Bu sebeple davalı-davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davası ile iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Temyize konu kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık miktarı 2400 TL olup, yine temyize konu kaldırılması talep edilen iştirak nafakasının yıllık miktarı 1800 TL olup Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki temyiz kesinlik sınırının (3200 TL) altında kaldığından kesindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada nafakanın arttırılması, karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması, asıl davada iştirak nafakasının artırımı ve yardım nafakasına hükmedilmesine yönelik olarak verilen hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl dava aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye, müşterek çocuklar için 200,00’er TL ödenen iştirak nafakalarının ise çocuk ... için aylık 400,00 TL‘ye dava tarihinde reşit olan ... için 400,00 TL’ye artırılarak yardım nafakası olarak ödenmesi istemlerine ilişkin iken; karşı dava ise, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....
Davada, boşanma davasından sonra davalının 730 TL yetim aylığı almaya başlaması nedeniyle, davalı lehine hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ile müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının ise indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Mmahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulüne, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise reddine karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür. Yine, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün 17.03.2021 tarihli yazısı ile istenilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından, davalı kadına karşı aylık 200 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebiyle dava açılmış, mahkemece davacının davasının kısmen kabulü ile, davalı kadına bağlanan aylık 200 TL yoksulluk nafakasının aylık 75 TL indirilerek karar tarihinden itibaren aylık 125 TL olarak devamına kesin olarak karar verilmiş, davalı kadının talebi üzerine Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün 17.03.2021 tarihli yazısı ile, davacı erkeğin ekonomik durumunda önemli ölçüde azalma olmadığı gibi davalı kadının ekonomik durumunda da önemli bir artış meydana gelmediği, bu nedenle mahkemece davanın kısmen...
Davalı cevap dilekçesinde; davacı ile 2004 yılında anlaşmalı boşandıklarını, boşanma protokolünde davacının kendisine yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiğini, boşanma sonrasında ise davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması istemi ile aleyhine dava açtığını,bu davada mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünde karar verildiğini, ancak bu kararın temyiz incelemesi neticesinde bozulduğunu, davacının sonrasında 2013 yılında yeniden yoksulluk nafakasının kaldırılması için aleyhine dava açtığını ancak bu davanın da reddedildiğini, bu davanın da aynı gerekçelerle açıldığından kesin hüküm itirazı bulunduğunu, davacının maddi durumunun iyi olmadığı yönündeki iddiaların nafakanın kaldırılması konusunda bağlayıcı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile, davalı yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/638 Esas, 2008/346 Karar sayılı ilamı boşandıkları, davalı kadın lehine aylık 275,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, 23.01.2013 tarihinde kesinleşen ... 4. Aile Mahkemesinin 13.11.2012 tarihli ve 2012/220 Esas 2012/903 Karar sayılı ilamı ile davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının 375,00 TL'ye yükseltildiği, yoksulluk nafakasının artırımı talepli bir sonraki davada ise ... 6. Aile Mahkemesinin 03.03.2016 tarihli ve 2015/975 Esas 2016/178 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakası artırım talebinin reddine dair kararın Dairemizin 2016/10343 E., 2017/703 K.sayılı ilamı ile onandığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; mahkemece, davacı kadının yoksulluk nafakasının aylık 275,00 TL olduğu gözetilerek hüküm kurulduğu, davanın açıldığı tarihte davacı kadının aldığı yoksulluk nafakasının aylık 375,00 TL olduğu halde, bu hususun taraflarca ileri sürülmediğinden mahkemece yargılama sırasında değerlendirilemediği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının velayetin değiştirilmesi talebinin reddine dair hükme yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı dava dilekçesinde, velayetin değiştirilmesi yanında yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinde de bulunmuştur. Dava dilekçesindeki her bir istek ayrı ayrı harca tabidir....
Her ne kadar yargılama sırasında yoksulluk nafakası kararı kesinleşmiş ise de, her dava davanın açıldığı tarihteki koşullara bağlı olup, yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının açıldığı tarihte ortada kesin hükme bağlanmış yoksulluk nafakası kararı bulunmadığına göre, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde nafakanın kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/3. maddesinde de; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılacağı hükme bağlanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceği belirtilmiştir. Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek tespit edilir. Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında asgari ücret düzeyinde gelirin bulunması yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir....
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, iştirak nafakasının azaltılması talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının azaltılması talebinin ise reddine karar verilmiştir....