Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Bundan ayrı olarak; TMK.327.maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır" denilmektedir. Somut olayda; müşterek çocuk için belirlenen iştirak nafakasının üzerinden dava tarihine kadar 5 yıla yakın zaman geçmiştir. Bu zaman içerisinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları gibi müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. Paranın alım gücü en azından enflasyon oranında da azalmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere müşterek çocuklar lehine hükmedilen aylık 350'şer TL iştirak nafakasının 650'şer TL artırılarak, 1.000'er TL'ye çıkartılmasına, aylık 400 TL olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 700 TL artırılarak 1.100 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş; Davacı vekili, nafaka artış miktarlarını istinaf etmiştir. Davalı vekili, davanın kabulünü, nafakalara yıllık ÜFE-TÜFE kadar artış yapılmasına karar verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı isteminden ibarettir. İştirak nafakası bakımından: HMK'nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir....
GEREKÇE : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve müşterek çocuk Gizem için ödenen iştirak nafakasının iadesi ya da mahsubu talebine ilişkindir. Davalı kadın istinafında, yoksulluk nafakasının kaldırılması koşullarının oluşmadığını, iştirak nafakasının kaldırılmasına yönelik bir dava yokken ayrıca icra dosyası getirtilmeden hiçbir hesaplama yapmadan gerekçesiz şekilde mahsup kararı verilmesinin de hatalı olduğunu bildirmiştir. 1- 492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak, ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır." hükmüne yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AMASYA 2.ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2014 NUMARASI : 2013/327-2014/107 Taraflar arasındaki (asıl dava) yoksulluk-iştirak nafakası arıtımı, (karşı dava) yoksulluk nafakasının kaldırılması-yoksulluk iştirak nafakasının tenzili davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl dava yönünden kısmen kabul, karşı dava yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı (karşı davacı) tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 24.02.2015 günü oybirliğiyle karar verildi...
Davalı, davacının gerçeğe aykırı iddialarla lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesini talep ettiğini, davacının iddia ve taleplerinin hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi şartlarının oluşmadığını, anlaşmalı boşanma nedeniyle yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının kendisinden 40 yaş küçük bir kadınla duygusal ilişki yaşadığını, bu kadınla evlenebilmek için boşanmak istediğini, kendisinin de bir çok hakkından feragat ederek anlaşmalı boşanmayı bu şartlarda kabul ettiğini, eski eşinin kazancının yüksek olup maddi durumunun kötüleşmediğini, yeni karısı ve çocuğuyla ultra lüks yaşantısına devam ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2021/130 E 2021/844 K DAVA KONUSU : Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosyanın bütün halinde tetkikinden; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Adana 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesi-yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı(karşı davacı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının aylık 250.00.-TL yoksulluk, aylık 150.00.-TL iştirak nafakası ödediğini, davacının işsiz olduğunu, ailesinden destek aldığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 150.00.-TL'ye, iştirak nafakasının 100.00.-TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir . Davalı vekili, cevap ve karşı dava dilekçesi ile; açılan davanın haksız olduğunu, müvekkilinin aldığı nafakanın yetmediğini belirterek; nafakaların 300.00....
Mahkemece, yoksulluk ve iştirak nafakasının hakkaniyete uygun olarak davalının boşandıktan sonra gelirinde oluşan büyük artış nedeniyle TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmadığı, daha fazla artırım yapıldığı tespit edilmiş ise de dosya içerisinde bulunan davalının sosyal ve ekonomik durum araştırmasının tam olarak gerçeği yansıtmadığı, araştırmada bilgisindan yararlanılan kişilerin kim oldukları anlaşılmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca mahkemece, davalının sosyal ekonomik durumunun kolluk aracılığıyla, tam olarak tespit edilmesi, söz konusu bölgede bulunan benzer işletmelerin gelirlerininde araştırılarak, gerekirse işletmenin vergi kayıtları da getirtilerek sonucu dairesinde yoksulluk ve iştirak nafakası takdiri gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Tarafların sosyal ekonomik durumları ve paranın satın alma gücü değerlendirildiğinde, davalı-davacı kadın lehine belirlenen yoksulluk nafakası miktarı da yerindedir. Açıklanan gerekçeyle, davacı-davalının yoksulluk nafakasının kaldırılması-indirilmesi talebi yönünden istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Davacı-davalının, iştirak nafakasının indirilmesi ve boşanma protokolünün uyarlanması talepleri yönünden istinaf isteminin incelenmesinde ise; Ankara 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KIRŞEHİR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/01/2015 NUMARASI : 2014/650-2015/17 Taraflar arasındaki nafakanın arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçeşinde; daha önce hükmedilmiş olan yoksulluk ve iştirak nafakasının ihtiyaçlarının artmış olduğunu ileri sürerek kendisi için takdir edilen 320,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'na, müşterek çocuk Begüm için takdir edilen aylık 220,00 TL iştirak nafakasının da aylık 500,00 TL'na çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddi ile bundan sonraki nafaka arttırımlarının da enflasyon oranında yapılmasını istemiştir....