Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlakî ve sosyal düşüncelere dayanır....
Tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, yoksulluk nafakasının belirlendiği tarihten bu yana geçen süre, değişen ekonomik koşullar ve paranın alım gücüne göre mahkemece arttırım yapılması doğru ise de; kadının çalışmadığı, ev hanımı olduğu da gözetilerek hükmedilen miktar az olup davacı kadının istinaf talebinin kabulü ile TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha önce takdir edilen aylık 250,00- TL yoksulluk nafakasının aylık 1.250,00- TL arttırılarak aylık 1.500,00- TL ye yükseltilmesine, iş bu nafakanın her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. Davalı erkeğin yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir....
Somut olayda, iş bu dava açılmadan önce davacı tarafından davalı aleyhine iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması davası açıldığı ve Akhisar Aile Mahkemesi'nin 2026/28 Esas, 2017/251 sayılı ilamıyla yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150,00 TL arttırılarak aylık 250,00 TL'ye yükseltilmesine ve her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği, kararın 25/07/2017 tarihinde kesinleştiği ve iş bu davanın 18.11.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....
İlk derece mahkemesince tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, yoksulluk nafakasının belirlendiği boşanma ilamının kesinleşmesinden eldeki dava tarihine kadar geçen süre gözetilerek Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak uygun bir artırıma karar verilmesi gerekirken, talebin kısmen kabul edilerek nafakanın 350,00 TL artırım ile aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesi doğru görülmemiştir. Dairemizce davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 750,00 TL artırılarak aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle davacı tarafın yoksulluk nafakasının artırımına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
toptan 12.000,00 TL toplu yoksuluk nafakasının erkekten tahsili ile kadına ödenmesine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/03/2014 NUMARASI : 2013/1120-2014/204 Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dilekçesinde; davalı ile Uşak Aile Mahkemesi'nin 2010/847 E.- 2012/137 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşandıktan sonra kendisinin yeniden evlendiğini, boşanma kararı ile davalıya yoksulluk nafakası ödediğini, bu nafakanın maaşından icra kanalıyla kesildiğini ve aylık 210 TL ödediğini, davalının özel bir işyerinde 2013 yılı Temmuz ayından beri sigortalı işçi olarak çalıştığını, buna rağmen halen nafaka almaya devam ettiğini ileri sürerek davalıya ödediği nafakanın iptaline ve 5 aylık nafakanın iade edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesinin birinci fıkrasında, yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebileceği öngörülmüştür. Yoksulluk nafakasının toptan ya da irat biçiminde ödenebilmesine karar verilebilmesi için, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücünün göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır. Somut olayda irat şeklinde ödeme tarafların ekonomik sosyal durumu dikkate alındığında kanunun (TMK m.176/1) amacına uygun değildir. O halde, yoksulluk nafakası yükümlüsünün yoksulluk nafakasını toptan şekilde ödemesinin uygun olacağı gözetilerek bu yönde hüküm kurulması gerekirken nafakanın irat şeklinde ödenmesine karar verilmesi somut olay bakımından isabetli görülmemiş, toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekmiştir....
in velayeti, iştirak nafakasının miktarı ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı dava dilekçesi ile, velayetleri anneye verilen müşterek çocukların velayetlerinin değiştirilerek kendisine verilmesi, yoksulluk nafakasının iptali ile bono bedelinin ödenmesi, davalı-davacı adına kayıtlı araç ve eve ilişkin kayıtların iptaline karar verilmesini talep etmiş, 31.03.2015 tarihli duruşmada ise bono bedelinin ödenmesi, araç ve eve ilişkin kayıtların iptaline yönelik taleplerinin bulunmadığına, bu taleplerini saklı tuttuklarını belirtmiştir....
Bu haliyle kadının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile, hakkaniyet de gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının 3.bendinin iştirak nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, kadının iştirak nafakası talebinin kabulü ile boşanma kararının kesinleşme tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınmasına karar verilmiştir. Kadının, yoksulluk nafakasının toptan verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 5.bendinin kaldırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren davacı kadın için aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
olduğunu ve emekli maaşı aldığını, durumunun çok iyi olduğunu, tarafına bağlanan 500 TL yoksulluk nafakasının 2000 TL olmasını talep ve dava etmiştir....