"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlali HÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz isteğinin reddi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 05.06.2012 tarihli temyiz isteğinin süreden reddine dair kararın kaldırılmasına ilişkin Yerel Mahkeme tarafından verilen 06.06.2012 tarihli ek kararın yok hükmünde olduğu belirlenerek, temyiz süresinin geçmesi nedeniyle Yerel Mahkemece verilen temyiz isteğinin reddine ilişkin karara karşı suça sürüklenen çocuk ... müdafiince yapılan itiraz yerinde görüldüğünden, RET KARARININ KALDIRILMASI suretiyle temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma HÜKÜM : Beraat, temyiz isteğinin reddi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Müştekilerin 20/06/2011 tarihli celsede şikayetçi olduklarını bildirmelerine rağmen, davaya katılmak isteyip istemedikleri sorulmayarak CMK'nın 238/2. maddesine aykırı davranılmış ise de; temyiz dilekçesinin katılma istemi niteliğinde olduğu anlaşılmakla, CMK'nın 237/2. maddesi gereğince suçtan doğrudan zarar gören müştekilerin davaya katılan sıfatıyla kabullerine karar verilerek; temyiz edenin temyiz hak ve yetkisinin bulunmaması, nedeniyle Yerel Mahkemece verilen temyiz isteğinin reddine ilişkin karara karşı yapılan itiraz yerinde görüldüğünden, RET KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit, hakaret HÜKÜM : Hükümlülük Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre hüküm fıkrasında CYY.nın 34/2 ve 232/6. maddelerine aykırı biçimde temyiz süresinin başlangıcının duraksamaya yol açacak şekilde gösterilmesi karşısında, sanığın temyizi süresinde kabul edilerek Yerel Mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan itiraz yerinde görüldüğünden, RET KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ; Sanığın, 20.06.2006 tarihli duruşmada savunmasını müdafii ile yapmak istediğini söylemesine rağmen CMK.150/1.maddesi gereğince atanacak müdafii yardımı ile savunmanın tespiti gerektiği gözetilmeyerek savunma hakkının kısıtlanması, Yasaya aykırı ve sanık ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Yaralama, Sövme HÜKÜM : Hükümlülük, Ret, Düşme Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz süresinin geçmesi, nedeniyle Yerel Mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan itiraz yerinde görüldüğünden RET KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi. 1- Kararda yaralama suçundan öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre hükmün temyiz edilemez olduğu, Anlaşıldığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CYY.nın 317.maddesi uyarınca sanık ... müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 2- Sövme suçuna ilişkin hükme yönelik temyize gelince; Suçun oluştuğu tarihe göre temyiz süreci içinde dava zamanaşımının gerçekleştiği, Anlaşıldığından sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde bulunmakla, sanık yararına olduğu anlaşılan 765 sayılı TCY.nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CYY.nın...
Davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası koşulları oluşmuştur. Hâl böyleyken, yoksulluk nafakası isteminin reddine hükmetmek davacı kadın aleyhine yoksulluk nafakası yönünden kesin hüküm oluşturacaktır. Bir an için ileride koşulların değişmesi durumunda, davacı kadının tekrar yoksulluk nafakası isteyebileceği düşünülse dahi bu kez de zamanaşımı (TMK m. 178) sorunu gündeme gelecek ve sonuçta davacı kadının hakkı ağır şekilde zarar görmüş olacaktır. Bu durumda, davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi hukuka uygundur. Diğer yandan, yoksulluk nafakasının ödenmesine davalının cezaevinden tahliye edileceği tarihten itibaren hükmedilmesi, somut olayın özelliği ve hakkaniyet kurallarına (TMK m. 4) göre isabetli olmuştur....
Mahkemece; davacının boşanma davasında sadece tedbir nafakası isteminde bulunduğu; boşanma kararından 6 ay gibi kısa bir süre sonra yoksulluk nafakası davası açtığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında bu 6 aylık sürede ani yükselme ve düşüşlerin olmadığı, davalının ekonomik durumunun yoksulluk nafakası ödeyecek kadar iyi olmadığı gerekçeleri ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra açılan yoksulluk nafakası istemine ilişkindir. Yoksulluk nafakası boşanma kararının kesinleşmesinden sonra hüküm ifade eden, boşanmaya bağlı fer'i bir haktır. Yoksulluk nafakasının boşanmadan sonra talep edilemeyeceğine ilişkin yasada bir hüküm bulunmamaktadır. Boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş davacı (nafaka alacaklısı) TMK'nın 178. maddesi hükmü gereğince boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilir....
takdir yetkisi kapsamında...” kalmayan ve hükmün 1.fıkrasında yer alan; “...500 TL yoksulluk nafakasının aylık 200 TL azaltılarak aylık 300 TL yoksulluk nafakasının...” ifadelerinin çıkarılarak yerine “...500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 200 TL azaltılarak aylık 300 TL yoksulluk nafakasının...” ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 05.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Anılan karar, davalı- karşı davacı kadın tarafından davacı- karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasına toptan şeklinde hükmedilmesi, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi yönünden istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesince; davalı- karşı davacı kadının yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazının kabulüyle kadın yararına aylık 450 yoksulluk nafakasına, kadının diğer istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir. Karar taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin 10.02.2022 tarihli ilamıyla karar kusur, tazminatlar ve yoksulluk nafakasının toptan ödenmesine hükmolunması yönünden bozulmuştur. Bölge adliye mahkemesince yoksulluk nafakası yönünden kadın lehine 13.000 TL toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Hüküm davalı- karşı davacı kadın tarafından yukarıda belirtilen şekilde temyiz edilmiştir....
Yoksulluk nafakası boşanma sırasında istenilmişse, boşanmaya karar verilen hükümde yoksulluk nafakası da karar altına alınacaktır. Bu durumda, yoksulluk nafakası ödemelerinin başlangıç tarihi de boşanma hükmünün kesinleştiği tarih olacaktır. Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası davası açılması halinde yoksulluk nafakasının başlangıcı davanın açıldığı tarihtir. TMK 175.maddesinde, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir, hükmü getirilmiştir. Yoksulluğun hukuksal kavramı anılan madde ile tanımlanmamış ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1988 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, içme barınma, sağlık, ulaşım kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir....
Aile Mahkemesinin 2008/1027 esas 2009/959 karar sayılı boşanma davasında boşanma davasında yoksulluk nafakasına karar verilmemiş ise de hukuki nitelendirme mahkemeye ait olmakla, davacının talebinin yoksulluk nafakasına ilişkin olduğu belirlendiğinden; hükümde davacı adına, sadece belirlenen yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve Yargıtay Uygulamaları gözönünde bulundurularak "ÜFE" oranında artışa hükmedilmesi gerekirken; bu husus nazara alınmayarak boşanma ilamında hükmedilmeyen yoksulluk nafakasının artırılmasına ve yoksulluk nafakasının ÜFE+TEFE oranında artırılmasına karar verilmesi doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 2. maddesindeki “Pendik 2....