Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, iştirak nafakasının 100 TL'den 700 TL'ye, yoksulluk nafakasının 150 TL'den 300 TL'ye artırılması talep edilmiş, birleşen davada ise, davacının işe girmesi nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi talep edilmiştir.Mahkemece; asıl davada iştirak nafakasının 100 TL'den 300 TL'ye artırılmasına, birleşen davada ise, davacıya ödenen 150 TL yoksulluk nafakasının (davacı kadının işe girmesi nedeniyle) kaldırılmasına karar verilmiş, hükmü davacı (karşı davalı) vekili temyiz etmiştir....
Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile 29.01.2014 tarihinde boşandıklarını, boşanma ilamı ile davalı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk ve velayeti davalıya bırakılan müşterek çocuk lehine aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının sigortalı bir işte çalıştığını, gelirinin olduğunu, müşterek çocuk...in de evlendiğini belirterek, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda; tarafların 21.11.2012 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, davalı lehine 250,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği görülmüştür. Davalının, boşandıktan sonra asgari ücret seviyesinde bir gelirle çalışmaya başladığı anlaşılmıştır. Nafaka alacaklısı kadının, elde ettiği gelirin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve ihtiyaçları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının gelirinin bulunması, hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır....
Davalının 15/02/2015 tarihinden itibaren babasından dolayı ölüm aylığı aldığı ve 22/12/2016 tarihi itibariyle; davalıya net ödenen aylığın 1.118,86-TL olduğu anlaşılmıştır. Nafaka alacaklısı kadının, elde ettiği gelirin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının maaş gelirinin bulunması hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KARAMAN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/06/2013 NUMARASI : 2012/1111-2013/536 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması - yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davalı (karşı davacı) tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasınnı arttırımı-karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada 150 TL olan yoksulluk nafakasının 1.000 TL ye çıkarılması talep edilmiş, karşı davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiştir. Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 150 TL den 275 TL ye çıkarılmasına, karşı davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL'ye çıkarılmıştır....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; tarafların .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 31.10.2012 tarihli kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davalı için 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve kararın 18.12.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının çalışmadığı, boşandığı davalıdan toplam 800,00 TL yoksulluk ve iştirak nafakası aldığı, 850,00 TL kira ödediği ve boşanma davasından sonra edinilen bir adet bağımsız bölüm kaydı ve araç olduğu anlaşılmaktadır....
(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, kaldırılmasına karar verilen yıllık yoksulluk nafakası miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan, davalı-davacı erkeğin açtığı nafakanın kaldırılması davasında verilen karar kesin olduğundan, davacı-davalının (kadının) yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine yönelik istinaf dilekçesinin ve davalı-davacı (erkeğin) yoksulluk nafakasının kaldırılması davasındaki vekalet ücretine yönelik istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, asıl dava bakımından, davanın kısmen kabulü ile, Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/533 Esas, 2007/438 Karar sayılı ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen 150,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren arttırılarak, aylık 950,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesini takip eden yıllarda TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranlarında attırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karşı dava bakımından, karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı-davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nın 341/2 "Miktar veya değeri 17.830,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
verdiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay kararlarında da açıklandığı üzere anlaşmalı boşanmanın yoksulluk durumunun ortadan kalkması halinde yoksulluk nafakasına ilişkin ödemelerin de kaldırılması gerektiğini, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde hükmedilen yoksulluk nafakasının indirilmesi gerektiğini, buna ilişkin de Yargıtay kararlarının mevcut olduğunu, yerel mahkemece; bu hususlar hiç göz önünde bulundurulmadan, iddialarının neden kabul edilmediği yeterince gerekçelendirilmeden, iddialarına dayanak olan delillerden hiç bahsedilmeden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi gerekçeli karar hakkının da ihlali niteliğinde olduğunu, yoksulluk nafakasının ve yerel mahkeme kararının anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının talepleri doğrultusunda kaldırılması istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....