Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi gereğince davalı yararına boşanma hükmüyle birlikte takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar yararına belirlenen iştirak nafakalarının kaldırılması, olmadığı takdirde miktarının düşürülmesi talebi niteliğindedir. Bilindiği üzere TMK'nun 176/3 Maddesi gereğince , " İrad biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka , alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar , alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması , yoksulluğunun ortadan kalkması yada haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararı ile kaldırılır. Aynı maddenin 4. Fıkrası gereğince tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

Davalının iştirak ve yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda artırım oranına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesine gelince; TÜİK tarafından yayımlanan ÜFE oranlarının, TÜFE oranına göre oldukça yüksek olduğu, davalının maaş gelirinin artırımında TÜFE oranlarının dikkate alındığı gözetildiğinde, iştirak ve yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesinin hakkaniyet ilkesine uygun olacağı anlaşılmakla, davalının açıklanan yöne ilişkin istinaf itirazının kabulü ile iştirak ve yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir....

-TL yoksulluk nafakası ödediğini, şu halde; davalıya 01/01/2020 tarihinden 01/09/2020 tarihine kadar ödenen aylık 2.909,25.-TL tutarındaki yoksulluk nafakasının 409,25.-TL’si, yani toplamda ödenen 409,25- TL X 9 = 3.683,25.-TL tutarındaki bedelin hukuki mesnetten yoksun olduğunu, dolayısıyla; davalı, 3.683,25....

ın velayetlerinin kendisine verildiğini, kendisi için aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar.... için aylık 100,00 TL, Kayra için aylık 100,00 TL ve... için aylık 75,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede, çocukların okul giderlerinin artması, paranın alım gücü ve nafakanın yetersizliği nedeniyle yoksulluk nafakasının 1.000,00 TL'ye ve iştirak nafakasının her üç çocuk için ayrı ayrı 500,00'er TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Duruşmadaki beyanında davanın reddini istemiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen mânevî tazminat, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi ve iştirak nafakasının miktarı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin açtığı asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakaları ile mânevî tazminatın miktarı, lehine yoksulluk nafakası ve maddî tazminata hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkeğin temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Taleplerinin istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı-karşı davacı kadının temyiz dilekçesinin incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakasının miktarı, iştirak nafakası, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, davacı-karşı davalı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği kabul edilerek kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilmesine karar verilmiştir. Yoksulluk nafakası alan eş, iştirak nafakası ile yükümlü tutulamaz. Bu nedenle velayeti davalı-karşı davacı erkeğe verilen müşterek çocuk ......

        Hal böyle iken davacı kadının dava dilekçesi ile talep ettiği yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacı kadın lehine yoksulluk nafakası, çocuk yararına iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.01.2018(Salı) .......

          Çocuk için doğum tarihinden geçerli olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden geçerli olacak şekilde tedbir nafakasına hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Hakim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez (HMK m.26). Bu yön gözetilmeden, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk ve iştirak nafakalarına arttırım talebi bulunmadığı halde mahkemece talep aşılarak kadın yararına hükmedilen yoksulluk ve ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasına her yıl TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında artırım kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma(Yoksulluk ve İştirak Nafakası) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle davacı kadın yararına hükmedilen 300 TL nafakanın boşanma kararının kesinleşme tarihinden geçerli yoksulluk nafakası olduğunun, müşterek çocuk için hükmedilen 400 TL. nafakanın ise boşanma kararının kesinleşme tarihinden geçerli iştirak nafakası olduğunun,hükmedilen nafakaların tedbir nafakası niteliğinde bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Boşanma davalarında vekalet ücretine boşanma talebinin kabul veya ret durumuna göre karar verilir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; müşterek çocuğun reşit olduğundan iştirak nafakası kendiliğinden sona ereceğinden hukuki yarar yokluğundan reddine, diğer davalı Mihriban bakımından davalının babasından dolayı 01/04/2018 tarihinden itibaren ölüm aylığı aldığı anlaşılmakla ölüm aylığı aldığı 01/04/2018 tarihi itibariyle, takdir edilen aylık 300 TL yoksulluk nafakasının 200 TL indirilerek aylık 100 TL yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı Mihriban tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı istinaf dilekçesinde özetle; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu iştirak nafakasının kaldırılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya tenkisi talebine ilişkindir. İştirak nafakasına ilişkin karar taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....

              UYAP Entegrasyonu