Bu yön gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece verilen önceki hükümde davalı kadın lehine 250,00 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, hükmün davalı kadın tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmesi üzerine, hüküm davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olması nedeniyle bozulmuştur. Bozma sonrası verilen ikinci kararda ise aylık 400,00 TL üzerinde hesaplanan ve iki yıl üzerinden değerlendirilerek toplamda 9.600,00 TL yoksulluk nafakasının toptan biçimde davalı kadına ödenmesine hükmedilmiştir. İlk hükümde kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası davacı erkek tarafından temyiz edilmemiş, bu miktar yönünden davalı kadın yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; tarafların.... Hukuk Mahkemesi' nin 19/06/2012 tarih ve ....sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalı lehine 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının gayri resmi birlikteliğinden bir çocuk dünyaya getirdiğini öğrendiğini; boşanma davası sırasında ev hanımı olan davalının işe girdiğini, kendisini yoksulluktan kurtaracak maaşı olduğunu belirterek; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; ... 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2012/265 Esas ve 2013/222 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 450 TL’ye yükseltildiğini, davalının Türkiye ve Almanya'dan emekli olduğunu, taraflarca davacının Almanya'daki emeklilik puanlarının paylaşıldığını, davalının yüklü miktarda mevduatı olduğunu, Almanya'da evi olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talep ve dava edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ...4. Aile Mahkemesinin 2012/493 Esas- 2013/497 Karar sayılı ilamı boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı için aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk 1996 doğumlu ... için 400 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen zamanda nafakaların günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 400,00 TL'ye, iştirak nafakasının 700 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....
Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunması da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir. (...07.10.1998 gün, 1998/2–656 E, 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2–1158–1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2–397–339 sayılı kararları).Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. ./.. -2- Somut olayda; tarafların boşandıkları, boşanma ilamı ile davalı yararına 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, 16.02.2015 tarihinde açılan nafaka artırım davası ile yoksulluk nafakasının 350 TL'ye yükseltildiği sabittir....
Bozmadan önce verilen ilk hükmün yalnızca davacı kadın tarafından temyiz edildiği gözönüne alındığında, davacı kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi hususunda kadın yönünden usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırılmış olup davacı kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında yeniden araştırma yapılmasına yönelik bozma kararı verilmesi doğru olmamıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası miktarı da uygundur. O halde davacı kadının karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne, Dairemizin yoksulluk nafakasına yönelik bozma kararının kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple yoksulluk nafakası yönünden onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Açıklanan sebeple davalı-karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik bulunan karar düzeltme isteğinin kabulü ile dairemizin 23/02/2016 tarih, 2016/12957 esas ve 2016/3235 karar sayılı bozma kararının yoksulluk nafakasına ilişkin 4 nolu bendinin kaldırılmasına, hükmün ; "davacı-karşı davalı kadının taşınmazlarının değerinin ve varsa kira gelirinin, kirada değilse kiraya verilmesi durumunda getireceği kira gelirinin gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle belirlenerek, davacı-karşı davalı kadının boşanma ile yoksulluğa düşüp düşmeyeceği (TMK m.175) araştırılarak yoksulluk nafakası yönünden hüküm kurulması gerekirken, bu hususlar dikkate alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. O halde, mahkemece; dava tarihindeki şartlara göre, davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı; asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına neden olmadığı , davalının daha önce de düzenli olmayan çalışmaları olduğu, tarafların boşanma dönemindeki ekonomik sosyal durumlarının değişmediği, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması şartlarının gerçekleştiğini kanıtlayamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Taraflar arasındaki yoksulluk - iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 2014 yılında boşandıklarını,müşterek çocuk olan 2008 doğumlu . velayetinin tarafına verildiğini ve boşanma neticesinde kendisi lehine aylık 100,00 TL yoksulluk,müşterek çocuk için ise aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini,aradan geçen sürede müşterek çocuk ve kendisinin ihtiyaçlarının arttığını,hükmedilen nafakaların yetersiz kaldığını ileri sürerek,aylık 100,00 TL’lik yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye;aylık 150,00 TL’lik iştirak nafakasının ise 300,00 TL’ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2010/1331 E. - 2012/581 K. sayılı ilamı ile davacı için 800.00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda yeniden evlendiğini, eşinin çalışmadığını, müvekkilinin yükümlülüklerinin arttığını, bu nedenle davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının 400 TL'ye indirlmesini talep ve dava etmiştir....