Takibin şekli itibariyle icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılan borca ve yetkiye itiraz sonuç doğurmayacağı gerekçesi ile davacının borca ve yetkiye itirazının reddine karar verilmiştir ...'' şeklindeki gerekçe ile davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen sebeplerle müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, mahkeme değerlendirmesinin Tebligat Kanunu ve ilgili yönetmeliğe aykırı olduğunu, ilk derece mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. Uyuşmazlık; usulsüz tebligat şikayeti ve borca ve yetkiye itirazlarının süresinde kabul edilerek takibin durdurulması istemine ilişkindir....
İlk derece mahkemesi; çekin keşide yerinin İstanbul olması karşısında, takipte İstanbul İcra Daireleri yetkili olduğundan davacı borçluların yetki itirazının yerinde olmadığı, İİK'nın 169/a maddesine göre; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfetinin borçluya ait olduğu, somut olayda, borçlular tarafından borcun olmadığı veya ödendiğine ilişkin sunulan yazılı belge resmi belge olmadığı gibi imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge de olmadığı gerekçesiyle davacıların yetkiye ve borca itirazlarının reddine, tazminat talebinin reddine karar vermiştir....
O halde mahkemece, yetkiye itirazın reddi ile borçlunun sair şikayet ve itirazlarının esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Açıklanan bu olgular karşısında, mahkemece davacıların tüm itiraz ve şikayetinin reddi gerekirken, yazılı nedenlere takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacıların şikayet, yetkiye ve borca itirazlarının reddine, davacıların senedin teminat senedi olduğu yönündeki iddiaları borca itiraz niteliğinde olup, esasa ilişkin nedenlerle reddedildiğinden ve mahkemece takibin tensiple birlikte teminatsız olarak durdurulmasına karar verildiğinden, alacaklının da talebi olduğu gözetilerek İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca asıl alacak 2.000.000- TL'nin %20'si oranında tazminatın davacılardan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiştir....
içerisine ilk olarak sunulan borca itiraz dilekçesi, davalı borçlu şirket yetkilisi ...nun e-imzası ile 01.09.2023 tarih 19:58 saatinde imzalanarak UYAP sistemine 01.09.2023 tarihinde gönderilen borca itiraz dilekçesi olup ilgili borca itiraz dilekçesinde herhangi bir yetki itirazı bulunmamakta olup yalnızca borca itiraz edildiği,dosya içerisine sunulan ikinci borca itiraz dilekçesi davalı borçlu şirket yetkilisi ...nun e-imzası ile 01.09.2023 tarih 20:18 saatinde imzalanarak UYAP sistemine 01.09.2023 tarihinde gönderildiği,ilgili borca itiraz dilekçesi incelendiğinde, dilekçe üzerinde Küçükçekmece İcra Dairesinin yetkisine itiraz edildiği,ancak dilekçede açıkça yetkili icra dairesinin gösterilmemiş, belirtilmemiş olduğunu, bu durum karşısında İİK madde 50 gereği para borçları için takip hususunda HMK da yer alan yetkiye dair hükümler kıyas yoluyla uygulanmakta olup HMK madde 19 kapsamında yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeye/daireyi açıkça belirtmek zorunda olduğunu,somut...
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takiplerde, imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, …sıfat itirazı gibi…. borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Şikayetçi borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalarının borca itiraz davası olmadığını, memur işlemine yönelik şikayet olduğunu ve bu şikayetin kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğu ileri sürülmüş ise de; davacının icra hukuk mahkemesine başvurusun ileri sürdüğü hususlar borca itiraz niteliğindedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı alacaklı vekili tarafından davacı ve dava dışı İlyas Abdullah Bekçioğlu, Fatma Bekçioğlu, Mustafa Serdar Bekçioğlu hakkında Ilgın İcra Müdürlüğünün 2020/1060 Esas sayılı dosyasıyla 03/11/2020 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmış, borçlunun icra takibini haricen öğrenmesi üzerine icra dairesine verdiği 25.11.2020 tarihli dilekçe ile yetkiye borca ve ferilerine itiraz etmiştir. İcra müdürlüğünce 10.12.2020 tarihli işlemle; “borçlu itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde yazılı veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur, borçlu vekili tarafından ödeme emrinin tebliğ tarihinden önce borca itiraz edildiğinden, itirazın reddine" şeklinde işlem tesis edilmiştir. Borçlunun itirazından sonra borçluya 28/11/2020 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiştir....
, kendilerince haksız icra takibi neticesi cebri icra yolu ile tahsil edilen paranın iadesi için davalı tarafa Erdek İcra Müdürlüğünün 2022/414 E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı şirketin ise yetkiye ve borca itirazı neticesi takip durdurduğunu ve İcra ve İflas Kanununun 72.maddesine göre yetkiye yaptığı itiraz da yasal olmadığını, bu nedenlerle davalı borçlunun itirazının kaldırılması ile takibin yasal faizi ile birlikte devamı ile borçlu davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Takip konusu belgenin; keşidecisi borçlu ..., lehtarı ..., keşide tarihi 25.01.2001, vade tarihi 31.05.2001, keşide yeri İstanbul ve yetkili hamili alacaklı olan kambiyo senedi vasfına haiz bono olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, bononun kambiyo senedi vasfına yönelik şikayet ve borca itiraz niteliğinde olup, kambiyo senedi vasfına yönelik şikayet yerinde olmadığına göre, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve borca itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir....
Borçlunun takip talebinde istenen işleyecek faiz oranına itirazı da borca itiraz niteliğinde olduğundan, takibin türüne göre İİK.nun 168/5. maddesi gereği bu husustaki itirazını 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmelidir. Bakiye borç hesabı işlemi sırasında uygulanan faiz oranının, takipte kesinleşen faiz oranına ve yasalara aykırılığı, ancak icra müdürlüğünce dosya hesabı yapılması halinde borçlu tarafça şikayete konu edilebilecek ve mahkemece denetlenebilecektir....