Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi'nin 2016/98 E.- 2017/190 K.sayılı dava dosyasında davacı-k.davalı kadın lehine bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına veya yoksulluk nafakasına indirim yapılmasına, aynı karar ile müşterek çocuklara bağlanan iştirak nafakalarının ayrı ayrı kaldırılmasına veya iştirak nafakalarında indirim yapılmasına karar verilmesini talep ederek karşı dava açmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile, davacı için bağlanan aylık 600 TL yoksulluk nafakasının aylık 300 TL artırılarak 900 TL' ye, müşterek çocuk için bağlanan aylık 400 TL iştirak nafakasının 200 TL artırılarak 600TL' ye çıkarılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, müşterek çocuk Aleyna 02/05/2020 tarihi itibari ile reşit olduğundan iştirak nafakasının kendiliğinden kalkmış olması nedeniyle nafaka artırım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının açmış olduğu karşı davanın reddine karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Nüfus kayıtları, tanık beyanları, davacı beyanı, sosyal ve mali durum araştırma yazı cevapları, tarafların üzerlerine kayıtlı taşıt-taşınmaz olup olmadığı ile SGK'lı olarak çalışıp çalışmadıkları ile ilgili uyap üzerinden alınan raporlar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir, İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; bir yıllık evliliğe 19 yıldır nafaka ödediğini, davalının durumunun müvekkiline oranla daha iyi olduğunu, en azından nafakanın indirilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması bu talep kabul edilmediği takdirde indirilmesi istemine ilişkindir....

    Asıl davada; yoksulluk nafakasının zaman içerisinde ihtiyaçları karşılamadığı ileri sürülerek aylık 600 TL'den aylık 1500 TL'ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir. Karşı davada ise; davacının sosyal ve ekonomik durumunun önceye göre kötüleştiği mevcud nafakayı ödeyemediği ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde aylık 150 TL'ye indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, asıl dava olan nafaka artırım davası yönünden; davalının öğretmen olduğu, Antalya ve Diyarbakır hissedar olarak üniversite hazırlık dersanesi işlettiği, davalının gelir durumunun davacıdan daha iyi olduğu gerekçesiyle yolsuzluk nafakasının aylık 600 TL'den 1200 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, karşı davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı (karşı davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK. 176/4.maddesinde; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacının devlet memuru iken KHK ile işten çıkartıldığı, herhangi bir sabit aylık gelirinin olmadığı, davalının ise satış danışmanı olarak çalışıp aylık 2.000,00 TL ücret aldığı, yoksulluk nafakasının kaldırılması şartlarının oluştuğu anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile yoksulluk nafakasının dava tarihi itibari ile kaldırılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili 23/12/2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; davacının kendi kusuru ile devlet memurluğundan çıkarıldığını, eşinin de kamu görevlisi olduğunu, çalışmasına engel olacak bir sağlık sorununun bulunmadığını, yoksulluk nafakasını ödeme imkanının olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, bu talep kabul edilmediği takdirde indirilmesi istemine ilişkindir....

      Esas dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı, birleşen karşı dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde indirilmesi istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. HMK'nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir. Hangi kararların kesin olduğu HMK'nın 341. maddesinde belirtilmiştir. 6763 sayılı yasanın 41'nci maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde ön görülen 1.500,00 TL kesinlik sınırı 02/12/2016 tarihinden itibaren 3.000,00 TL'ye çıkarılmış, ek 1. madde ile de parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup, 01.01.2022 tarihinden itibaren kesinlik sınırı 8.000,00 TL'dir....

      Mahkemece; elde edilen taşınmaz ve alınan araba dikkate alındığında yoksulluğunun kalmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4.maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin gerektirmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir....

        Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmalarına göre; davacının emekli olduğu, 2847 TL aylık aldığı; davalının ise asgari ücretle işçi olarak çalıştığı anlaşılmıştır. Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; boşanmanın kesinleşmesinden sonra davacının sosyal ve ekonomik durumunun değiştiğini, yeniden evlendiğini, çocuğunun olduğunu, geçirdikleri trafik kazası neticesinde ameliyat olup, bacağına platin takıldığını, aile şirketinde yaşanan sıkıntılar nedeni ile ortaklıktan ayrıldığını, aldığı parayı da davalıya verip, borçları için kullandığını, aylık 449,98 TL ödemeli tüketici kredisinin olduğunu, 14.880,84 TL bağkur borcunun bulunduğunu, aylık 850,00 TL kira ödediğini, arada şoförlük yaparak gelir elde ettiğini, davalının ise, boşandıktan sonra Uğur Okullarında çalışmaya başladığını, evi ve arabasının olduğunu, yoksulluk nafakasının öncelikle kaldırılması, aksi kanaatte ise azaltılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi isteğine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması-indirilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; Mahkeme ilamı ile davalıya 1.000 TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk ...'...

            Mahkemece; davanın kabulü cihetine gidilerek; davalının evlenmiş olması nedeniyle evlenme tarihi olan 02.12.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, davacının yaptığı 99,75 TL yargılama gideri ile 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi istemine ilişkindir. TMK'nın 176/3.maddesinde; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkacağı, alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; yoksulluğun ortadan kalktığı gerekçesiyle iş bu dava açılmış ise de yargılama sırasında davalı evlendiği için TMK'nın 176/3 maddesi gereğince nafaka kendiliğinden ortadan kalkmıştır....

              UYAP Entegrasyonu