Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK 175) Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu ve evli kalınan süre dikkate alınarak davacı/karşı davalı kadın lehine yoksulluk nafakası miktarı yetersiz bulunmuş ve boşanma kararının kesinleşmesinden başlayarak aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasının davalı/karşı davacı erkekten tahsiline karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan gerekçe ile dava taraflarıın istinaf istemlerinin kısmen kabulüne, kusurun gerekçede açıklandığı şekilde düzeltilmesine, davacı/ karşı davalı kadının maddi-manevi tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarına yönelik,davalı karşı davacı erkeğin Hira Nur lehine tedbir ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, tarafların sair istinaf istemlerinin esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerekmiştir....
Kişisel ilişki süresi açısından; Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....
İkinci Bozma Kararı 1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından, kesinleşen yönlerden hüküm kurulması, kişisel ilişki ve nafaka miktarları; davalı erkek vekili tarafından ise yoksulluk nafakası, kişisel ilişki ve kesinleşen yönlerden yeniden hüküm kurulması yönünden temyiz talebinde bulunulmuştur. 2.Dairemizin 12.11.2020 tarih ve 2020/5057 Esas, 2020/5692 Karar sayılı kararı ile Mahkemece bozma kararına uyularak hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, boşanma davasının kabulü, ortak çocuklar Hayrunnisa ve Mert'in velâyetleri, bu çocuklarla davalı arasında kurulan kişisel ilişki, bu çocuklar için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakaları, davacı kadın lehine takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası, ziynet eşyası ve mal rejimin tasfiyesine yönelik kurulan hükümler, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden verilen...
Bu haliyle davalı-davacı erkeğin kadına yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 5 nolu bendinin yoksulluk nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile, boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı-davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Boşanma davalarında vekalet ücreti ve yargılama giderleri davanın kabul veya reddedilmesi durumuna göre takdir edilir. Boşanmanın fer'i (eki) niteliğindeki yoksulluk, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen veya tamamen kabul ya da reddi halinde de bunlar için ayrıca vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden, davalı lehine vekalet ücreti verilmemesi usul ve yasaya uygundur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakası, Kişisel İlişkinin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, nafakanın başlangıç tarihi yönünden; davalı tarafından ise kişisel ilişki, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararından; nafakanın arttırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulüne dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verileceğinin anlaşılmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru...
İstinaf Sebepleri Davalı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, maddî tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince sömestr tatili içerisinde kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş gün ve saatinin belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacak nitelik olduğu, infazda tereddüt oluşmasına sebebiyet verecek nitelikte kişisel ilişki düzenlenmesi doğru görülmediği, davacı kadının düzenli gelir getiren işi olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı erkeğin diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir. V....
İstinaf Yoluna Başvuranlar 1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat miktarları, iştirak nafakası miktarı, kişisel ilişki yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2.Davalı erkek vekili tarafından ise kusur tespiti, iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat ve ortak çocuk adına kayıtlı araç hakkında çocuk malları kapsamında hukuki işlemlerin yapılmaması yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesi ile; reddedilen yoksulluk nafakası, ortak çocuk Emine yönünden takdir edilen tedbir nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarları ile kişisel ilişkinin kaldırılması yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, davacı-davalı yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminat ve miktarı bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl ve karşı dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine ( TMK 166/1- 2 ) dayalı boşanma ve ferilerine yöneliktir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 31/05/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına, müşterek çocukları olan Seyhan Semanur Yıldırım'ın velayetinin müvekkiline bırakılmasını, mahkeme süresince tedbir nafakası daha sonra iştirak nafakası olmak üzere 500 TL nafakaya hükmedilmesine, müvekkili lehine 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, ortak konutta müvekkiline ait kişisel mallarının aynen iadesine, bu mümkün değilse tazmin suretiyle giderilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı 26/05/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasını ödemeyi kabul ettiğini, müşterek çocuğun küçük olması aile ortamının bozuk olması nedeniyle çocuğun velayetinin kendisine verilmesine karar verilmesini cevap ve talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davası açılmış, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadın yararına yoksulluk nafakası ve maddi tazminata, ortak çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmiş, ilk derece mahkemesince verilen bu hükme karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesi ilgili hukuk dairesince davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmiş, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarı arttırılmış, davacı kadının kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebi kabul edilerek davalı babanın tedavi...