Mahkemece, davacı için aylık 400.00 TL, müşterek çocuklar Batuhan ve Metehan için aylık 250,00 şer TL olmak üzere toplam 900,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk ve iştirak nafakası olarak toplam 900,00 TL nafakanın devamına karar verilmiştir. TMK.175 md. hükmüne göre "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir." Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin tedbir nafakasının devamını istemesi de yoksulluk nafakası istemi niteliğindedir. Yoksulluk nafakası davası, boşanmanın fer'i niteliğinde bir dava olduğundan, dava devam ettiği sürece her zaman istenebileceği gibi, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra ayrı ve bağımsız bir dava olarak da açılabilir. Yoksulluk nafakası boşanma sırasında istenilmişse, boşanmaya karar verilen hükümde yoksulluk nafası da karar altına alınacaktır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, iştirak nafakası talebinin kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 750 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekili tarafından yoksulluk nafakasının reddine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakası isteminden ibarettir....
Aile Mahkemesinin 2009/1143 esas ve 2011/562 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalı kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmolunduğunu, davacının nafakayı ödeme gücünün olmadığını belirterek davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, aksi takdirde nafaka miktarının indirilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacı erkeğin yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile davalı kadın yararına hükmedilen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 700,00 TL'ye indirilmesine hükmedilmiştir. Davalı kadın vekili; yoksulluk nafakasının azaltılmasının ve erkeğin reddedilen talebi yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Bu nedenle, davacı kadının yeniden usulünce ekonomik ve sosyal durumunun araştırılarak, sigortalı olarak çalışıp çalışmadığı, sürekli ve düzenli gelirinin bulunup bulunmadığı, geliri var ise kendisini yoksulluktan kurtaracak nitelikte olup olmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin, işten ayrılmış ise işten ayrılış nedeninin belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken: bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki ilk inceleme sırasında bu husus gözden kaçtığından yoksulluk nafakası yönünden kararın onandığı anlaşılmakla, davalı erkeğin karar düzeltme isteği bu yönden yerinde görülerek, kabulü ile, Dairemizin 16.05.2018 tarih 2016/17960 esas ve 2018/6339 karar sayılı kısmen onama ilamının yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple yoksulluk nafakası yönünden de bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir... 5.Aile Mahkemesinin 2009/538-758 esas ve karar sayılı ilamı ile davacı için boşanma davasıyla hükmedilen yoksulluk nafakasının 320 TL'ye yükseltildiği, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'nin 2010/888-1510 esas ve karar sayılı düzelterek onama ilamıyla neticede yoksulluk nafakasının 240 TL'ye indirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacıya ödenen yoksulluk nafakası 240 TL olmasına rağmen yanılgılı değerlendirme ile halen ödenmekte olan yoksulluk nafakası miktarının 320 TL olduğu kabul edilerek bu miktar üzerinden artırım yapılmıştır....
Davada; tarafların 2006 yılında anlaşmalı olarak boşandıkları davacı eş kadın için aylık 800 TL yoksulluk nafakasına hükmolunduğu, müşterek çocuk ...'ın velayetinin davacı anneye verildiği, ancak çocuk için iştirak nafakasına hükmolunmadığını aradan geçen zaman içerisinde mevcut yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığı, çocuk içinde iştirak nafakasına ihtiyaç duyulduğu ileri sürülerek yoksulluk nafakasının aylık 800 TL'dan 1000 TL'ye yükseltilmesi, çocuk içinde 500 TL iştirak nafakasına hükmolunması talep ve dava edilmiştir....
Yoksulluk nafakasına hükmolunabilmesi için yoksulluk nafakası isteyen eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir (TMK m. 175). Davacı kadın hakkında yapılan ekonomik ve sosyal dunun araştırmasında çalışmadığı bildirilmiş ise de; temyiz aşamasında davalı erkek tarafından kadının sigortalı olarak çalıştığına dair Sosyal Güvenlik Kurumu kaydı dosyaya sunulmuştur. Bu durumda davacı kadının çalışıp çalışmadığı, çalışıyorsa elde ettiği gelirin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı, işten ayrılmış ise ayrılma sebebi araştırılıp değerlendirilerek sonucu uyarınca yoksulluk nafakası hakkında bir karar verilmesi gerekir. Ne var ki, ilk incelemede bu yön nazara alınmadan kararın yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün onandığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile boşandıklarını, 1998 ve 2001 doğumlu çocuklarının velayetinin davalı babaya verildiğini, boşanma sırasında doğan 2011 doğumlu çocuk ...' in velayetinin ise anneye verildiğini, boşanma ile yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olduğunu ileri sürerek 700 TL yoksulluk nafakası ve 350 TL iştirak nafakası verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davacının daha önce açtığı davanın reddedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; boşanma davası ile davalı lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının çalışmaya başladığını, yoksulluğunun ortadan kalktığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı; davalının asgari ücretle çalıştığını, yoksulluğunun kalkmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı,davalı ile 2012 yılında boşandıklarını,boşanma neticesinde lehine aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini,ancak halihazırda aradan geçen süre de nazara alındığında masraflarının arttığını ve hükmedilen nafakanın yetersiz kaldığını ileri sürerek,aylık 150,00 TL’lik yoksulluk nafakasının 500,00 TL’ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, işi ve geliri bulunmadığını,aylık 150,00 TL’lik nafakayı dahi zor ödediğini, davacının çalışıp gelir elde ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....