Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalı için takdir edilen yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmesi gerekirken, sehven davacı için takdir edilen tedbir nafakasının indirilmesine ilişkin hüküm kurulması doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2.bendinde yazılı bulunan "Davacı için takdir edilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 100,00 TL'ye indirilmesi" ibaresinin çıkartılarak yerine "Davalı için takdir edilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 100,00 TL'ye indirilmesi" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İlk Derece Mahkemesine erkeğin, iştirak nafakasının ayrı ayrı 250,00'şer TL'ye indirilmesi talebi kabul edilmiş, davalı kadın lehine bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi reddedilip yoksulluk nafakası 250,00 TL'ye indirilmiştir. Davacı erkek yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması gerektiği gerekçesiyle hükmü istinaf etmiş olup, erkeğin reddedilen talebi aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasından ibarettir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı erkek vekili istinafa konu yerel mahkeme kararını sadece yoksulluk nafakası yönünden istinaf etmiştir....

    Davada; yoksulluk nafakasının indirilmesi talep edilmiş; mahkemece; yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektiren delillerin dosyaya sunulmadığı,davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü temyiz eden davacı; nafakanın indirilmesini talep etmesine rağmen mahkemece talebinin nafakanın kaldırılması olarak değerlendirildiğini, eksik inceleme ile talebinin yersiz reddedildiğini iddia ederek hükmün bozulmasını talep etmiştir. Dava; protokol ile belirlenen yoksulluk nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/... hükmü uyarınca; tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalı lehine hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması istenilmiştir.Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karar, Dairemizin 27.10.2011 tarih ve 2011/6983 E.-2011/16656 K.sayılı ilamı ile; “davalı kadının zorunlu ihtiyaçları ve TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de nazara alınarak uygun miktarda yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmesi gerektiği” belirtilerek bozulmuştur.Dairemizin bozma ilamına mahkemece uyulmuş ise de bozma gereği yerine getirilmemiş, “davacının yoksulluk nafakasının indirilmesine ilişkin talebi bulunmadığı” gerekçe gösterilerek dava reddedilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davalı lehine daha önce hükmedilen 150 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ve tarafların müşterek çocukları lehine hükmedilen iştirak nafakalarının indirilmesi talep edilmiş, mahkemece, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 100 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakalarına yönelik indirme talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL. ye çıkarılmıştır....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması/İndirilmesi - :İştirak Nafakasının İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan yoksulluk nafakasının kaldırılması, kaldırılmasının kabul edilmemesi halinde indirilme ve ortak çocuk yararına iştirak nafakasının indirilmesi davasında ilk derece mahkemesince davaların reddine karar verilmiş, hüküm hakkında davacı erkek tarafından istinaf kanun yolu incelemesi talebi üzerine ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince “davacının istinaf başvurusunun kanuni süre geçtikten sonra yapılması nedeniyle usulden reddine” karar verilmiştir. Dosya kapsamı ve UYAP üzerinden yapılan incelemede, Ankara 8....

            Mahkemece ilk bozma ilamına uyularak verilen ikinci kararda; T.M.K. 176 maddesine göre davalının çalışarak davacıya yakın bir gelir elde ettiği, yoksulluğunun ortadan kalktığı anlaşıldığından davalıya ödenen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş; kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Özel Dairece, yukarıda açıklanan gerekçeler ile hüküm bozulmuştur. Mahkemece,davacının talebinin dava dilekçesinde açık ve net olarak belirtildiği şekilde davalıya ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkin olduğu, bu talebin yoksulluk nafakasının indirilmesi talebi olarak değerlendirilmesinin söz konusu olamayacağı belirtilerek ve önceki gerekçe genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme kararını davalı vekili temyize getirmektedir....

              Tekirdağ Aile Mahkemesi'nin 2017/760- 969 Esas Karar sayılı dosyası 19/12/2017 tarihli karar ile davacı erkek tarafından davalı kadın aleyhine açılan yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının asıl dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir....

              Sayılı ilamı ile davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi talebi ile davacı tarafça fazla ödendiği iddia edilen 3.683,25.-TL'nin faizi ile birlikte iadesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Öncelikle davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebi açısından yapılan değerlendirmede, tarafların boşanma tarihindeki gelir durumları ile işbu dava tarihindeki gelirleri arasında olağanüstü bir değişiklik bulunmadığı dosya arasında bulunan maaş bordrolarından anlaşılmıştır....

              Somut olayda; tarafların 21.11.2012 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, davalı lehine 250,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği görülmüştür. Davalının, boşandıktan sonra asgari ücret seviyesinde bir gelirle çalışmaya başladığı anlaşılmıştır. Nafaka alacaklısı kadının, elde ettiği gelirin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve ihtiyaçları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının gelirinin bulunması, hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu