Davalı-karşı davacı vekili dilekçesi ile; nafakaların kaldırılması ve indirilmesi talebinin reddini, karşı dava ile de; daha evvel hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakasının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını iddia ederek, aylık 500 TL olan yoksulluk nafakasının 750 TL'ye, aylık 250 TL olan iştirak nafakasının 500 TL'ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacı-karşı davalının davasının kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, aylık 250 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 200 TL'ye indirilmesine, davalı-karşı davacının davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacı vekilinin karşı dava yönünden temyiz itirazları yerinde değildir....
DAVA KONUSU : Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Arttırılması/Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması/yoksulluk nafakasının kaldırılması konulu karşılıklı davaların yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı/karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince dosya incelendi. gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; davacı lehine hükmedilmiş olan 450,00 TL yoksulluk nafakasının 750,00 TL ye, müşterek çocuk lehine hükmedilmiş olan 350,00 TL iştirak nafakasının 500,00 TL ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda; tarafların 29.01.2013 tarihinde boşandıkları, davalı lehine 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği görülmüştür. Davalının ekonomik ve sosyal durum tespitinde; temizlik işçisi olarak asgari ücret karşılığı çalıştığı, kira ödemeden ailesiyle yaşadığı anlaşılmaktadır. Nafaka alacaklısı kadının, elde ettiği gelirin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının maaş gelirinin bulunması hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır....
İlk derece mahkemesince; davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacı erkeğin yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile davalı kadın yararına hükmedilen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 700,00 TL'ye indirilmesine hükmedilmiştir. Davalı kadın vekili; yoksulluk nafakasının azaltılmasının ve erkeğin reddedilen talebi yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı erkek vekili; kadının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesi istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; -Davanın kısmen kabulü ile, tarafların müşterek çocuğu olan, Konya İli, Yunak İlçesi, Sevinç Mah/köyü, Cilt no:38, Hane no:14'de nüfusa kayıtlı, Şahin ve Havva'dan olma, 29/03/2009 doğumlu, TC kimlik numaralı T5 velayetinin davalı anne T3 alınarak, TC kimlik numaralı davacı baba T1 verilmesine, anne ile şahsi ilişki tesisine, Konya 1.Aile Mahkemesinin 2017/905 esas 2019/725 karar sayılı ilamı ile davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekili tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayet değişikliği ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinden ibarettir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/12/2014 NUMARASI : 2013/898-2014/894 Taraflar arasındaki iştirak-yoksulluk nafakasının kaldırılması-artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı (k.davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı karşı davalı dava dilekçesi ile;Denizli 3. Aile Mahkemesinin 2012/18 Esas 2012/14 Karar sayılı kararı davalı İlknur lehine hükmedilen aylık 200,00-TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Gürkan lehine hükmedilen aylık 150,00 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı karşı davacı vekili dilekçesi ile; nafakaların kaldırılması talebinin reddini, karşı dava ile de; yoksulluk ve iştirak nafakalarının 50'şer TL artırılarak yoksulluk nafakasının 250 TL'ye,iştirak nafakasının ise 200 TL ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....
Davalı-davacı kadın vekili ise; Hükmedilen 75 TL arttırımın yetersiz olduğunu, yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddedilmesi nedeniyle erkek lehine ücreti vekalete hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp, yoksulluk ve iştirak nafakasının 500'er TL'ye yükseltilmesine ve hükmedilecek nafakalara talep tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde 100 TL'ye indirilmesi isteminden ibarettir. Karşı dava, 200 TL olarak belirlenen yoksulluk ve iştirak nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesi talebine ilişkindir....
Yoksulluk nafakasının kaldırılması istemi azaltılması istemini de kapsadığından davalının adına bulunan taşınmazlar ve banka hesabı ekonomik durumunda olumlu yönde değişiklik sayılarak yoksulluğu tamamen ortadan kalkmamış olan davalının yoksulluk nafakasının indirilmesinin düşünülmemesi isabetli bulunmamıştır. Öyle ise mahkemece; anılan ilke ve esaslar gözetilerek “çoğun içinde azda bulunur” kuralı gereğince yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması yerine davacının gelir ve malvarlığı durumu ile davalının önceki ve şimdiki gelir ve malvarlığı durumunun ayrıntılı olarak belirlenerek yoksulluk nafakasının indirilmesi şeklinde bir karar verilmesi de olanaklı iken bu kıyaslama yapılmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....
de memur olarak aylık 2.400,00 TL ücret ile çalıştığı, babasına ait evde kira ödemeden oturduğu, yeniden evli olduğu ve bir çocuğunun bulunduğu, davalı-karşı davacının ise asgari ücret ile çalıştığı ve ailesi ile yaşadığı anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....
gereği menfi tesbit (ve istirdat) davası genel hükümlere tabidir....