Somut olayda, davalı kadına yoksulluk nafakasının bağlanmasından sonra davalının çalışmaya başladığı, dosyada mevcut maaş bordrosuna göre de nisan 2010 tarihi itibariyle de 1116 TL. maaş aldığı , 2009 yılında davalıya çalıştığı yer tarafından maaş ve ikramiyelerine karşılık olmak üzere 35.366 TL. toplu ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Her ne kadar, davalının şu an itibariyle gelir durumu, ülke şartlarına göre onu yoksulluktan kurtaracak düzeyde ise de, yoksulluk nafakasının tamamen ortadan kaldırılması durumunda, davalı kadının Medeni Kanun hükümlerine göre, ileride bir daha yoksulluk nafakası talebinde bulunamayacağı ve dava açamayacağı gibi bir durum ortaya çıkar ki, bu durum ise hakkaniyet ilkeleri ile bağdaşmayacağı gibi, kadın yönünden de mağduriyete yol açabilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın karar verilmesine yer olmadığına ve kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davalı lehine daha önce hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk lehine hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının kaldırılması talep edilmiş,mahkemece, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 80.00 TL'ye indirilmesine,iştirak nafakasının ise müşterek çocuk ... olduğu tarih (07.08.2009) itibariyle resen kalkacağı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen...
Yine özellikle kaldırma kararından sonra toplanan deliller kapsamında davalıların müşterek kızı Gizem Abanuz adına kayıtlı gayri menkulün kirada olup olmadığına dair yaptırılan araştırmada müşterek çocuk adına kayıtlı taşınmazın hali hazırda boş olduğu, kirada olmadığının tespit edildiği, bu haliyle sözleşmede belirlenen yoksulluk nafakasının kaldırılması koşullarının gerçekleşmediği, davalı kadının kasten kira geliri elde etmediği hususuna ilişkin herhangi bir ispat bulunmadığı görülmüştür. Bu hali ile yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesine yönelik açılan birleşen davada verilen red kararı usul yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davanın reddi doğrudur. Davacı tarafın birleşen yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının reddine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
kaldığını ileri sürerek, aylık 235,00 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 800,00 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiş, davalının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebini içeren birleşen davasının reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması-Kocanın Soyadının Kullanılmasının Yasaklanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin velayetin değiştirilmesine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, dava dilekçesinde velayetin değiştirilmesi yanında, boşanma davası sonucunda davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını da talep etmiştir. Dava dilekçesi ile birlikte yatırılan başvurma harcı, dilekçedeki tüm talepleri kapsar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin velayetin değiştirilmesine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, dava dilekçesinde velayetin değiştirilmesi yanında, boşanma davası sonucunda davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını da talep etmiştir. Dava dilekçesi ile birlikte yatırılan başvurma harcı, dilekçedeki tüm talepleri kapsar....
yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye, iştirak nafakalarının 150,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın yaşamını yurt dışında geçirmekte olduğunu, ekonomik durumu ve refah seviyesi gayet yüksek olduğunu, müvekkilinin ailesinden ayrı yaşadığını ve kira ödediğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine, davacının yoksulluk nafakasının indirilmesine ilişkin talebinin kısmen kabulü ile, Kayseri 9. Aile Mahkemesinin 2020/326 Esas 2022/130 Karar sayılı ve 04/02/2022 tarihli kararı ile, davalı için aylık 750,00 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL indirilmesine, toplamda davalı kadın için aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir....
Davalı – birleşen dosya davacısı dilekçesinde; müvekkilinin yoksulluğunun ortadan kalkmadığını, davacının şoför olarak çalışmaya başladığını, maddi durumunun iyi olduğunu savunarak yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ve birleşen davasında ise boşanma davasında belirlenen 200 yoksulluk nafakasının 600 TL’ye ve 150 TL iştirak nafakasının 500 TL’ye çıkarılmasını ve her yıl enflasyon oranında arttırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulü ile davalı- birleşen dava davacısının yoksulluk nafakası artışı talebinin reddine, müşterek çocuk için daha önce aylık 150 TL olarak belirlenen iştirak nafakasının aylık 250 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkilinin sosyal ve ekonomik durumunda olumsuz anlamda meydana gelen gelişmeler nazara alındığında davaların kabulü gerekirken reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Asıl dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması, karşı dava ise yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması isteklerine ilişkindir. Karşı dava bakımından verilen karar istinaf incelemesi dışında bırakılarak kesinleşmiştir....