İcra İflas Kanunu'nun 50.maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” şeklinde belirtilmiştir. HMK'nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir....
davanın kesin yetkiye tabi olmadığı, tarafların yetki itirazı olmadan yetkisizlik kararı verilemeyeceğini belirterek yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 11/6/2013 tarih ve 1130 sayılı kararı uyarınca faaliyete geçirildiği anlaşılmış, incelemeye konu dava da 29/7/2013 tarihinde açılmıştır. Her ne kadar anılan kararda derdest dosyaların devri ile ilgili herhangi bir ibare bulunmamakta ise de, davalının yetki itirazı bulunduğu ve dosyanın Beykoz Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Buna göre davalının yetki itirazı da nazara alınarak uyuşmazlığın sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince 3. Tüketici Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/19189 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun yetkiye itirazının ... 6. icra hukuk mahkemesinin 29.12.2010 tarihli 2010/1254-1273 sayılı kararı ile reddedildiği ve kararın 20.12.2011 tarihinde onanarak kesinleştiği, diğer borçlu ...'nın yetkiye itirazı üzerine ...1. icra hukuk mahkemesinin 2011/97-133 sayılı kararı ile yetki itirazının kabulü ile ... icra müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verildiği, kararın 19.01.2012 tarihinde kesinleştiği, alacaklı vekilinin 23.12.2011 tarihli gönderme talebinden sonra 24.01.2012 tarihli üst yazı ile takip dosyasının kül halinde yetkisizlikle ... İcra Müdürlüğüne gönderildiği, takibin tüm borçlular yönünden ... 18. icra müdürlüğünün 2012/1658 esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiği görülmüştür. Şikayetçi borçlu ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yoluyla yapılan takipte, borçlunun süresinde 20.02.2009 tarihinde yetkiye, borca itirazı üzerine takip durmuş, alacaklı 18.02.2013 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak yetkiye itirazı kabul ettiklerini, dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi talebinin icra müdürlüğünce reddi üzerine konu şikayet yoluyla icra mahkemesinin önüne gelmiştir....
İlk derece mahkemesi; davalı tarafça 18/07/2022 tarihinde sunulan dilekçede davayı kabul ettiğini beyan ettiğinin görüldüğü, davalı tarafın vekaletnamesinin incelenmesinde davayı kabul yetkisinin yer aldığı anlaşılmıştır. davayı kabulün dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılacağı, davayı kabulün hüküm ifade etmesinin karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı, gerekçesi ile yetkiye itirazın kabul nedeniyle kabulüne, İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin yetkisizliğine, yetkili icra dairelerinin İstanbul İcra Daireleri olduğuna, karar kesinleştiğinde, süresi içerisinde müracaat edilip gerekli masrafı karşılandığında icra takip dosyasının yetkili İstanbul Nöbetçi İcra Dairesine gönderilmesine, yetkiye itirazı değerlendirildiğinden sair itirazların değerlendirilmesine yer olmadığına karar vermiştir....
ın ..., ..., ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 14İ2 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, D-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'n müşteki ...'a yönelik eylemleri nedeniyle, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın müşteki ...'a yönelik, sanıklar ... ve ...'ın, müşteki ...'e yönelik, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın müşteki ...'a yönelik, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ve ...'ın müşteki ...'...
geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 13.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına "Karar tarihi itibariyle Asgari Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.500 TL. maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak beraat eden sanık ...’a verilmesine" dair cümlenin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Savcısı ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının CMK.nun 223/8.maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 17/10/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 14.02.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi....