Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dava dilekçesinde, boşanma kararı ile birlikte davalı kadına 250 TL yoksulluk nafakası, müşterek 2 çocuk için 200'er TL iştirak nafakasına karar verildiğini, asgari ücretle geçici işçi olarak çalıştığını, ailesinin yardımı ile geçindiğini belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, iştirak nafakasının 200'er TL'den 100'er TL'ye indirilmesini talep etmiştir.Davalı, duruşmalara gelmediği gibi, cevap dilekçesi de vermemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının ve yoksulluk nafakasının ayrı ayrı 100'er TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir....
Beldesinde çalıştığını, bu nedenlerle davacının davalıya ödemekle yükümlü olduğu aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının iptaline, bunun söz konusu olmadığı durumda nafakanın aylık 100,00 TL'ye indirilmesini, yine müşterek çocuk Kurtuluş için hükmedilen 175,00 TL iştirak nafakasının aylık 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kazancında düşüş olmadığını, davalının çalışmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalı için hükmedilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 200,00 TL'ye indirilmesine, müşterek çocuk için hükmedilen aylık 175,00 TL iştirak nafakasının aylık 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının indirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Dosya kapsamından; tarafların 27.10.2011 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 350 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar için 225’er TL iştirak nafakasına karar verildiği, 2012 yılında açılan nafaka artırımı davası neticesi yoksulluk nafakasının 370 TL, iştirak nafakasının 240’ar TL’ye yükseltildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık üç yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olup geliri bulunmadığı; davalının ise röntgen teknisyeni olup, aylık 2700-3000 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır....
Mahkemece ; davanın kabulü ile davacı için aylık 300 TL'sı yoksulluk nafakasının, 200 TL'sı artırılarak 500 TL'sına yükseltilmesine ve dava tarihinden itibaren 500 TL'sı yoksulluk nafakasının işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2015/16624 Esas-2016/178 Karar sayılı 18.01.2016 tarihli ilamıyla; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdirinin doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2015 NUMARASI : 2013/826-2015/200 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin asıl, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin birleşen dava üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı - birleşen dosya davalısı asıl dava dilekçesinde; değişen koşullar ve ihtiyaçlar, aradan geçen süre, ekonomik şartlardaki değişiklikler ve mevcut nafakanın yetersizliği nedeniyle taraflar arasında görülen Kadıköy 2. Aile Mahkemesinin 2005/407 E.-2005/1072 K.sayılı boşanma ilamı ile davacı kadın için hükmedilen 300,00 TL yoksulluk nafakasının 3.000,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı – birleşen İstanbul 9....
Aile Mahkemesi'nin 2010/487 esas 2010/1205 karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının 550,65 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Somut olayda; yoksulluk nafakasının ÜFE verilerine göre hesaplandığı belirtilmiş ise de, hesaplama doğru yapılmamıştır. Zira; aradan geçen 6 yıl için ayrı ayrı ÜFE endeks oranı uygulanarak hesap yapılıp, çıkan rakamların toplanması gerekirken yalnızca 1 yıl için ÜFE uygulanmak suretiyle hesaplama yapılmıştır. Öyle ise mahkemece; ÜFE oranında artırım hesabının doğru yapılması ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili,dava dilekçesi ile; tarafların anlaşmalı boşandığını,davacının gelirinin azaldığını,zarar ettiğini,borçları olduğunu,davacının borçlarını davacının babasının ödediğini ileri sürerek; aylık 1.000.00.- TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ya da indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,cevap dilekçesi ile; davacının uluslararası iş yapan mimar olduğunu, davalının çalışmadığını belirterek; davanın reddini istemiştir ....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2013 NUMARASI : 2012/577-2013/867 Taraflar arasında görülen iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; davacı ve çocuk lehine hükmedilen (en son 2011 tarihinde) yoksulluk ve iştirak nafakalarının ihtiyaçların artması nedeniyle yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının 280 TL'den 600 TL'ye, iştirak nafakasının 170 TL'den 400 TL'ye artırılmasını talep etmiştir. Davalı cevabında; gelirinde artış olmadığını, 2. evlilik yaptığını belirterek, davanın reddini dilemiştir....
Borçlu İcra Mahkemesine yaptığı başvurusunda, ilamın kesinleşmediğini, kesinleşmemiş tedbir nafakasının ilamsız icra yoluyla istenebileceğini, dayanak belgelerin icra takibine eklenmediğini belirterek takibin iptalini istemiştir. Mahkemece ilamın kesinleşmediği, tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakasına dönüşeceği, yoksulluk nafakasının, manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücretinin boşanmanın ferisi olup kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi üzerine hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı Kanuna eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanması gereken HUMK 443/4 (HMK 367) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca boşanma kararının eklentisi olan yoksulluk nafakası, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümleri de aynı kurala tabidirler....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dilekçesinde; kendisi ile davalının 2005 yılında boşandıklarını, davalı ve müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 200,00 TL olmak üzere toplam 600,00 TL yoksulluk ve iştirak nafakasının hüküm altına alındığını, kendisinin yeniden evlenip çocuk sahibi olması, davalının da işe girip çalışmaya başlaması nedeniyle yoksulluk halinin ortadan kalktığını belirterek, mahkemece hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının da aylık 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....