Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmalarına göre; davacının emekli olduğu, 2847 TL aylık aldığı; davalının ise asgari ücretle işçi olarak çalıştığı anlaşılmıştır. Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir....
TMK m.176/4 hükmüne göre ''Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." Aynı şekilde 331. madde uyarınca; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." Belirtilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Somut olayda; tarafların Beykoz Aile Mahkemesinin 2011/1126 Esas 2014/697 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları; söz konusu karar ile davalı kadın lehine aylık 10.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği; kararın temyiz edilmeden 05.09.2014 tarihinde kesinleştiği, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebiyle açılan iş bu davanın 14.01.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Dosya kapsamına göre, davalının gıda mühendisi olduğu, özel bir hastanede çalıştığı, Mart ayına ait ücret bordrosunda 766 TL, Mayıs ayına ait ücret bordrosunda ise 1316 TL maaş aldığı, annesine ait evde oturduğu anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması veya Azaltılması :Yoksulluk Nafakasının Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından 02.02.2021 tarihli ek karar ve asıl davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kabulü ve karşı davada yoksulluk nafakasının arttırılması davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması veya Azaltılması :Yoksulluk Nafakasının Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından 02.02.2021 tarihli ek karar ve asıl davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kabulü ve karşı davada yoksulluk nafakasının arttırılması davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın...
Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği gözetilerek, tarafların mevcut durum itibariyle sosyal ekonomik durumları da dikkate alındığında, nafakada hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekirken davanın tümden kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesinin 2017/1038 esas ve 2017/1022 karar sayılı ilamı ile tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, davalı kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TEFE-TÜFE ortalaması oranında artırılmasına hükmedildiği, yoksulluk nafakasının TEFE-TÜFE ortalaması artışları sonucunda dava tarihi itibariyle aylık 735,00 TLye ulaştığı, davalı erkeğin yeniden evlendiği, davalı kadının ise taraflar boşandıktan sonra bir iş yerinde asgari ücretle çalışmaya başladığı, bir süre asgari ücretin altında bir gelir elde ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasının şartları oluşmamış ise de; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi azaltılması talebinin de içerdiğinden mahkemece, TMK 176/4. maddesi gereğince nafaka miktarında hakkaniyet gereği indirim yapılması gerekirken, davacı erkeğin davasının tamamen reddine karar verilmesi hatalı olmuştur....
TMK.nun 176.maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Tarafların sosyo-ekonomik durumlarının araştırılmasından; davacı-karşı davalının..........'de memur olarak aylık 2.400,00 TL ücret ile çalıştığı, babasına ait evde kira ödemeden oturduğu, yeniden evli olduğu ve bir çocuğunun bulunduğu, davalı-karşı davacının ise asgari ücret ile çalıştığı ve ailesi ile yaşadığı anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması-Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm yoksulluk nafakasının kaldırılması-azaltılması istemine ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 29.09.2011 (Prş.)...