Somut olayda davacı kadın 400TL yoksulluk nafakasının aylık 1000TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince dava tarihinden itibaren aylık 550TL artırılarak aylık 950TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Artırılmasına karar verilen bir yıllık nafaka miktarı göz önüne alındığında bölge adliye mahkemesinin davanın kısmen kabulüne yönelik kararı kesindir. Bu nedenle davalı erkeğin yoksulluk nafakasının kısmen kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Davalı erkeğin kadının yoksulluk nafakasının artırılması davasının kısmen kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 17.05.2022 (Salı)...
Somut olayda, boşanma davası ve yoksulluk nafakasının artırımı davası sırasında davacının çalıştığı, davalının ise çalışmadığı, davalının yoksulluk nafakasının artırımı davası sonrasında 26.04.2014-04.08.2014 tarihleri arasında 1.200 TL ücret ile bir özel güvenlik şirketinde çalıştığı, dava tarihi itibariyle herhangi bir işte çalışmadığı anlaşılmaktadır. Davalının dava öncesinde çalışmış olması yoksulluğunu ortadan kaldırmadığı, kaldı ki davalının dava tarihi itibariyle çalışmadığı anlaşılmaktadır. Davacının yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca yoksulluk nafakasının, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi (TMK md.4) gözetilerek aylık 500,00TL'ye indirilmek suretiyle kararın düzeltilmesine hükmolunmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davacı T1 vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Antalya 12. Aile Mahkemesinin 20.01.2021 tarih, 2020/464 Esas ve 2021/29 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca esas hakkında yeniden hüküm tesisine. 1- Davacı T1'ın yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, 2- Davacı T1'ın yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin kabulü ile; Bursa 4....
Somut olayda münhasıran açılan yoksulluk nafakasının kaldırılması ve istirdat davasında verilen 15.10.2021 tarihli ek karar miktar itibariyle kesindir. Bu nedenle davalının temyiz başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Davalının temyiz başvurusunun yukarıda açıklanan sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.15.02.2022(Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, boşanma ile birlikte davacı için 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını belirterek 600 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; gelirinin yalnızca emekli maaşı olduğunu, borçları olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Dosya kapsamından; davacı ile davalının 13.11.2012 tarihli mahkeme ilamı ile boşandıkları, ilamın kesinleşme tarihi 26.12.2012 tarihinden itibaren 350 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın ise 04.03.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davada, yoksulluk nafakasının artırılması talep edilmektedir. TMK.'nun 176/4.maddesinde; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir” hükmü gereğince yoksulluk nafakasının artırılmasına karar verilebilir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması sonucunda; davacı kadının ev hanımı olduğu, davacının ise emekli olduğu, 900 TL maaş aldığı, evi ve arabası olup, evli olduğu açıklanmıştır....
Davalı cevap dilekçesinde; davacı ile 2004 yılında anlaşmalı boşandıklarını, boşanma protokolünde davacının kendisine yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiğini, boşanma sonrasında ise davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması istemi ile aleyhine dava açtığını,bu davada mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünde karar verildiğini, ancak bu kararın temyiz incelemesi neticesinde bozulduğunu, davacının sonrasında 2013 yılında yeniden yoksulluk nafakasının kaldırılması için aleyhine dava açtığını ancak bu davanın da reddedildiğini, bu davanın da aynı gerekçelerle açıldığından kesin hüküm itirazı bulunduğunu, davacının maddi durumunun iyi olmadığı yönündeki iddiaların nafakanın kaldırılması konusunda bağlayıcı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile, davalı yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
TMK'nun 176/4 maddesi "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." hükmünü içermektedir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi şartları oluşmadığından asıl davada yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının doğru olduğu anlaşıldığından davacı-davalı erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Çaycuma 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/552 Esas- 2010 /613 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine 300 TL yoksulluk nafakasının hükme bağlandığını, aradan geçen sürede takdir edilen nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle yoksulluk nafakasının 1000,00 TL' ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde hakim istem üzerine yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verebilecektir.(TMK 176/4) Davalı kadın boşanma sırasında bir işte çalışmamaktadır. Aldığı nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün görülmediğine göre çalışması zorunluluk arzetmektedir. Zira, yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Davalı eş yararına yoksulluk nafakası takdirinden sonra davalı eşin mali müşavir olarak çalışmaya başladığı 13.09.2010 tarihi itibariyle zarar beyan ettiği Vergi Dairesi Başkanlığının cevabi yazısı ile belirtilmişse de, mahkemece......'...