DAVA KONUSU : Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Arttırılması/Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması/yoksulluk nafakasının kaldırılması konulu karşılıklı davaların yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı/karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince dosya incelendi. gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; davacı lehine hükmedilmiş olan 450,00 TL yoksulluk nafakasının 750,00 TL ye, müşterek çocuk lehine hükmedilmiş olan 350,00 TL iştirak nafakasının 500,00 TL ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu itibarla boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan ve boşanma ile yoksulluğa düşeceği anlaşılan davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk (TMK.m.175) ve tedbir (TMK m.169) nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu istemlerin reddi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki ilk inceleme sırasında hatalı değerlendirme sonucu tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden kararın onandığı anlaşılmakla, davalı-davacı kadının karar düzeltme isteği bu yönden yerinde görülerek, kabulü ile, Dairemizin 05.12.2017 tarih, 2016/8160 esas, 2017/13925 karar sayılı kısmen bozma, kısmen onama ilamının tedbir ve yoksulluk nafakasının onanması yönünden, kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden de bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile boşandıklarını, bu hükümle davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ancak davalının resmi kurumda çalışmaya başladığını belirterek, hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı-karşı davacı vekili; karşı tarafın açtığı davanın usul ve esas bakımından reddine, karşı davanın kabulüne, ödediği yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına, bunun olanaksız olması halinde ise yoksulluk nafakasında indirim yapılarak aylık 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine, davalı-karşı davacının İstanbul Anadolu 5....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesi ile; davalı ile 26.06.2015'de kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalı lehine aylık 200TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, müşterek iki çocuğun velayetinin kendisine verildiğini, inşaatlarda çalışarak geçinmekte zorluk çektiğini, davalının ise sigortalı olarak çalıştığını beyan ile davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, yoksulluk nafakasına karar verilen 30.03.2009 tarihinden arttırım davasının açıldığı 30.01.2015 tarihine kadar geçen süre ve yoksulluk nafakasının niteliği gözetilerek, nafakanın TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka artışına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerekmiştir. Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş;yoksulluk nafakasına karar verilen tarih ile bu dava tarihi arasında geçen süre ve yoksulluk nafakasının niteliği de gözetilmek suretiyle,boşanma neticesinde hüküm altına alınan yoksulluk nafakasında TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artışa hükmetmek olmalıdır....
Mahkemece; sigortalı olarak çalışmakta iken davadan kısa bir süre önce kendi isteği ile işinden ayrılan davacının, imkânı varken çalışmak istemediği, ayrıca iş aramadığı, yoksulluk durumunun devam etmesinin kendi tutumundan kaynaklandığı, çalışmak yerine nafaka ile geçinmeyi istediği gerekçesiyle; asıl davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakalarının 100’er TL'den 175’er TL'ye artırılmasına, yoksulluk nafakasının artırılması isteminin reddine, karşılık davanın ise kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı – karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Davalının, aldığı 150 TL yoksulluk nafakası ile geçimini sürdürmesi ve varlığını idame ettirmesi günümüz koşullarında mümkün olmadığına göre, çalışıp gelir elde etmesi bir zorunluluktur. Çalışarak elde ettiği gelirle, nafaka miktarı toplamının, yukarıda açıklanan yoksulluk kavramını izale etmesi durumunda, mahkemece nafakanın kaldırılmasına karar verilebilir. Aksi takdirde ise; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin içinde indirme talebinin de olduğu kabul edilip (çoğun içinde azında bulunduğu gözetilerek), yoksulluk nafakasının hakkaniyet ölçüsünde indirilmesi gerekir. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının tümden kaldırılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Ancak bu hususun ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığı anlaşılmakla, kadının yoksulluk nafakasına ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20/01/2016 tarih .... karar sayılı bozma kararının yoksulluk nafakasına ilişkin 2 nolu bendinin kaldırılmasına, hükmün davacı ve tanık beyanları da dikkate alınarak kadının usulünce ekonomik ve sosyal durumu araştırılarak; sürekli ve gelir getiren bir işte çalışıp çalışmadığı, böyle bir işten ayrılmışsa işten ayrılış nedeni de tespit edilerek boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmediğinin kesin olarak belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiş, bu sebeple hükmün yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün değişik gerekçeyle bozulmasına, karar vermek gerekmiştir....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 30/04/2015 NUMARASI : 2014/287-2015/261 Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ile Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/112 E. 2008/427 K.sayılı 21/11/2008 tarihinde kesinleşen kararı ile boşandığını, davacı lehine aylık 100 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk Bertan için 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocuğun velayetinin davacıya verildiğini, takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının ayrı ayrı 400 TL'ye çıkarılmasına, her yıl tefe tüfe oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....