Aile Mahkemesinin 2019/402- 2020/529 E-K sayılı kararı ile boşandıklarını, müvekkili lehine yoksulluk, çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin son dönemlerde yükselen enflasyon ve hayat pahalılığı içerisinde zorlanmaya başladığını, nafaka ilamının üzerinden bir buçuk yıldan fazla süre geçtiğini, TÜİK'in yayınladığı verilerde en az 3 katlık bir artış görüldüğünü, müvekkilinin çalışmadığını, yoksulluk nafakası ile geçimini sürdürmeye çalıştığını, müşterek çocukların eğitim giderlerinin arttığını, müşterek çocuk Elif Su için nafaka artırımı talebinde bulunma haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik müşterek çocuk Duru için taleplerinin bulunduğunu, davalının aile hekimliği mesleği yaptığını, sabit maaş dışında ek ödemeler yapıldığını, davalının yüksek gelir grubunda yer aldığını, bu nedenlerle müvekkili yararına hükmedilen 1.100,00- TL yoksulluk nafakasının 4.000,00- TL'ye çıkartılmasına, müşterek çocuk Duru yararına hükmedilen 600,00- TL iştirak nafakasının 2.000,00...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, önceki nafaka arttırım davası ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının aylık 150,00 TL'ye yükseltildiğini, kira ödediği, müşterek çocuğun büyüdüğü ve ihtiyaçlarnın artması nedeniyle nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 600,00 TL'ye ve müşterek çocuk için de iştirak nafakasının aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, maddi durumunun iyi olmadığını, yeniden evlendiğini, çocuğu olduğunu, davacının çalıştığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile davacı için hükmedilen 300,0 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 350,00 TL artırılarak 650,00 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk Hayrunnisa lehine hükmedilen 350,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 350,00 TL artırılarak 700,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın tam kabulüne karar verilmemesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırımı istemine ilişkindir....
Aile Mahkemesi'nin 2018/237- 284 E.K sayılı 07/05/2018 kesinleşen ilamı ile anlaşmalı olarak boşanmalarına, tarafların müşterek çocuğu 13/12/2008 d.lu Mina'nın velayet hakkının anneye verilmesine, müşterek çocuk yararına aylık 150,00.TL iştirak nafakasına karar verildiği, davacı tarafından; kendisi için yoksulluk, müşterek çocuk için ödenmekte olan aylık 150,00.TL iştirak nafakasının aylık 1.250,00.TL'ye çıkarılmasının talep ve dava ediliği, davalının süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile; yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı, davacının bu talebinden feragat ettiği, müşterek çocuk için anlaşma doğrultusunda nafaka talep edildiği, artırım talep miktarının fahiş olduğu gerekçesi ile yoksulluk nafakasının talebinin reddine, iştirak nafakası artırım talebinin reddine uygun görülmediği takdirde uygun miktar iştirak nafakası artırımına karar verilmesinin talep ediliği, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü ile, Adana 5....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30.12.2022 NUMARASI : 2021/682 ESAS, 2022/952 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Artırımı-Nafakanın Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen ek kararına karşı, davacı-davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuk için hükmedilen aylık 100,00 TL iştirak nafakası ile kendi lehine hükmedilen aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasının, aradan geçen zaman, bu zaman sürecinde çocuğun büyüyen yaşı nedeni ile artan ihtiyaçları ve ekonomik göstergelerdeki değişiklikler nedeni ile yetersiz kaldığını belirterek, iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye, yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL'ye yükseltilmesini, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılarak ödenmesini talep ve dava...
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; sözkonusu hüküm, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemiz 25.06.2014 tarihli 2014/3344 Esas ve 2014/10371 Kararı ile; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, yoksulluk nafakasının en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması ve tarafların müşterek çocukları için hükmedilen iştirak nafakasının niteliği, çocukların yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları, nafaka yükümlüsü babanın gelir durumu nazara alınarak hakkaniyete uygun bir artırıma hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve niteleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş," gerekçesiyle hüküm bozulmuştur....
Davalı taraf cevap ve karşı dava dilekçesinde; nafakaların kaldırılma şartlarının oluşmadığını, bununla birlikte kendisinin ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarının geçen zaman içerisinde arttığını ve boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının yetersiz kaldığını belirterek; davacı-karşı davalının isteminin reddi ile yoksulluk nafakasının ayık 350 TL'den 500 TL'ye, iştirak nafakasının ise aylık 150 TL'den 250 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için takdir aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 100,00 TL artırılarak, aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, müşterek çocuk için takdir edilen aylık 150,00TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 100,00 TL artırılarak, aylık 250,00 TL iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 08.10.2004 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıklarını, davacı için hükmedilen aylık 100,00 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk için hükmedilen aylık 50,00 TL iştirak nafakasının aradan geçen süre ve çocuğun ihtiyaçlarında artış olması nedeniyle yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye ve iştirak nafakasının aylık 500,00 TL' ye artırılmasına karar verilmesini talep...
Bu nedenle davacı kadına takdir edilen yoksulluk nafakasının Üfe oranının üzerinde artışını gerektirir bir durum yoktur. Takdir edilen artış miktarı yıllık Üfe oranına uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. İştirak nafakasına gelince; Tarafların Konya 1. Aile Mahkemesinin 2019/296 Esas ve 2021/77 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanmanın 19/04/2022 tarihinde kesinleştiği, cari iştirak nafakasının boşanma ilamı ile 350,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....