Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.Mahkemece verilen ilk kararın, davalı tarafından temyizi üzerine, hüküm sadece davacı yönünden yoksulluk nafakasının artırılmasına yönelik olarak bozulmuş olup, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası yönünden verilen karar, Dairemiz bozma kararının dışında kalmış olması nedeniyle kesinleşmiştir....
Mahkemece asıl davada; davacı – karşı davalının ekonomik durumunun kötü olduğunu ispatlayamadığı, doktor olmasına rağmen çalışmadığı, davalı – karşı davacının 750' şer TL iştirak nafakası ile müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşılayamacağı, davalı – karşı davacının, yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar için ihtiyacı olduğu, yoksulluk nafakasının kaldırılma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, karşı davada ise; davacı – karşı davalının müşterek çocukların eğitim masraflarına katkıda bulunduğu ve ayrıca harçlık verdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı – karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Asıl dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması; karşı dava ise, iştirak nafakasının artırımına ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzre nafakanın aylık 400 TL artırımı ile 750 TL ye yükseltilmesine, erkeğin usulüne göre harcını yatırarak açtığı karşı dava olmadığından karşı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davacı davalı kadın vekili nafaka artırım miktarını usulen reddedilen karşı dava yönünden lehlerine vekalet ücreti hükmedilmemesini, Davalı davacı vekili iştirak nafakası artış miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak nafakasının artırımı davası, karşı dava ise ortak çocukla baba arasında kurulan şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi, yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakası talebi ve iştirak nafakasının artırımı talebi davasında yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl dava yoksulluk ve iştirak nafakası artırım, karşı dava nafaka indirimi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl dava yönünden kısmen kabulüne, karşı dava yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı/karşı davalılar, Yomra Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas ve 2010/140 karar sayılı kararında davacı ... yararına 400,00 USD yoksulluk nafakası ile ... yararına 200,00 USD iştirak nafakasının aradan geçen zaman sürecinde tarafların geçiminin sağlanması bakımından yetersiz kaldığını, bu nedenle nafakaların arttırılarak davacı ... için aylık 500,00 USD, ... için aylık 400,00 USD nafakanın davalıdan alınarak davacılara verilmesini istemiştir....
Aile Mahkemesinin 2017/526 Esas 2018/463 Karar sayılı kararı ile belirlenen 500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 15/12/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000 TL artırılarak aylık 1.500 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, müşterek çocuklar Rumeysa Aslan, Büşra Nur Aslan ve Reyhan Aslan için nafaka artırım talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı tarafın istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı ve reddedilen iştirak nafakası artırım talebi yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı adına hükmedilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk adına hükmedilen iştirak nafakasının artırılması istemiyle açılmıştır....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2001/409 Esas, 2001/545 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını ve bu karar ile davacı için aylık 30 TL yoksulluk, müşterek çocuklar Burcu ve Nurcan için ise aylık 10'ar TL iştirak nafakası takdir edildiğini, aradan geçen zaman içerisinde artan ihtiyaçlar ve günün ekonomik koşulları gözönüne alındığında, boşanma davasında hükmedilen iş bu nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 750 TL'ye, müşterek çocuk Nurcan için hükmedilen iştirak nafakasının ise aylık 500 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için hükmedilen 30 TL yoksulluk nafakasının aylık 200 TL'ye, müşterek çocuk Nurcan için hükmedilen 10 TL iştirak nafakasının ise aylık 150 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ ; İlk derece mahkemesince'' DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;-Mahkememizin 18/07/2018 tarih, 2016/137 esas, 2018/519 karar sayılı ilamı ile davacı için hükmedilen aylık 350,00TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 05/11/2022 tarihinden itibaren 1.650,00TL artırımı ile aylık 2.000,00TL yoksulluk nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, iş bu nafakaya her yıl TÜİK tarafından ilan edilen ÜFE oranında artırım uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,-Mahkememizin 18/07/2018 tarih, 2016/137 esas, 2018/519 karar sayılı ilamı ile tarafların müşterek çocukları Derya için hükmedilen aylık 150,00TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 05/11/2022 tarihinden itibaren 1.350,00TL artırımı ile aylık 1.500,00TL iştirak nafakası olarak davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine, iş bu nafakaya her yıl TÜİK tarafından ilan edilen ÜFE oranında artırım uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, '' dair karar vermiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin, bankalara 80.000 TL borcu olduğunu, iş bulamadığını, borçlarını ödeyemediğini belirterek davanın reddi ile, karşı davasında; müvekkilinin 2014 yılı Şubat ayında davacıya 34.000 TL ödemede bulunduğunu, davacının 60.000 TL civarında birikmiş parasının olduğunu, sigortalı olarak çalıştığını, kira gideri bulunmadığını belirterek iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece; davacı-karşı davalı kadının sürekli gelir getiren bir işinin olduğu, müşterek çocuğun ise, ihtiyaçlarının arttığı gerekçesiyle asıl davada yoksulluk nafakasının artırımı talebinin reddine, iştirak nafakasının artırımı talebinin kısmen kabulü ile 300 TL'den 400 TL'ye artırımına; karşı davanın ise kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/681 E. 2002/749 K. sayılı kararı ile davacı için 100.000.000 TL (Eski Türk Lirası) yoksulluk nafakası, müşterek çocuk Kürşat için de 100.000.000 TL (Eski Türk Lirası) iştirak nafakası takdir edildiğini, nafakaların yetersiz kaldığını beyan ederek 100.000.000 TL (Eski Türk Lirası) yoksulluk nafakasının 300.000.000 TL'ye (Eski Türk Lirası), 100.000.000 TL (Eski Türk Lirası) iştirak nafakasının 300.000.000 TL'ye (Eski Türk Lirası) çıkarılmasına karar verilmesinin talep edildiği, yapılan yargılama sonucunda Gebze Aile Mahkemesinin 2003/860 E. 2005/156 K. sayılı kararı ile davacı kadının yoksulluk nafakasının artırılmasına yönelik talebinin reddine, çocuk için halen ödenmekte olan 100.000.000 (Eski Türk Lirası) iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 250 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, ilgili kararın 02/11/2005 tarihinde kesinleştiği, dosya içerisinde Gebze 2....