"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, dava dilekçesinde boşanmaya karar verilmesini ve 1000 TL nafakaya hükmedilmesini istemiştir. Talep edilen nafakanın açıkça tedbir nafakası olduğu belirtilmediğine ve tedbir nafakası için yasal olarak bir talebin bulunması da gerekmediğine göre, boşanma talebinin ardından ileri sürülen nafaka isteği, yoksulluk nafakasını da kapsar. (HGK.'...
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... erkek vekili, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar, toplu yoksulluk nafakası ile reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı-davacı kadın vekili ise kusur belirlemesi, tazminat ve nafakaların miktarı ile toplu yoksulluk nafakası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur. 2....
Dosyanın incelenmesinde, davalı-davacı kadın tarafından yoksulluk nafakası talebinde bulunulmamış, davalı- davacı kadın ön inceleme duruşmasında boşanma davası süresince tedbir nafakası istediğini, başka bir isteği olmadığını beyan etmiştir. Bu sebeple davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebi olmadığı halde kesin hüküm oluşturacak şekilde ret hükmü kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davalı-davacı kadının karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne, Dairemizin 17.01.2018 tarih, 2016/9724 esas, 2018/706 karar sayılı onama kararının yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Başka bir deyişle, boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş davacı (nafaka alacaklısı) aynı yasanın 178.maddesi hükmü gereğince bir yıl içerisinde boşanmadan ayrı olarak açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilecektir. Davanın açılması ile ilgili 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 178.maddesinde 1 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. ./.. -2- Somut olayda, tarafların .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin manevi tazminat dışında kalan hususlar yönünden kısmi olarak 15.03.2013 tarihinde kesinleşen kararı ile boşandıkları, eldeki davanın 29.01.2015 tarihinde açıldığı ve TMK 178/son maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gözönünde bulundurularak yoksulluk nafakasına ilişkin talebin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile davacı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Davalı vekilinin yoksulluk nafakası ile ilgili tümden red kararında lehlerine ücreti vekalet olması gerektiğine ilişkin istinaf başvurusunda; Toplanan deliller,Manisa 2.Aile Mah.nin 2016/691 E-2018/425 K.sayılı ilamı,bu ilama ilişkin dairemizin 2018/1528 E-2021/143 K.sayılı 15.02.2021 tarihli ilamı,dairemizce sözkonusu ilam ile kadın lehine ilk derece mahkemesince belirlenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği,dairemiz kararının temyiz denetiminden de geçerek kesinleştiği ve ortadan artırılması gereken yoksulluk nafakası kalmadığı,mahkemece de belirtilen gerekçe ile kadının kendisi için yoksulluk nafakası talebinin tümden reddine karar verildiği ve bu karara ilişkin davacı kadın tarafından kanun yollarına başvurulmadığı, kadının tümden reddedilen yoksulluk nafakası talebi üzerinden davalı lehine HMK 323/1- ğ madde/fıkra/bendi ve Av.Asg.Ücr.Tar.gereğince ücreti vekalete hükmedilmesi gerekirken hükmedilmediği,istinaf başvurusunun bu...
Dairemizin 11.03.2020 tarihli kararıyla hüküm sadece kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve maddi, manevi tazminat miktarlarının çok olduğu yönlerinden bozulmuştur. Hüküm diğer yönlerden kesinleşmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen kararda davacı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasının ara kararla aylık 500-TL ye indirildiği belirtilerek karar kesinleşince kadar devamına karar verilmiştir. Davacı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası yönünden karar dairemiz ilamıyla onanarak kesinleşmiştir. Mahkemece sadece bozulan yönlerden hüküm kurulması gerekirken kesinleşen hususlar yönünden yeniden hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3-Dairemizin 11.03.2020 tarih 2020/1162 E. ve 2020/2121 K. sayılı kararı ile yoksulluk nafakası yönünden; davacı kadın yararına irat şeklinde aylık 1000-TL olarak hükmolunan yoksulluk nafakasının çok olduğu gerekçesiyle bozulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Bağımsız Tedbir Nafakası-Yoksulluk Nafakası- Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının 25.03.2014 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde boşanma isteği bulunmayıp, kadın tarafından cevap ve karşı dava dilekçesinde yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat isteklerinde bulunulmuştur. Davalı-davacı kadının boşanmaya yönelik bir isteği olmadığına göre yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri nispi harca tabidir. Ne var ki dava değeri üzerinden nispi harç alınmamıştır....
Sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, bu kararın 06.04.2019 tarihinde kesinleştiği, ortak çocuk Miran Asaf'ın boşanma kararının kesinleşmesinden sonra 16.05.2019 tarihinde doğduğu, velayetin askıda olduğu, mahkemece çocuğun yaşı ve babanın velayet talebinin olmaması dikkate alınarak velayet hakkının davacı anneye verildiği, anlaşmalı boşanma davasında tarafların karşılıklı olarak tedbir ve yoksulluk nafakası talebi olmadığını bildirdiklerinden kadının yoksulluk nafakası talebinin reddedildiği, ancak anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesinden sonra açılan ve feri nitelikte bulunmayan yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesine rağmen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı erkeğin vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin yerinde olduğu, Ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m.4) dikkate alındığında hükmedilen 500,00 TL iştirak nafakası miktarının fazla olduğu...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından maddi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı ... 26.09.2018 tarihli dilekçesiyle maddi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün maddi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden bozulması gerekmiştir....
Ancak,boşanmadan sonra talep edilemeyeceğine ilişkin yasada bir hüküm bulunmamaktadır.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175.maddesi ve devamı hükümlerine göre nafaka talep edilen tarihte nafaka alacaklısının yasanın öngördüğü şartları taşıması halinde mahkemece, yoksulluk nafakasına hükmedilebilecektir. Başka bir deyişle, boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş davacı(nafaka alacaklısı)aynı yasa 178.maddesi hükmü gereğince bir yıl içerisinde boşanmadan ayrı olarak açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilecektir. Davanın açılması için 743 sayılı Yasada herhangi bir süreye öngörülmemiştir. Oysa, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 178.maddesinde ise 1 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür....