Asgari ücretle çalışma yoksulluk nafakası almaya engel teşkil etmez (YHGK. 2009/3-165-186). Somut olayda davacı kadın lehine Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Davacı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, bu yön gözetilmeden isteğin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.27.01.2020 (Pzt.)...
Yoksulluk nafakasına, evlenmekle sahip olunan refah durumu ile boşanmadan sonra oluşacak gelir yoksunluğu arasındaki fark olarak hükmedilemez. Yoksulluk nafakası Türk Medeni Kanununun 2/1. maddesindeki dürüstlük (objektif iyiniyet) çerçevesinde değerlendirilerek; aynı koşullara sahip bir kadının yaşamını sürdürmesi için gerekli asgari yaşam ihtiyaçlarına ve yükümlünün ödeme gücüne göre takdir edilmelidir. Bu bakımdan yapılan değerlendirmede yaklaşık iki yıllık bir evlilik sonucunda emekli maaşı olarak belirli bir miktar gelire sahip olan kadın yararına hükmedilen aylık 1500 TL yoksulluk nafakası fazla/çok olmuştur. Hükmün diğer bölümlerinin onanmasına katılmakla birlikte; daha az/makul miktarda yoksulluk nafakası takdir edilmek üzere hükmün sadece bu yönden bozulması gerektiğini düşünüyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası Bağlanması -Yoksulluk Nafakası Bağlanması Velayetin Değiştirilmesi veya Çocuğun Kuruma Yerleştirilmesi Kişisel İlişkinin Kaldırılması Veya Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından karşı davasının reddi ile iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı dava dilekçesinde iştirak nafakası yanında ortak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını da talep etmiş ve tek dava için harç yatırmış, davalı- davacı da karşı davasında, yoksulluk nafakası ile ortak çocuğun velayetini veya kuruma yerleştirilmesini, kabul edilmediği takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini, ve tek dava için harç yatırmıştır....
Mahkemece, kadın için aylık 650 TL yoksulluk nafakası, velayetleri anneye verilen müşterek çocuklardan 22/08/2012 doğumlu Mete için aylık 500 TL, 22/09/2016 doğumlu Eylül Ela için aylık 400 TL iştirak nafakası takdir edilmiş olup, değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocukların yaşları itibariyle ihtiyaçları, nafakaların niteliği dikkate alındığında, takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Eylül Ela için takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir....
Aile Mahkemesinin 2017/526 Esas 2018/463 Karar sayılı kararı ile belirlenen 500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 15/12/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000 TL artırılarak aylık 1.500 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, müşterek çocuklar Rumeysa Aslan, Büşra Nur Aslan ve Reyhan Aslan için nafaka artırım talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı tarafın istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı ve reddedilen iştirak nafakası artırım talebi yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı adına hükmedilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk adına hükmedilen iştirak nafakasının artırılması istemiyle açılmıştır....
KARŞI OY Boşanma davasında mahkemece verilen hükmün davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmesi üzerine yoksulluk nafakası ve velâyet hükmü tarafından bozma kararı verilmiştir. Mahkemece velâyetle ilgili bozmaya uyulmuş, yoksulluk nafakası ile ilgili olarak ise önceki hükümde direnilmiştir....
Kadının mevcut mali durumunun yoksulluk nafakası gerektirdiği ve kusurunun derece olarak daha az olması sebebiyle yararına yoksulluk nafakası (TMK.m.175) talep edebilme koşullarının da gerçekleştiği sabittir. Yoksulluk nafakası gelecek yıllarda devam edecek bir yükümlülüktür. Davacı-davalı kadın için yoksulluk nafakası bir hak olarak doğmuştur. Ne var ki bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz (TMK.md.2/2). Davacı-davalı kadının boşanma sebebi ve kendisi için kusur oluşturan sadakat yükümlülüğünü ağır surette ihlal ederek iki yıl süreyle bir başka erkekle yaşaması karşısında; gelecek yıllarda da devam edecek şekilde yoksulluk nafakası talep etmesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Hükmün sadece yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmek üzere bozulması, hükmün diğer bölümlerinin değerli çoğunluk gibi onanması gerektiğini düşünüyoruz....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi, iştirak nafakasına yıllık artış uygulanmaması yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesince davacı kadının yoksulluk nafakasının talebinin reddine ve ortak çocuk yararına aylık 400 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, iştirak nafakasına yıllık artış uygulanmaması ve yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin hüküm taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....
adliye mahkemesi hukuk dairesince, davacı-davalı kadının ağır kusurlu olduğu ve erkeğin davasının kabulü nedeniyle erkek lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle erkeğin yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ve vekalet ücreti yönlerinden istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararında yer alan yoksulluk nafakası ve tazminatlara yönelik bentlerinin kaldırılmasına, erkek lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine karar verilmiştir....
Ne var ki ilk inceleme sırasında bu husus gözden kaçtığından yoksulluk nafakası yönünden kararın onandığı anlaşılmakla, davacı-karşı davalı erkeğin karar düzeltme isteği bu yönden yerinde görülerek kabulü ile, Dairemizin 19.06.2018 tarih 2016/20371 Esas ve 2018/7633 Karar sayılı kısmen onama ilamının yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....