WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yoksulluk ve iştirak nafakalarının başlangıç tarihi; boşanma hükmünün kesinleştiği tarihtir. Yoksulluk ve iştirak nafakasına karar tarihinden itibaren hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2009/1244 Esas, 2010/773 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin annesine verildiğini, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak, kadın yararına aylık 1.000,00TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, Antalya 7....

      Tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yoksulluk nafakasına toptan olarak hükmedilmesine yönelik taleplerinin olmaması dikkate alındığında davacı kadın yararına irat şeklinde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davacı kadın yararına toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmamış ve hükmün bozulması gerekmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece ... Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, davalı ile 2011 yılında boşandıklarını, boşanma davasında yoksulluk nafakası talep etmediğini, 2 çocuk için 150'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, iştirak nafakalarının yetersiz kaldığı, boşanma yüzünden davacının yoksulluğa düştüğünü ileri sürerek, davacı için aylık 730 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, iştirak nafakasının ise 500'er TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, ödenen 175,00 TL iştirak nafakası ile 175,00 TL yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek, nafakaların her birinin 500.00.- 'er TL' ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, iştirak nafakalarının miktarı ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı- davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Boşanma davalarında vekalet ücreti davanın kabul veya reddedilmesi durumuna göre takdir edilir. Boşanmanın fer'i (eki) niteliğindeki yoksulluk ve iştirak nafakaları ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen veya tamamen kabul ya da reddi halinde; taraflar yararına kusur durumları dikkate alınarak ayrıca vekâlet ücretine hükmedilemez....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (kadın) tarafından yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı (kadın) yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre velayeti davacı (kadın)'a verilen müşterek çocuk 01.07.1998 doğumlu ...'nın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocukların ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır....

                  İrat biçiminde ödemesi kararlaştırılan iştirak nafakasının bir süre ile sınırlandırılması kanunda düzenlenmemiştir. Ancak, kanunda belirilen koşulların gerçekleşmesi halinde yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkabileceği gibi, yine kanunda belirtilen koşullarla yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektiren sebepler ortaya çıkarsa yoksulluk nafakasının kaldırılması davası açılabilir (TMK m. 176). Eldeki davada bozmaya uyulduğu halde bozmanın gereklerine uygun olarak süre sınırlandırılması yapılmadan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken, süre sınırlandırılması yaparak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.06.2017(Çrş.)...

                    Bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi ve çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakası kesinleştiği halde kadın yararına 150 TL yoksulluk, çocuk yararına 200 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru olmamıştır" gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının kesinleşmiş olduğu gözetilmeden bu hususta yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438)....

                      UYAP Entegrasyonu