Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 12. fıkrası gereğince itiraz kanun yoluna tabi olup, Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz dilekçesi verilmesi üzerine Mahkemece temyiz dilekçesi CMK'nın 264/2 maddesi uyarınca itiraz dilekçesi olarak değerlendirilip sanık müdafii tarafından verilen itiraz dilekçesiyle birlikte itiraz merciine gönderildiği, farklı düşünce ile de 03/04/2015 tarihinde temyiz isteğinin reddine karar verildiği ve Cumhuriyet savcısı tarafından red kararının temyiz edildiği, itiraz üzerine merci Bursa 3....

    Mahkemece, toplanan delillere göre; İİK'nun 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz nedenlerinin sayıldığı, itiraz eden borçlu vekilinin itirazının İİK'nun 265. maddesinde belirtilen hususlara ait olmadığı, sözleşmeye göre İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu, dava konusu alacağın rehinle de temin edilmediği gerekçeleriyle itiraz eden borçlu vekilinin yetki itirazı ve şartları oluşmayan ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, hüküm ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      KARAR Dosyanın incelenmesinde, ihtiyati tedbir isteğinin mahkemece kabul edildiği, davalının tedbir kararına itiraz ettiği ve ancak mahkemece davalının itirazı konusunda karar tesis edilmeden dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği anlaşılmakta isede, HMK.'nun 394. maddesi uyarınca aleyhine tedbir kararı verilen kişinin tedbire itiraz etmesi üzerine mahkemece itiraz konusunda karar verilmesi gerekir. İtiraz üzerine verilen karara karşı ise Yargıtay nezdinde kanun yoluna başvurulur. Temyize konu olayda, aleyhine tedbir kararı verilenin tedbir kararına itiraz etmesi üzerine, mahkemece itiraz üzerine karar verilmesi gerekirken, karar verilmeden dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği anlaşıldığından, itiraz üzerine karar verilmesi için dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" sayılı kararı onayan Daire’nin 21/11/2016 gün ve sayılı kararı aleyhinde ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine ihtiyati haciz isteminde bulunulmuş, mahkemece bu istemin kabul edilmesi üzerine borçlu vekilince ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş ve mahkemece itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karar, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 21.11.2016 günlü ilamı ile değişik gerekçeyle onanmıştır. İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz hususunu düzenleyen İİK’nın 265. maddesinin son fıkrasında, ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yolunun açık olduğu, ancak temyiz incelemesi sonucu verilen kararın kesin olduğu düzenlenmiştir....

          İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı takip borçlusu hakkında İpsala İcra Müdürlüğünün 2020/40 Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, icra müdürlüğünce 08/02/2020 tarihli karar ile takibin faiz yönünden durdurulmasına karar verildiğini, bu kararın İİK 62.maddeye aykırı olduğunu, borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın miktarını açıkça göstermesi gerektiğini, aksi taktirde itiraz etmemiş sayılacağını, borçlunun itiraz dilekçesinde talep edilen alacağın ne miktarına itiraz ettiğini açıkça belirtmediğini, itirazın geçersiz olduğunu söyleyerek icra müdürlüğünün kararının kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Dava; kısmi itiraz üzerine, müdürlükçe verilen faiz yönünden takibin durdurulmasına dair memur işleminin şikayetine ilişkindir....

          İTİRAZ : İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, ihtiyati haciz kararına dayanak yapılan senetteki imzaların müvekkilne ait olmadığını ve açıkça itiraz ettiklerini, haksız ihtiyati haczin müvekkilinin itibarını yitirmek durumunda olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde, itiraz eden tarafın ileri sürdüğü itiraz sebeplerinin esasa ilişkin olarak açılacak bir davada değerlendirilebilir nitelikte olduğundan itirazın reddine karar verilmiştir. Karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

            Yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılarak itiraz edene kesin süre vermek, buna ilişkin UYAP evrağının sistemden itiraz eden yada vekili tarafından görülememesinin itiraz eden taraf bakımından kesin süreye uyulmamasının sonuçlarını ortadan kaldırmayacağı, kesin süreye uyulmadığı taktirde usulüne uygun itiraz yapılmamış sayılacağına dair ihtarat yapılmak ve sonucuna göre karar vermek üzere yerel mahkeme kararının kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan gerekçelerle itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; İtiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-...... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .... tarih, ......

              Yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılarak itiraz edene kesin süre vermek, buna ilişkin UYAP evrağının sistemden itiraz eden yada vekili tarafından görülememesinin itiraz eden taraf bakımından kesin süreye uyulmamasının sonuçlarını ortadan kaldırmayacağı, kesin süreye uyulmadığı taktirde usulüne uygun itiraz yapılmamış sayılacağına dair ihtarat yapılmak ve sonucuna göre karar vermek üzere yerel mahkeme kararının kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan gerekçelerle İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-...... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...... tarih ....... Esas, .........

                Bu kararlara karşı tebliğini izleyen günden itibaren onbeş gün içerisinde İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz edilebilir. İtiraz bir ay içerisinde sonuçlandırılır. İtiraz üzerine verilen karar kesindir." hükmüne yer verilmiştir. İtirazen incelenen kararın, davacının vasisine 30/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, Kanun'da öngörülen on beş günlük itiraz süresinin geçmesinden çok sonra 03/05/2021 tarihinde kayıtlara giren dilekçe ile karara itiraz edildiği görüldüğünden, süresinde olmayan itiraz isteminin incelenmesine olanak bulunmamaktadır. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; itiraz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine, kesin olarak, 28/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Müvekkilin alacaklı görünen kişiye 42.269,10 TL borcu bulunmakta olup bu bedel dışında talep edilen alacak miktarına da itiraz ediyoruz. Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl alacağa itiraz edilen ilamsız takipte işlemiş bulunan faize ve faiz oranına da ayrıca itiraz ediyoruz. Borcu kabul etmemekle birlikte müvekkilin temerrüdü de söz konusu değildir. Bu nedenle işlemiş faiz talebi haksız ve kötüniyetlidir. Asıl alacağa işlemiş faize borca ve tüm fer'ilerine itiraz ederiz....

                    UYAP Entegrasyonu