İcra Müdürlüğü’nün yetkisine, hem de borca itiraz ettikleri, yetkili yer olarak .../...’ı gösterdikleri, davacının açtığı itirazın iptali davasının içeriğinde yetki itirazından bahsetmeksizin borca itirazın iptalini istediği, bu şekilde davalıların yetkiye yönelik itirazını benimsediği ve kabul ettiği gerekçesiyle yetkili icra dairesinde yapılan takip bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Her ne kadar temyize konu mahkeme kararının gerekçesinde davalıların adresinin .../..., davacının adresinin ..., sözleşmede belirtilen yetkili yerin ... olduğu, bu durumda ......
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı borçlunun mükerrerlik iddiasına dayalı borca itiraz başvurusuna ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 62. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, sair yasal mevzuat 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, itiraz dilekçesinde ileri sürülmeyen hususların, istinaf ve temyiz incelemesinde değerlendirilemeyeceğinin tabii bulunmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
İstinaf Sebepleri Davacı borçlu vekili, dava dilekçesini tekrarla taleplerinin, şikayet niteliğinde olduğunu, mahkemece borca itiraz olarak vasıflandırılmasının hatalı olduğunu, aynı alacağın ipotekle teminat altına alınması nedeniyle anılan takiplerden sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine de konu edildiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlunun mükerrerlik iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerektiği, başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılmasının fuzuli bir talep olup sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
İstinaf Sebepleri Davacı borçlu vekili, dava dilekçesini tekrarla taleplerinin, şikayet niteliğinde olduğunu, mahkemece borca itiraz olarak vasıflandırılmasının hatalı olduğunu, aynı alacağın ipotekle teminat altına alınması nedeniyle anılan takiplerden sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine de konu edildiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlunun mükerrerlik iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerektiği, başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılmasının fuzuli bir talep olup sonuç doğurmayacağı, itiraz dilekçesinde belirtilmeyen hususların istinaf sebebi olarak ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraz, İİK'nın 58 ve 61. maddelerine dayalı dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayeti, İİK'nın 85. maddesine dayalı taşkın haciz şikayeti ile İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itirazın ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 gün ve İİK'nın 58 ve 61. maddelerine dayalı dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayetinin ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde yapılması gerektiği, somut olayda ödeme emrinin davacılara 04/06/2018 tarihinde ayrı ayrı tebliğ edildiği, itiraz ve şikayetin anılan sürelerden sonra 13/09/2019 tarihinde yapıldığı, dava dilekçesinde gecikmiş itirazdan bahsedilmediği anlaşılmakla bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu icra mahkemesine başvuru dilekçesinde;icra emrini 22.11.2019 tarihinde tebliğ aldığını, icra takibine dair yetkiye, husumete, borca, takibe ve faize itiraz ettiklerini bildirerek takibin iptaline, davalı haksız ve kötü niyetli olduğundan alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; ihtarnameye 8 gün içinde itiraz edilmiş olmasının takip başlatılmasına engel olamayacağı gibi itiraz edilmemesinin de takibe yönelik itirazın incelenmesine engel olmaması gerektiği, ihtarnameye 8 gün içinde itiraz edilmemesinin hukuki sonuçları hakkında ihtarnamede bilgi yer almadığını, asıl borca yönelik itirazların incelenmediği gibi faize ve faiz oranına yönelik itirazlar yönünden de gerekçeli bir açıklama yapılmadığı, kredi sözleşmesi, ipotek akit tablosu ve hesap kat ihtarnamesi birlikte değerlendirilip asıl alacak ve faiz taleplerinin ihtarnameye uygunluğu denetlenerek, kat ihtarı tebliği ile kesinleşen alacak miktarı ile asıl alacak tutarına kredi sözleşmeleri, ipotek akit tablosu ve hesap kat içerikleri dikkate alınarak işlemiş ve işleyecek faiz yönünden bir bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği halde hiçbir incelemeye gerek duymaksızın davanın reddedildiğini, kredi sözleşmesinde faiz oranı belirtilmediği halde takipte %45 faiz...
Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır" hükmü yer almakta olup, bu hükme göre, borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir. Borçlunun "Alacaklının icra takibine konu ettiği ve dosyaya ibraz ettiği faturaya ait toplam borcumun miktarı bu kadar değildir. Bu borca itiraz ediyorum." şeklinde yaptığı itirazında borçlu, itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermemiştir. Bu durumda borçlunun itirazı geçerli değildir. İcra müdürlüğünce geçersiz olan itirazın kabulüne dair verilen 07/11/2018 tarihli karar usul ve yasaya aykırı olduğundan mahkemece şikayetin kabulü ile 07/11/2018 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına karar vermesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bir adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, keşideci borçlunun, icra müdürlüğünün yetkisine, imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir....
nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, başvurunun niteliği de gözetilerek anılan madde gereğince mutlaka duruşma açılmalı, yetkiye ve borca itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Diğer bir anlatımla, mahkeme dosya üzerinde inceleme ile borca ve yetkiye itiraz yönünden bir karar veremez. (Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 05.05.2016 tarih 2016/1968 E.-2016/13342 K.sayılı kararı)....