Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, karşı davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı asıl davada; taraflar arasında görülen . Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2007/108 esas 2009/59 karar sayılı artırım ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen 250,00 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk. için hükmedilen 150,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, işsiz olduğunu, çocuğun okul masrafları ve ihtiyaçlarının arttığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 900,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2017/1038 esas ve 2017/1022 karar sayılı ilamı ile tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, davalı kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TEFE-TÜFE ortalaması oranında artırılmasına hükmedildiği, yoksulluk nafakasının TEFE-TÜFE ortalaması artışları sonucunda dava tarihi itibariyle aylık 735,00 TLye ulaştığı, davalı erkeğin yeniden evlendiği, davalı kadının ise taraflar boşandıktan sonra bir iş yerinde asgari ücretle çalışmaya başladığı, bir süre asgari ücretin altında bir gelir elde ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasının şartları oluşmamış ise de; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi azaltılması talebinin de içerdiğinden mahkemece, TMK 176/4. maddesi gereğince nafaka miktarında hakkaniyet gereği indirim yapılması gerekirken, davacı erkeğin davasının tamamen reddine karar verilmesi hatalı olmuştur....

    Mahkemece; davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Kural olarak, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK m. 176/4) İrat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, alacaklı tarafın yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. (TMK m.176/3) Eldeki davada davacı; yukarıdaki yasa hükmü gereğince; davalının yoksulluğunun ortadan kalktığı iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir....

      Mahkemece; tarafların mali ve ekonomik durumları ve tüm dosya kapsamından yoksulluk nafakasının arttırıldığı tarihten sonra tarafların mali ve ekonomik durumlarında her hangi bir değişiklik olmadığı, bu nedenle de talebin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 176/3.maddesinde yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması yada azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının işinden çıkarıldığını,maddi zorluğa düştüğünü, evlendiğini ileri sürerek; aylık 800.00. - TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mümkün değil ise indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davacının İtalyanca çeviri yaptığını, yedi odalı evde oturduğunu, maddi durumunun iyi olduğunu belirterek; davanın reddini istemiştir . Mahkemece; davanın kabulüne, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

          Aile Mahkemesinin 2018/587 esas ve 2018/596 karar sayılı ilamı ile tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, davalı kadın yararına aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davalı kadının boşanma kararından sonra sigortalı bir işte sezonluk olarak çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasının şartları oluşmamış ise de; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içerdiğinden mahkemece TMK 176/4. maddesi gereğince nafaka miktarında hakkaniyet gereği indirim yapılması gerekirken, davacı erkeğin davasının tamamen reddine karar verilmesi hatalı olmuştur....

          SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle yoksulluk nafakasının kaldırılması talepli karşı davaya yönelik davalı/karşı davacının temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle yoksulluk nafakasının artırımı talepli asıl davaya yönelik temyiz edilen hükmün davalı/karşı davacı yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Asıl davada; 2004 yılında mahkemece yeniden değerlendirilerek hüküm altına alınmış olan nafakaların aradan geçen süre nedeniyle yetersiz kaldığı ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının 80 TL den 520 TL ye, iştirak nafakasının ise 100 TL den 700 TL ye artırılması, karşı davada ise; nafaka alacaklısının yoksulluk halinin ortadan kalktığı ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 200 TL ye, iştirak nafakasının ise 500 TL ye artırılmasına, karşı davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı – karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/638 Esas 2008/346 Karar sayılı ilamı ile davalı için belirlenen 275,00 TL yoksulluk nafakasının tarafların mali ve içtimai durumları, paranın satın alım gücü ve hakkaniyet dikkate alınarak 75,00 TL eksiltilmek suretiyle 200,00 TL olarak dava tarihinden geçerli olmak üzere devamına, karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/azaltılması talebine ilişkindir. Kural olarak, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

                yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye, iştirak nafakalarının 150,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu