WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Önemle belirtilmelidir ki, asgari ücretle çalışılıyor olması, yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu değildir. Aldığı ücret kendisini yoksulluktan kurtarmayacak ve insanca yaşayıp geçinme olanağı sağlayamayacak düzeyde olan eş de, diğer koşulları varsa yoksulluk nafakası isteyebilir. O halde, yerel mahkemenin karşı davacı kadın lehine yoksulluk nafakası hükmedilmesi gerektiğine ilişkin direnme kararı yerindedir. Ne var ki, mahkemece hükmedilen yoksulluk nafakası miktarına yönelik diğer temyiz itirazları Özel Dairece incelenmemiştir. Dosyadaki tüm deliller incelenerek bu konuda bir karar verilmek üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir. S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle, yoksulluk nafakası hükmedilmesi gerektiğine ilişkin direnme uygun olup, nafaka miktarına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 2.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 7.7.2010 tarihinde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi....

    olduğunu, davalının Antalya merkezde iki adet arsası bulunduğunu, yoksulluk nafakasına ihtiyacı olmayan davalıya yıllardır yoksulluk nafakası ödediğini, davacının ise aylık 800,00 TL emekli maaşı aldığını belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl yoksulluk nafakasının arttırılması/karşı yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı/karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile boşandıklarını, bu boşanma ile kendisine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ancak halen çalışmadığını, gelir getiren herhangi bir menkul ve gayrimenkulünün de bulunmadığını, davalının ise polis memuru olarak görev yaptığını ve yurt dışı görevleri nedeni ile oldukça yüksek bir gelire sahip olduğunu, nafakanın hükmedilmesinin üzerinden beş yıl geçtiğini belirterek, dava tarihinden itibaren aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, takdir edilecek...

        Öyle ise mahkemece; anılan ilke ve esaslar gözetilerek “çoğun içinde azda bulunur” kuralı gereğince yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması yerine davacının gelir ve malvarlığı durumu ile davalının önceki ve şimdiki gelir ve malvarlığı durumu nazara alınarak, davalının asgari ücret düzeyinde gelire sahip olmasının, onun yoksulluk durumunu ortadan kaldırmadığı bu haliyle yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmesi de olanaklı iken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....

          ödenmesine ilişkin koşulların ortadan kalktığını ileri sürerek yoksulluk nafakasının devamının davacıyı yoksullaştırdığını beyanla, dava tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadın hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasından indirim yapılması gerekli ise de, davalı hakkında hükmedilen aylık 800 TL yoksulluk nafakasının 500 TL indirilerek, davalı lehine aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, mahkemece yapılan indirimin fazla olması nedeniyle hakkaniyete uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak işin; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, TMK'nun 4.maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince nafaka miktarının makul bir oranda indirilmesi olması gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yoksulluk nafakasından fazla miktarda indirim yapılması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

              Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadın hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasında indirim yapılması gerekli ise de, davalı hakkında hükmedilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının 200,00 TL indirilerek, davacı lehine aylık 50,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, mahkemece yapılan indirimin fazla olması nedeniyle hakkaniyete uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak işin; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, TMK'nun 4.maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince nafaka miktarının makul bir oranda indirilmesi olması gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yoksulluk nafakasında fazla miktarda indirim yapılması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

                TEDBİR NAFAKASININ ARTIRILMASI TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 186TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 197 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki tedbir nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, Bursa 7. Aile Mahkemesinin 2013/459 Esas ve 2013/851 Karar sayılı dosyası ile lehine 300 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, nafakanın ihtiyaçlarını karşılamadığını iddia ederek tedbir nafakasının 800,00 TL’ye yükseltilmesine ve her yıl % 25 oranında artırıma hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

                  AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2017/516 ESAS, 2020/598 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini, çocuk için aylık 650,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının nafaka borcunun ödemediğini, haciz yoluyla alabildiklerini, çocuğun masraflarının arttığını belirterek, 650,00 TL iştirak nafakasının aylık 1.000 TL'ye yükseltilmesine ve ÜFE oranında artış uygulamasına karar verilmesini talep etmiştir....

                  Reddedilen yoksulluk nafakası miktarının yıllık toplamının (300 TLx12=3.600 TL) karar tarihi itibariyle HMK'nun 341/2. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında ve kesin nitelikte olduğu, bu durumda, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden verilen kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, HMK'nun 341/2.maddesi gereğince davacının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu