Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün olmadığı takdirde azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.11.2017 tarihinde...

    SONUÇ: 1- Özel Daire bozma kararının 9. bendinde yer alan “…400 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması …” ifadesinin çıkartılarak yerine “…500 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması …” ifadesinin yazılmasına, 2-Davalı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, HUMK’nın 440/III-1. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 07.11.2019 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi....

      Aile Mahkemesinin 2011/5 Esas sayılı dosyasıyla iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması talepli dava açıldığı, mahkemenin 02/03/2012 tarih 2012/201 Karar sayılı kararı ile kadın yararına bağlanan yoksulluk nafakasının 250,00TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, daha sonra davacı kadın tarafından Tarsus 2....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, davalı ile boşandığını, lehine 300,00 TL yoksulluk nafakasının hüküm altına alındığını, geçen zaman içerisinde davalının ... A.Ş'de çalışmaya başladığını, kendisi ile aynı gelire sahip olduğunu belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminde bulunmuştur.Mahkemece,davalı eşin asgari ücret düzeyinde çalıştığı yoksulluktan kurtulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.Ancak, Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesine göre; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir"....

        , katlanılamaz nitelikte olmadığı sonucuna varılarak, mahkemece davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması yahut indirilmesi talebine ilişkindir.(TMK 176/4 m.si) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Tarafların Mersin 5. Aile Mahkemesinin 27/10/2015 tarih, 2015/716- 615 E-K sayılı ilamı ile TMK'nun 166/3 m.sine göre anlaşmalı olarak boşanmalarına, ortak çocuklar 2003 d.lu Sueda ile, 2008 d.lu Rana'nın velayetlerinin anneye verilmesine, davalı kadın yararına aylık 2000 TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar yararına aylık 1.000'er TL iştirak nafakasına... karar verildiği, kararın 04/11/2015 tarihinde kesinleştiği, eldeki bu dosyada, davacı erkek tarafından mali durumunun giderek kötüleştiğinden bahisle yoksulluk nafakasının kaldırılması yahut indirilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. TMK'nun 176/4 m.si uyarınca, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği halde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

        Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması yahut indirilmesi talebine ilişkindir.(TMK 176/4 m.si) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Tarafların Mersin 5. Aile Mahkemesinin 27/10/2015 tarih, 2015/716- 615 E-K sayılı ilamı ile TMK'nun 166/3 m.sine göre anlaşmalı olarak boşanmalarına, ortak çocuklar 2003 d.lu Sueda ile, 2008 d.lu Rana'nın velayetlerinin anneye verilmesine, davalı kadın yararına aylık 2000 TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar yararına aylık 1.000'er TL iştirak nafakasına... karar verildiği, kararın 04/11/2015 tarihinde kesinleştiği, eldeki bu dosyada, davacı erkek tarafından mali durumunun giderek kötüleştiğinden bahisle yoksulluk nafakasının kaldırılması yahut indirilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. TMK'nun 176/4 m.si uyarınca, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği halde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

        Yoksulluk nafakasının kaldırılması davası yönünden ise; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının (farkının) dikkate alınacağı açıklanmıştır. HMK'nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir. Hangi kararların kesin olduğu HMK'nın 341. maddesinde belirtilmiştir.6763 sayılı yasanın 41'nci maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nun 341/2. maddesinde ön görülen kesinlik sınırı 2021 yılı için 5.880,00 TL'ye çıkarılmıştır. Yoksulluk nafakasının kaldırılması davası yönünden, kaldırılması talep edilen ve mahkemece reddine karar verilen miktar (300,00 TL x 12 = 3.600,00 TL) kesinlik sınırının altında olup, ilk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasının kaldırılması davasında verdiği karar, HMK'nın 341/2. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....

        İlk derece mahkemesince; "...şirket fabrika satış yeri sahibi olan ve adına kayıtlı birçok taşınmaz bulunan davacının sağlık durumunun kötüye gitmiş olmasının dosyaya yansıyan sosyal ekonomik durumu, olduğu göz önüne alındığında yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya aylık 300 TL ye indirilmesini gerektirir nitelikte ekonomik güçlük çektiğinin kabulünün mümkün olmadığı gibi davalı kadına anlaşmalı boşanma protokolü ile elde ettiği kira gelirleri nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılmasına karar verilmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı,boşanma kararının kesinleştiği tarihten iş bu davanın açıldığı tarihe kadar paranın değerinde meydana gelen azalma da göz önüne alındığında anlaşmalı boşanma davasının kesinleşmesinden dava tarihine kadar davalının ekonomik durumunun yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılmasını gerektirir derecede iyileştiği hususunun ispat edilemediği göz önüne alınarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasının mümkün görülmemesi halinde...

        Dava; kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması, terditli olarak indirilmesi, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının ise azaltılması istemine ilişkindir. Davacı erkek dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, bunun mümkün olmaması halinde indirilmesini, iştirak nafakasının ise indirilerek aylık 1.800,00 TL olarak belirlenmesini talep etmiştir. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talepleri nispi harca tabidir. Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi, yargılama sırasında da 16/03/2020 tarihinde 162,04 TL tamamlama harcı yatırıldığı görülmektedir. Davacının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği yoksulluk nafakası miktarı, ÜFE artışları sonucu dava tarihi itibariyle aylık 10.754,14 TL olmaktadır....

        UYAP Entegrasyonu