına gelmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 400,00-TL'ye indirilmesine, yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl ayının 8. gününde bir önceki ay için açıklanan oranında arttırım yapılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Türk Medeni Kanunu'nun 176/3.maddesinde; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı; 176/4.maddesinde ise, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde...
GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi, karşı dava yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince;" davacının ekonomik durumunda ilk davanın açıldığı tarihten sonra ikinci kez nafakanın indirilmesi veya kaldırılmasını gerektirecek başkaca bir değişiklik meydana gelmediği ileri sürülen sebeplerin tamamının İzmir 13....
Aile Mahkemesinin 2010/216 Esas- 2011/27 Karar 18/10/2011 tarihli ilamıyla hükmedilen davacı için 250,00 TL yoksulluk ve müşterek çocuk Yiğitcan için 250,00 TL iştirak nafakasının değişen koşullar ve ihtiyaçlar nazara alınarak ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL'ye çıkarılmasına, gelecek yıllarda TÜFE-TEFE ortalamasına göre artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakasının aylık 50,00 TL artırılarak 300,00 TL 'ye, iştirak nafakasının aylık 150,00 TL artırılarak 400,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 27.05.2015 tarih ve 2015/1153Esas-2015/9649 Karar sayılı ilamı ile "......
sayılı ilamı ile; -Müşterek çocuk TC Kimlik numaralı Beyza T3 için hükmolunan aylık 500,00.TL iştirak nafakasının 150,00.TL arttırılarak dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 650,00.TL'ye yükseltilmesine, nafakanın gelecek yıllarda kararın kesinleştiği tarih başlangıç tarihi olarak kabul edilerek, yıllık ÜFE artış oranında artırılmasına, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Davacı için hükmolunan aylık 350,00.TL yoksulluk nafakasının 200,00.TL arttırılarak dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 550,00.TL'ye yükseltilmesine, nafakanın gelecek yıllarda kararın kesinleştiği tarih başlangıç tarihi olarak kabul edilerek, yıllık ÜFE artış oranında artırılmasına, davalıdan alınarak davacıya verilmesine , 2- Fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir....