Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

takdir yetkisi kapsamında...” kalmayan ve hükmün 1.fıkrasında yer alan; “...500 TL yoksulluk nafakasının aylık 200 TL azaltılarak aylık 300 TL yoksulluk nafakasının...” ifadelerinin çıkarılarak yerine “...500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 200 TL azaltılarak aylık 300 TL yoksulluk nafakasının...” ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 05.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; tarafların 21.11.2012 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, davalı lehine 250,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği görülmüştür. Davalının, boşandıktan sonra asgari ücret seviyesinde bir gelirle çalışmaya başladığı anlaşılmıştır. Nafaka alacaklısı kadının, elde ettiği gelirin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve ihtiyaçları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının gelirinin bulunması, hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının Sosyal Güvenlik Kurumundan yaşlılık aylığı aldığı bir işyerinde çalıştığı ve kira geliri bulunduğu iddia edilmekte ise de dava tarihi itibari ile bunların hiçbirinin doğru olmadığını, davalının geçimini davacının ödediği yoksulluk nafakası ile sağladığını, nafakanın kaldırılmasının davalıyı zor durumda bırakacağı için nafakanın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ... .... Aile Mahkemesinin 2011/529 E 2012/402 K nolu kararı ile davalı lehine hükmedilen aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir....

        Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, davalı için bağlanan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuklar için ayrı ayrı bağlanan aylık 200,00'er TL iştirak nafakasının indirilmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılmaması gerektiği gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu, davalının asgari ücretle çalışması nedeniyle davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması gerekip gerekmediği konusundadır. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....

          Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması istemine yönelik davanın yapılan yargılaması sırasında toplanan delillerden, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğinin anlaşıldığı, bu hususun İlk Derece Mahkemesince de kabul edildiği, İlk Derece Mahkemesince dava tarihi itibariyle davalı kadının başka biriyle fiili birliktelik yaşamak olgusunun bulunmadığı gerekçesine dayalı olarak yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, bu gerekçenin ve değerlendirmenin hatalı olduğu, zira yoksulluk nafakasının kaldırılması için kadının başka biriyle evli gibi yaşaması olgusunun dava tarihi itibariyle de aranması gerektiğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı gibi Yargıtay 3....

          Davacının yoksulluk nafakanın kaldırılması yönündeki talebi için ayrıca harç alınmamıştır. Kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nisbi harç alınmadan (Harçlar Kanunu md. 30-32) davaya devam edilmesi yanlış olmuştur. O halde, mahkemece davacıya "yoksulluk nafakasının kaldırılması" yönündeki talebiyle ilgili nispi harcın tamamlattırılması ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3- Kabule göre de; Davacının talebi yoksulluk nafakasının kaldırılması olduğu halde, mahkemece iştirak nafakasının kaldırılması olarak değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

            Davada; davalının sigortalı bir işte çalışmaya başladığı gerekçesi ile yoksulluğunun ortadan kalktığı belirtilerek; yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiş; mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek; nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 09.08.2006 tarihinde evlenip; 12.07.2012 tarihinde kesinleşen ilamla boşandıkları; boşanma ilamı ile birlikte davalı kadın lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası takdir edildiği, davacının boşanma ilamının kesinleşmesinden 2 ay sonra eldeki davayı açarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istediği; davalı kadının hava limanında çalıştığı, aylık net 932,00 TL geliri bulunduğu; davacının ise astsubay olduğu anlaşılmaktadır....

              HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının azaltılması dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, II-Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının azaltılmasına ilişkin istinaf talebinin KABULÜ ile Antalya 12. Aile Mahkemesinin 02/03/2022 tarih, 2020/453 esas ve 2022/167 karar sayılı kararının HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve yerine aşağıdaki şekilde YENİ HÜKÜM TESİSİNE; "1- Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talebinin ayrı ayrı REDDİNE, 2- Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının azaltılmasına ilişkin talebinin KISMEN KABULÜ ile, Antalya 4....

              Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesine ilişkindir. HMK 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yer almaktadır. Hakim, davacının talebi ile bağlı olup, bu talepten fazlasına karar veremeyeceği gibi, talepten başka bir şeye de karar veremez. Buna karşılık, mahkeme yapılan tahkikat sonunda gerçekleşecek duruma göre talepten noksanına hüküm verebilir. Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde, İstanbul Anadolu 1.Aile Mahkemesinin 12/12/2013 tarih, 2012/1704 Esas 2013/950 Karar sayılı boşanma kararı ile davalı lehine hükmolunan aylık 250 TL nafakanın kaldırılmasını veya indirilmesini talep etmiştir. Ancak Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmekle birlikte talep aşılarak bir defaya mahsus ve toplu olmak üzere 9.000 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine de karar verilmiştir....

                Hal böyle olunca mahkemece; davalının çalıştığı işin sabit ve güvenceli bir iş olmadığı ve her an için sona erdirilebileceği de dikkate alınmak suretiyle, elde ettiği gelirin yoksulluk durumunu ortadan kaldırmayacağı ancak çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı ve davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği göz önünde bulundurularak, nafaka miktarında indirim yapılması hususu üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. ./.....

                  UYAP Entegrasyonu