Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi’nin ....07.2011 tarihli ilamı ile bozma ilamından önce verilen ilk hükümde “davalı-davacı kadın lehine hükmedilen 200 TL yoksulluk nafakasının onanması nedeniyle yoksulluk nafakası miktarı yönünden davacı-davalı koca lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu” gerekçesiyle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının ....bendinin .... paragrafındaki yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün çıkartılmak suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği, uyap üzerinden incelenen 07.04.2009 tarih 2006/760 Esas 2009/218 Karar sayılı ilk ilamda alacaklının almakta olduğu 200 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesiyle yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilerek, ilamın boşanma yönünden 02.07.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

    Mahkemece ;davanın kabulü ile davacı için aylık 300 TL yoksulluk nafakasının ,200 TL artırılarak 500 TL'ye yükseltilmesine ve dava tarihinden itibaren 500 TL yoksulluk nafakasının işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava,yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir." TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."...

      Aile Mahkemesi'nin 2012/833 E 2012/961 K sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, kadın lehine aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, yoksulluk nafakasının boşanma ilamından bu yana arttırılmadığı, geçen zaman içerisinde tarafların sosyal ekonomik durumlarında değişiklik olmadığı, aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakasının kadının ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyeceği" gerekçesiyle, davanın kabulü ile, İzmir 5. Aile Mahkemesi'nin 2012/833 E 2012/961 K sayılı kararı ile davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 10.000,00 TL'ye yükseltilmesine, yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesinden bir yıl sonra başlamak üzere ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2016/1253 Esas 2018/455 Karar Sayılı ilamı ile müşterek çocuk TC Kimlik Numaralı ECRİN SUDE AKSU için hükmedilen aylık 550,00 TL iştirak nafakasının aylık 250,00 TL arttırılarak aylık 800,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, davacı TC Kimlik Numaralı FİLİZ AKSU için hükmedilen aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 400,00 TL arttırılarak aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, İştirak ve yoksulluk nafakalarının her yıl ÜFE oranında artırılmasına," şeklinde karar verildiği halde, Gerekçeli kararda; " Davacının davasının kısmen kabulü ile Ankara Batı 2....

      ,ayrıca davalı ile müşterek çocuk için de aylık 452 TL.nafaka ödediğini,mali durumundaki bozulma ve ciddi sağlık problemleri de dikkate alınarak yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmesini"talep ve dava etmiştir....

      -TL yoksulluk nafakasının iş bu davanın açıldığı 20.02.2018 tarihinden itibaren kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Tarafların müşterek çocuğu Ela 2010 doğumludur. Müşterek çocuğun yaşı, halen öğrenci olması, büyümesi ile ihtiyaçlarının artması, tarafların çocuğun giderlerine mali güçleri nispetinde katılmak zorunda olmaları hususları dikkate alınarak ve dosyaya ibraz olunan tüm belge ve deliller değerlendirilerek yine Amasya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/65 Esas 2012/685 Karar nolu ilamı ile davacı aleyhine hükmedilen aylık 500,00.-TL iştirak nafakasının azaltılması talebinin ise reddine karar verilmesi gerektiği, "gerekçesi ile; "Davanın KISMEN KABULÜNE, Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin KABULÜNE, İştirak nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili hükmün yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalının çalıştığını, yoksulluk çekmediğini ileri sürerek aylık 100.00.- TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı, çalışmadığını belirterek davanın reddini istemiş, karşı davasında da ihtiyaçlarının arttığını ileri sürerek aylık 80.00.- TL yoksulluk nafakasının 400.00.- TL ye, 100.00.- er TL iştirak nafakasının 300.00.- er TL ye yükseltilmesini ve nafakaların her yıl artması için oran belirlenmesini talep etmiştir....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; aylık 300,00 TL olarak ödenmekte olan yoksulluk nafakasının 100,00 TL artırılarak aylık 400.00 TL'ye çıkartılması, karşı davada ise; yoksulluk nafakasının kaldırılması istenilmiştir.Mahkemece, davalı erkeğin asgari ücretle çalıştığı, davalı baba yanında kalan müşterek çocuğun üniversite öğrencisi olduğu gerekçeleri ile davacı (karşı davalı) kadının yoksulluk nafakasının yükseltilmesine ilişkin talebinin reddine, davalının (karşı davacı) yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebinin kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı (k. davalı) kadın vekili tarafından temyiz edilmiştir.Yoksulluk nafakasına hükmedildikten sonra nafakanın kaldırılmasına ancak Türk Medeni Kanununun 176....

          Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/3. maddesinde de; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılacağı hükme bağlanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceği belirtilmiştir. Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek tespit edilir. Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında asgari ücret düzeyinde gelirin bulunması yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir....

            Bu bakımdan nafaka alacaklısı açıkça talep etmedikçe, yoksulluk nafakasının belirli bir süreyle sınırlandırılması yasada bulunmayan bir unsuru yasaya dahil etmek anlamına gelir. Kanunun, hakime takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri gözönünde tutmayı emrettiği konularda hakim, hakkaniyete göre karar verir (... m.4). Kanun, yoksulluk nafakasının süresiyle ilgili hakime herhangi bir takdir hakkı tanımamış, süresini durumun gerekleri ya da haklı sebepleri gözönünde tutarak belirlemeyi de emretmemiştir. Kanun, bu nafakanın "süresiz" olmasını açıkça öngördüğüne göre, takdir hakkına sığınarak nafakayı belirli bir süreyle sınırlamak kanuna açık aykırılık oluşturur. Öyleyse, aylık irat şeklinde takdir edilen yoksulluk nafakasının belirli bir süreyle sınırlandırılması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu