Aile mahkemesinin 02/03/2021 tarih, 2019/880 Esas, 2021/147 Karar sayılı ilamı ile özetle;Davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine; davacının iştirak nafakasının arttırılması talebinin kabulü ile, Hatay 2. Aile Mahkemesinin 16/03/2017 gün ve 2017/196- 245 E-K sayılı ilamı ile müşterek çocuk Yağmur İlke için hükmedilen aylık 250- TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000- TL'ye yükseltilmesine, davalıdan irad şeklinde alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; ilk derece mahkemesince aylık 250 TL iştirak nafakasının tam kabul ile aylık 1000 TL artırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin iştirak nafakasının artırılması talebinin kabulü kararının kaldırılmasını ve bu yönden davanın reddine karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep etmiştir....
Aile mahkemesinin 02/03/2021 tarih, 2019/880 Esas, 2021/147 Karar sayılı ilamı ile özetle;Davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine; davacının iştirak nafakasının arttırılması talebinin kabulü ile, Hatay 2. Aile Mahkemesinin 16/03/2017 gün ve 2017/196- 245 E-K sayılı ilamı ile müşterek çocuk Yağmur İlke için hükmedilen aylık 250- TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000- TL'ye yükseltilmesine, davalıdan irad şeklinde alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; ilk derece mahkemesince aylık 250 TL iştirak nafakasının tam kabul ile aylık 1000 TL artırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin iştirak nafakasının artırılması talebinin kabulü kararının kaldırılmasını ve bu yönden davanın reddine karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 13.02.2013 tarihli kararı ile anlaşmalı olarak davalıdan boşandığını, talep edilmediğinden yoksulluk nafakasına hükmedilmediğini, müşterek çocuğun velayetinin davacıya bırakıldığını ve aylık 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocuğun büyüdüğünü, anaokuluna gittiğini, masraflarının arttığını, nafakanın yetersiz kaldığını, masrafları karşılamakta zorlandığını belirterek, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına ve iştirak nafakasının ise aylık 1.000,00 TL'ye çıkarılması ile her yıl tefe-tüfe oranında arttırılması karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2015 NUMARASI : 2015/197-2015/672 Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2014 tarihinde boşandıklarını, geçen sürede ihtiyaçların artması nedeniyle nafakaların yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 150 TL'den 300 TL'ye, iştirak nafakasının ise 100 TL'den 250 TL'ye artırılmasını talep etmiştir. Davalı cevabında; nafaka ödeyecek gücü bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 200 TL'ye, yoksulluk nafakasının ise 250 TL,'ye yükselmesine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davanın kısmen kabulü ile; yerel mahkeme kararını müşterek çocuk Mehmet Çapan lehine bağlanan 200 TL iştirak nafakasının 1.300 TL arttırarak toplamda aylık 1.500 TL iştirak nafakasına, davacı kadının yoksulluk nafakası arttırım talebinin çalışıyor olması ve gelir elde etmesi nedeniyle reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: yerel mahkeme kararını yoksulluk nafakası talebinin reddini, hükmedilen iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının iştirak nafakası arttırım talebinin reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Açılan davanın davacı T1 için yoksulluk nafakasının arttırım talebine, müşterek çocuk Mehmet Çapan için iştirak nafakasının arttırım talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine; müşterek çocuklar için ayrı ayrı 250'şer TL olarak tespit edilen iştirak nafakasının 100'er TL artırılarak aylık 350'şer TL'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2010/85 Esas ve 2012/1111 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine aylık 175,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk 2008 doğumlu ...s için 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 500,00 TL'ye; iştirak nafakasının 500 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, talep edilen nafakaları ödeyecek gücünün olmadığını, yeniden evlendiğini, bir çocuğunun daha olduğunu, bu nedenle davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda açıklanan yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, davacının nafaka artırım ilamının kesinleşmesinden kısa süre sonra bu davayı açtığı, bu kısa süre içerisinde, nafaka yükümlüsü olan davacı ile davalının şahsi, ekonomik ve sosyal durumlarında, dava konusu yoksulluk nafakasının kaldırılmasını yada yoksulluk nafakası ile iştirak nafakası miktarında indirim yapılmasını haklı kılacak olağanüstü bir değişimin bulunmadığı ve davalının tespit edilen ekonomik durumu itibariyle yoksulluk durumunun ortadan kalkmadığı nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmüş ve başvurunun esastan reddi gerekmiştir....
Ne var ki, asgari ücret seviyesinde veya biraz üzerinde gelir elde edilmesi yoksulluk nafakası bağlanmasına engel değilse de bu durumun nafaka miktarının tespitinde esas alınacağı da unutulmamalıdır. Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlâki düşünceler yer almaktadır. Nafaka talep edilen eşin kusursuz da olsa nafaka ödemekle yükümlü kılınması, yoksulluk nafakasının tazminat ya da cezadan farklı bir nitelik taşıdığını göstermektedir. Yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür....
Davada, boşanma ile hüküm altına alınmış olan nafakaların aradan geçen süre nedeniyle yetersiz kaldığı ileri sürülerek, yoksulluk ve iştirak nafakalarının 100’er TL den 500’er TL ye artırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk ve iştirak nafakasının 250’şer TL artırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....