nın kasten insan öldürmeye teşebbüs suçundan beraatine dair verilen hüküm yönünden yapılan incelemede; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/5 maddesi uyarınca "beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi" gerekeceğinden, hakkında beraat kararı verilen sanık ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi bozmayı gerektirmekte ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının mahsus bölümüne, "sanık ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre 1100 TL maktu vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanık ...'ya verilmesine" ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle CMUK.nun 322 maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 24.01.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurarak, yetkiye, imzaya ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece itirazın süreden reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 168. maddesine göre; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçluya ödeme emri tebliğ edildikten sonra, borçlu, 5 günlük süre içinde yetkiye, imzaya ve borca icra mahkemesinde itiraz edebilir....
Somut olayda icra dairesinin yetkisiyle birlikte borca itiraz edilmiş, itiraz üzerine açılan işbu davada ise mahkemenin de yetkisiz olduğu savunulmuştur. Hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz durumunda dava şartı olduğundan öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmelidir. Mahkemece bu yön gözetilmeden ve icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz değerlendirilmeden mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketin çeşitli tarihlerde müvekkil şirketten balık aldığını, bir kısım mal bedelinin ödenmediğini, faturaların davalıya tebliğ edildiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle takip başlatıldığını, davalının borca ve yetkiye itiraz ettiğini, davalının itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket cevap vermemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere göre, dosyaya sunulan faturaların tek başına yereli delil olmadığı, davalının akdi ilişki olmadığını ifade ettiği, faturalarda malları davalı şirketin aldığını gösteren imza ya da kaşe bulunmadığı gerekçesiyle yetkili mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. Davalı takip borçlusu tarafından süresi içinde icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde ihtayati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, karşılıksız çıkan çeke istinaden ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, müvekkilinin ikamet ve çek keşide yerinin olması nedeniyle mahkemelerinin yetkisiz olduğunu ileri sürerek, ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece karşılıksız çıkan çek nedeniyle doğan borcun götürülecek borç olduğu, alacaklının ikamet ettiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş karar itiraz eden vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı vekili, davalı abonenin su borcunu ödememesi nedeni ile Hatay İcra Müdürlüğü'nün 2018/30176 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının yetkiye, borca ve faize itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, alacağın faturaya dayanması nedeni ile Hatay İcra Dairesinin ve Hatay Mahkemesinin yetkili olduğunu iddia ederek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, 12/04/2019 havale tarihli dilekçesi ile yetkiye itiraz etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davalının ikametgahının ve sözleşmenin ifa yerinin Belen olduğu, taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunmadığı, yetkili İcra Dairesinde takip yapılmaması nedeni ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince karar istinaf edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2017/17126 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalı tarafça borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, 27.991,96 TLlik kısmı yönünden borçlunun borca ve yetkiye itirazının kaldırılması ile takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yetkiye İtiraz DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:03.10.2016 K A R A R Uyuşmazlığın konusu ihalenin feshi talebine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 14.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanıklar müdafiinin hırsızlığa teşebbüs ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından 5271 sayılı CMK'nın 231/5 maddesi uyarınca kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı itiraz yasa yoluna başvurduğu; itiraz merciinin itiraz talebini reddettiği ve red kararının kesin olduğu anlaşıldığından; sanık müdafiinin belirtilen suçlara yönelik temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nun 271/4. maddesi ve 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, Sanık ......
A.Ş. hakkında başlatıldığı, borçlunun yetkiye itirazı üzerine mahkemece takibin durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilmediği anlaşılmakla, İİK'nun 170/1. maddesinin ikinci cümlesi gereğince, tedbir kararı verilmeden yetkiye itiraz edilmiş olması zamanaşımını kesmeyeceği gibi, itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmayacağından 18.07.2012-09.08.2012 tarihli satış talepleri ile yetki itirazının kabulüne dair kararın verildiği 10.03.2014 tarihleri arasında takip işlemi yapılmamış olup, 6 aylık zamanaşımı süresi dolmuştur. O halde mahkemece, borçlunun zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi yönünden hüküm tesisi isabetsizdir....