Mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının gelirinin bulunmaması, müşterek çocuğun anaokuluna başlaması gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile; dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının 140 TL'den 200 TL'ye; müşterek çocuk lehine hükmedilen aylık 120 TL iştirak nafakasının ise, 250 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırım istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delilerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, TMK'nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacı ile müşterek çocuğa ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının günün koşullarına ve artan ihtiyaçlara göre yetersiz olduğunu belirterek, 175 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 475 TL'ye; 100 TL olan iştirak nafakasının ise aylık 400 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk ve İştirak NafakasınınKaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının kaldırılması talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, velayetin değiştirilmesine dair kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren ortak çocuk yararına davalıya verilmek üzere hükmedilen iştirak nafakasının kendiliğinden kalkacağının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...
Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. İlk derece mahkemesince kadının 350,00 TL olan yoksulluk nafakasının 525,00 TL artırımı ile aylık 875,00 TL'ye yükseltildiği, artırılan yoksulluk nafakasının bir yıllık artırım miktarının 6.300,00 TL'ye tekabül ettiği, çocuğun 250,00 TL olan iştirak nafakasının 625,00 TL artırımı ile 875,00 TL'ye yükseltildiği, artırılan iştirak nafakasının bir yıllık tutasının ise 7.500,00 TLye tekabül ettiği, artırım yapılan yoksulluk ve iştirak nafakasını ayrı ayrı bir yıllık tutarlarının 17.830 TL nin altında kaldığı anlaşıldığından karar davalı açısından kesin niteliktedir. İzah edilen nedenlerle, davalı erkeğin istinafının HMK'nın 352.maddesi gereğince reddine, davacı kadının istinafının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2013/141 Esas 2014/490 Karar sayılı ilamı ile velayetleri anneye verilen müşterek çocuklar Yasinberat Koca ve Muhammet Celal Koca'nın velayetinin anneden alınarak davacı babaya verilmesi, yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması talebi ile açılmış olup; taraflar arasında uyuşmazlık konuları yürürlükteki mevzuat açısından değerlendirildiğinde mahkememizce alınan uzman raporları, dinlenen tanıkların beyanları, uzman raporunda çocuklarla yapılan görüşme sonucunda çocukların alınan beyanları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında çocukların üstün yararının velayetin annede kalmasını gerektirdiği kanaatine varılmış, iştirak nafakasının kaldırılması şartlarının somut olayda oluşmadığı kanaatine varılmış, davacı tarafın yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebinin ise TMK 176/3....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2014 NUMARASI : 2014/733-2014/1014 Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulüne, iştirak nafakasının indirilmesi talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 10.06.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmakla ve eksik harç ikmal ettirilmekle, asıl dava yönünden yoksulluk nafakasının kaldırılması için öncesinde hükmedilmiş bir yoksulluk nafakası olması gerektiğini, bunun yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi için dava şartı olduğunu, dayanak boşanma kararında yoksulluk nafakasının bulunmadığını, yoksulluk nafakasının zaten evlenmeyle kendiliğinden kalkacağını, birleşen dava yönünden ise iştirak nafakası para biriminin sabit kura bağlanması veya Türk Lirasına çevrilip azaltılmasının talep edildiğini, boşanma 07.02.2018’de kesinleştiğini, o tarihte ABD dolarının 3.77 TL dava tarihi olan 8.7.2019’da ise 5.72 TL olduğunu, Doların Türk Lirası karşısında % 66 değer kazanmışsa da, tacir olan davacı için ülkemiz ekonomik koşullarındaki değişimlerin öngörebilir olduğunu, yabancı paranın Türk Lirası karşısında enflasyon oranında değerlenmesinin...
Davacı vekili ıslah dilekçesinde; Müşterek çocuklar Ayşegül, Talha, Muhammed ve Ömer Ali için hükmedilen iştirak nafakalarının 1.000'er TL'ye, kendi adına hükmedilen yoksulluk nafakasının 1.500 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabulüne karar verilerek yoksulluk nafakasının 200 TL'den 400 TL'ye müşterek çocuklar Talha ve Muhammed için iştirak nafakasının 100'er TL'den 300'er TL'ye, çocuk Ömer Ali için iştirak nafakasının 150 TL'den 300 TL'ye, çocuk Ayşegül için iştirak nafakasının 100 TL'den 400 TL'ye 18 yaşını doldurduğu tarihe karar devam etmek üzere çıkartılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın tam kabulüne karar verilmemesini istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Açılan davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/519 Esas, 2012/459 Karar sayılı dosyasında davalı kadın lehine takdir edilen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye indirilmesine, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının iştirak nafakasının indirilmesine yönelik davasının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kısmen KABULÜNE, iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin KABULÜNE, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, -Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, -Lüleburgaz 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, müşterek çocuğun istinaf aşamasında reşit olduğu, çocuğun reşit olduğu tarihte iştirak nafakasının kendiliğinden sona ereceğinin anlaşılmasına göre inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....