Davalı vekili dilekçesinde; tarafların anlaşmalı boşanmalarından 5 ay gibi kısa bir süre sonra bu davanın açıldığını, müvekkilinin anlaşmalı boşanma ile hüküm altına alınan yoksulluk ve iştirak nafakası ile geçimini temin etme imkanı olmadığından asgari ücretle bulduğu bir işte çalıştığını, aldığı ücretin kedsinini yoksulluktan kurtaracak bir miktar olmadığını, davacının boşanma karar sonrasında hükmedilen nafakaları ödemediğini, davalının yoksulluk halinin devam ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kabulü ile yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, iştirak nafakasının indirilmesi davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiştir....
kabul edilerek davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozma talebinde bulunulmuş, dosya Dairemize gönderilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun 4. maddesinde hâkimin takdir yetkisi düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada, yoksulluk nafakasının kaldırılması, birleşen davada yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı-birleşen dava davalısı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, birleşen dava yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. 1- Davacı-birleşen dava davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Nafaka davaları, Adli Tatilde de görülen davalardandır. (HMK md. 103/1-b)....
MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" davası ile bununla birleştirilen "yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması" davasının ve buna karşı açılan "yoksulluk nafakasının azaltılması ve iştirak nafakalarının kaldırılması"na ilişkin mukabil davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (karşı davacı) tarafından; yoksulluk nafakasının arttırılmasına ilişkin hüküm yönünden; davalı-davacı (karşı davalı) tarafından da; velayetin değiştirilmesi, yoksulluk nafakasının artış miktarı, iştirak nafakaları, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,...
Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, karşı davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı asıl davada; taraflar arasında görülen . Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2007/108 esas 2009/59 karar sayılı artırım ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen 250,00 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk. için hükmedilen 150,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, işsiz olduğunu, çocuğun okul masrafları ve ihtiyaçlarının arttığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 900,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2015 NUMARASI : 2014/131-2015/55 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının öğretmen olarak göreve başlaması ile yoksulluk halinin sona erdiğini belirterek, davalıya ödenen aylık 300TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; nafaka miktarının zaten düşük olduğunu, davacının ekonomik durumunun iyi olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir....
O halde, mahkemece; davacının sırf boşanmayı sağlayabilmek için imzaladığı boşanma protokolü gereğince yoksulluk nafakası ödemeyi kabul etmesi sonrasında, aradan geçen kısa süre içerisinde, davacının ekonomik durumunda olağanüstü bir değişiklik olmadığı gibi, tarafların ve özellikle davalının ekonomik durumunda yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektiren öngörülemeyen bir halin de yaşanmaması karşısında, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin iyiniyet, sözleşmeye bağlılık ve sözleşmenin devamlılığı ilkeleri ile bağdaşmayacağı açıktır. Açıklanan nedenle davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, ancak boşanma kararından sonra davalının mali durumunun bir miktar iyileştiği gözetilerek yoksulluk nafakasında TMK.nun 4.maddesi gereğince hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerekirken mahkemece bu hususun göz ardı edilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan sebeple, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabul kısmen reddi ile Ankara 20....
Davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu davanın reddi ile aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye; iştirak nafakasının 400 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddi ile yoksulluk ve iştirak nafakaların artırımına ilişkin karşı davanın ise derdest olduğu, artırım talebinin ayrı bir dava olarak görülemeyeceği gerekçesi ile karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması; karşı dava ise iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Anne baba, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
Dosyanın temyiz incelemesi Dairemizce yapılmış, 26.01.2015 gün, 2014/15062 E.; 2015/1363 K. sayılı ilamla, davalı kadının sigortalı olarak çalışmaya başladığı, asgari ücret seviyesinde gelire kavuştuğu nazara alınarak, yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilebileceği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece; bozma ilamına uyma kararı verilerek; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının davanın açıldığı 13.09.2013 tarihinden itibaren aylık 450,00 TL'ye indirilmesi cihetine gidilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının, aylık 450,00 TL'ye indirilmesinin hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....