Açıklanan nedenlerle mahkemece, yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken talebin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması veya Azaltılması-İstirdat/Yoksulluk Nafakasının Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kaldırılmasına karar verilen yoksulluk nafakasının yıllık toplam miktarı 4.800 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir. Açıklanan nedenle davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece, Yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, kaldırılması mümkün olmadığı takdirde indirilmesi talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/3. maddesi gereğince; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılabilir. Anılan maddede yoksulluğun hukuksal kavramı tanımlanmamış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceği belirtilmiştir....
Yine; Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını imkansız kılan bir olgu olarak kabul edilmediği gibi, yoksulluğu ortadan kaldıracak bir gelir seviyesi olarak kabul edilmemektedir (HGK 07.10.1998 gün 1998/2-656 G.688 K., HGK 28.02.2007 gün ve 2007/3-84 E.-95 K.sayılı kararları). Somut olayda, tarafların 13.11.2012 tarihinde boşandıkları, boşanma kararı ile davalı lehine aylık 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davacının SGK hizmet belgesine göre 2014 yılının 4.ayında aylık 1.071 TL geliri olduğu, davalının ise SGK hizmet belgesine göre 2014 yılı 9. ayında aylık gelirinin 1.134 TL olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin başkaca bir araştırmanın yapılmadığı, SGK hizmet belgeleri ve tanık beyanları dikkate alınarak mahkemece davalı lehine boşanma neticesinde hükmedilen aylık 250 TL'lik yoksulluk nafakasının kaldırılması yoluna gidildiği anlaşılmaktadır....
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanmaya çalışıldığı üzere; A-Davalı tarafın istinaf isteminin KABULÜ ile HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kararın bütünüyle KALDIRILMASINA, yerine aşağıdaki şekilde yeni hükmün OLUŞTURULMASINA, 1- Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, 2- Davacının yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin KABULÜ İLE ; Davalı yararına Van 1....
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanmaya çalışıldığı üzere; A-Davalı tarafın istinaf isteminin KABULÜ ile HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kararın bütünüyle KALDIRILMASINA, yerine aşağıdaki şekilde yeni hükmün OLUŞTURULMASINA, 1- Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, 2- Davacının yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin KABULÜ İLE ; Davalı yararına Van 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesi ve fazla ödenen nafakanın iadesi istemine ilişkindir. Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Davacı 26.12.2019 tarihli dava dilekçesinde; ".... yoksulluk nafakasının kaldırılması ile her halükarda Mart 2019 yılından itibaren fazladan ödenen 18.900,00- TL’nin iadesine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde nafakanın azaltılması " talebinde bulunmuştur. Dava açılırken yatırılan başvurma harcı dava dilekçesinde yer alan bağımsız taleplerin tümünü kapsadığı, davacının 44.40- TL başvurma harcı ile 44,40- TL karar harcı yatırdığı anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nde icra takibi başlattığını, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasının reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi talebinin reddine dair hüküm kurulduğu görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “yoksulluk nafakasının kaldırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bandırma Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 04.04.2013 gün ve 2012/784 E., 2013/180 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 31.10.2013 gün ve 2013/12224 E., 2013/14970 K. sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili dilekçesi ile; boşanma davasında davalı kadın lehine 200 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk lehine 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının boşanma davasından sonra çalışmaya başladığını, yoksulluk durumunun ortadan kalktığı gerekçesiyle, davalı lehine hükmedilen 200 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Mahkemece, davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinden sonra,davalının emekli maaşı almaya başladığı, adına kayıtlı taşınmazının bulunduğu, yoksulluk durumunun ortadan kalktığı gerekçesiyle dava tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasına karar verilmiştir.Taraflar arasındaki boşanma davası 11.06.2010 tarihinde kesinleşmesine rağmen, yoksulluk nafakası, iş bu davanın açıldığı tarih itibariyle kesinleşmemiştir. Yoksulluk nafakası, yoksulluk nafakasının kesinleştiği tarih itibariyle hüküm ifade eder. Kaldırılması talebi de ancak yoksulluk nafakası kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren istenebilir....