AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2021 NUMARASI : 2020/181 2021/164 DAVA KONUSU : Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Artırımı KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, Yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir....
istinaf talebi ile davacının iştirak nafakasının artırılan miktarı yönünden istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince , davacının yoksulluk nafakasının artırılan miktarının azlığı yönünden istinaf başvurusunun da HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Taraflar arasındaki iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının kaldırılması – indirilmesi (asıl dava), iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması (karşı dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı (karşı davalı) vekilince temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde 2011 yılında davalı eski eş için hükmolunan 200 TL yoksulluk, müşterek çocuklar yararına hükmolunan 200 TL iştirak nafakalarının değişen koşullar nedeniyle kaldırılması veya indirilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini talep etmiş; ve karşı dava dilekçesi ile de davacı tarafından davalıya ödenmekte olan yoksulluk nafakası ile iştirak nafakalarının aylık 300,00'er TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 150,00 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuklar Burçak ve Bektaş yararına hükmedilen ayrı ayrı aylık 75,00'er TL'den toplam 150,00 TL iştirak nafakalarının ise dava tarihinden geçerli olmak üzere ayrı ayrı aylık 150,00'şer TL'den toplam 300,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Davalının, yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; Kural olarak, nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl dava yoksulluk ve iştirak nafakası artırım, karşı dava nafaka indirimi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, davalı/karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı, tarafına bağlanan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye, müşterek çocuğa bağlanan aylık 250,00 TL iştirak nafakasının da artırılarak aylık 750,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak, mahkemece, oluşturulan hükümde; "Davanın kısmen kabulü ile; 1- Tahsilde tekerrür oluşturmamak şartıyla dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tarafların müşterek çocuğu için aylık 200,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak, çocuğun infak ve iaşesinde harcanmak üzere davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 2- Tahsilde tekerrür oluşturmamak şartıyla dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 200,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE," şeklinde hüküm kurulmuştur. Boşanma davası kabul edilince davacı kadın için hükmedilen tebdir nafakası (talep halinde) kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk nafakası olarak, çocuk için hükmedilen tedbir nafakası ise iştirak nafakası olarak devam eder....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının reddi, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının "Kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve iştirak nafakasının miktarına" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince bu yöne ilişkin olarak verilen hüküm davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....
Davalı-karşı davacı (erkek) vekili istinaf dilekçesinde, Esin'in de velayetinin babaya verilmesi gerektiğini, davacı kadının yoksulluk nafakasına ihtiyacı olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, karşı davanın tümden kabul edilmesine, Esin'in velayetinin babaya verilmesine aksi takdirde Esin için ödenen iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye indirilmesine, davacı-karşı davalı kadın için ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava, iştirak nafakasının arttırılması, karşı dava; iştirak nafakasının azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması, velayetin değiştirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince asıl davada iştirak nafakalarının ayrı ayrı aylık 200,00'er TL artış talebi reddedilmiştir....
Davada, 2005 yılında 50'şer TL olan iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması istenilmiş, mahkemece, 2005 yılında verilen karar ile belirlenen nafakaların her yıl ÜFE oranında artışına karar verildiği; davalının gelirinde ÜFE'yi aşan oranda artışın bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yoksulluk nafakası yönünden sair temyiz itirazları yerinde değildir. İştirak nafakasının artırımı davası yönünden ise; Hükmolunan nafakaların gelecek yıllarda da artırımına ilişkin TMK'nın 176/4, 182/3, 330/3, 365/5. maddeleri, madde gerekçelerinde de belirtildiği gibi, bu hükümler, ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklılarının her yıl dava açmak suretiyle emek sarfından ve masraf yapmaktan kurtarılmaları amacıyla getirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Bandırma 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2004/9 Esas sayılı ve 22.03.2005 tarihli kararı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 125,00 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya bırakılan müşterek çocuk lehine aylık 50,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacı ve müşterek çocuk lehine boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasını ve nafakaların...