İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/12/2019 NUMARASI : 2019/274 ESAS - 2019/914 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından hakkında İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2019/6129 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe konu senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığını, davalıya herhangi bir borcunun da bulunmadığını, beyanla imzaya ve borca itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, davacı tarafından yasal süresi içinde imzaya itirazda bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından davacıların imzaya itirazlarının kabulü ile davacılar hakkındaki takibin durdurulmasına karar verildiği davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır . Davacı şirket tarafından imzaya itirazda bulunulduğu halde davacı şirketin kaşesi üzerindeki imzanın mukayese imzalarla karşılaştırılarak davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda rapor alınmaksızın davacı şirketin imzaya itirazının kabulüne karar verilmesi yerinde değildir....
İlk derece mahkemesince , Davacının imzaya itirazının KABULÜ İLE HATAY İCRA MÜDÜRLÜĞÜNÜN 2019/36312 E SAYILI dosyası ile yapılan takibin 04/01/2019 düzenlenme tarihli 12/03/2019 vade tarihli 135.000 TL senet yönünden davacı Hüseyin Yıldırım yönünden DURDURULMASINA, 11/11/2018 düzenlenme tarihli 25/05/2019 vade tarihli 210.000 TL senet yönünden imzaya itirazın süreden reddine, Davacının borca itirazlarının reddine,Davacı tarafın tazminat talebinin REDDİNE, karar verilmiştir. Davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Bilirkişi Oğuzhan Çelik tarafından düzenlenen 05/03/2021 tarihli raporda özetle; "nceleme konusu, borçlusu, “H. YILDIRIM İnşaat Alım ve Satım ve Gayrimenkul T1 alacaklısı “Süleyman ÖRDEK” olan; 04/01/2019 tanzim ve 12/03/2019 ödeme tarihli, “135.000 (Yüzotuzbeşbin) TL” değerli ve 11/11/2018 tanzim ve 25/05/2019 ödeme tarihli, “210.000 (İkiyüzonbin) TL” değerli emre muharrer senetlerin “Ödeyecek” bölümlerinde “H....
Bilindiği üzere; alacaklı tarafından seçilen takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 168. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendi uyarınca; imzaya itirazın, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Öte yandan, HMK'nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir....
İİK.nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Somut olayda, ödeme emrinin, imzaya ve borca itiraz eden borçluya 31/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra (06/06/2017 tarihinde) icra mahkemesine itirazlarını bildirdiği, ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne dair bir şikayetinin de bulunmadığı görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte takibe konu senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını belirterek ayrıca imzaya ve borca da itiraz etmiş, mahkeme, usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapmaksızın, imzaya itirazın esasını inceleyerek itirazın reddine karar vermiştir....
Davacı taraf takip dayanağı çekteki imzaya itiraz etmiş olup, imzaya itirazda ispat külfetinin davalı alacaklıda olması nedeni ile mahkemece davalı tarafa bilirkişi ücretini yatırması için 2 hafta süre verilmiş, davalı tarafça 2 haftalık süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, davacı taraf ihtarın gerekli şartları taşımadığından bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 2004 Sayılı İİK nun 18/1 maddesinde icra mahkemesine arz edilen hususların ivedi işlerden sayılacağı ve bu işlerde basit yargılama usulünün uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 6100 sayılı HMK nın 316 ve devamı maddelerinde basit yargılama usulü düzenlenmiştir....
Madde metninden, imzaya itiraz halinde icra mahkemesince, itirazla ilgili karara kadar takibin geçici olarak durdurulmasına ilişkin tedbir kararı verilebileceği anlaşılmaktadır. Bu maddeye göre icra mahkemesince takibin geçici olarak durdurulması yönünde verilen karar, HMK'nun 389 ve müteakip maddeleri kapsamında olmayıp, İcra ve İflas Kanununda özel olarak düzenlenmiş, takip hukukuna özgü bir karardır. Bu nedenle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 397/2. maddesinin olayda uygulanma imkanı yoktur. O halde Mahkemece, borçluların HMK'nun 397/2. maddesi uyarınca tedbirin devam ettiğine ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin istemlerinin yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu tarafından süresinde icra mahkemesine başvurularak borca, imzaya itiraz edildiği, mahkemece imzaya itirazla ilgili olarak bilirkişi incelemesi yaptırılarak imzanın borçluya aidiyeti nedeniyle imzaya itirazın reddine karar verildiği, yargılama sırasında ileri sürülen tahrifat iddiasının ise itirazının genişletilmesi olarak değerlendirilerek bu kapsamdaki itirazın reddine karar verildiği görülmüştür....
Davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Şikayet dilekçesinin tetkikinde, dilekçenin açıklama kısmında tebliğ usulsüzlüğü şikayetinin yanında borca ve imzaya itiraz edildiğinin de belirtildiği ancak netice ve talep kısmında sadece usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin talepte bulunulduğu, bu haliyle dilekçenin açıklama kısmı ile netice ve talep kısmı arasında çelişki olduğu görülmektedir. Mahkemece bu durum karşısında şikayetçi vekiline kesin süre verilerek bu çelişkinin giderilmesinin istenmesi gerekirken, bu yola başvurulmadan borca ve imzaya itirazların da bulunduğu kabul edilerek yargılama yapılması ve borca ve imzaya itirazların reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....