Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Davacı borçlu vekili itiraz dilekçesinde, takip konusu senetler üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ve borcu bulunmadığını beyanla imzaya borca ve tüm ferilere itirazla takibin iptali ile icra tazminatına ve para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde iddiaların yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, grafoloji uzmanı bilirkişi tarafından tanzim edilen 06.01.2022 havale tarihli raporda takibe konu senetteki imzaların borçlunun eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı, raporun denetime uygun olduğu, imzaya itirazın reddi gerektiği öte yandan, davacının borçlu olmadığına dair resmi veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge sunamadığından borca itirazının da yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, bilirkişi raporunun kesin kanaat bildirmediği, yeniden rapor aldırılması gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İhtilaf konusu, taraflar arasındaki kambiyo senetlerine özgü takipte, davacı borçlunun açtığı imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesince; "Mahkemenin 26/09/2019 tarihli duruşmasında dava dilekçesinde usulsüz tebligat, imza ve borca itiraz talebi olduğundan usulsüz tebligata ilişkin 2019/174 E sayılı dosyası üzerinden karar verilmesine, imza itirazı ve borca itiraz hususunda yeni bir esasa kayıt yapılmasına karar verildiği, iş yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: davacının tensip tutanağı uyarınca duruşmada imza örneklerinin alınması için hazır bulunması yönünde karar verildiği, buna rağmen davacı asilin duruşmada hazır bulunmadığı, buna ilişkin mazeret bildirmediği görülmekle davanın usulden reddine" dair karar verildiği görülmektedir....

    Takibe konu çek incelendiğinde; keşidecinin davacı şirket, lehtar/cirantanın davalı alacaklı olduğu, çekin yasal süresi içerisinde ibraz edildiği ve kambiyo vasfını taşıdığı anlaşılmıştır. Somut olayda; davacı keşideci sıfatıyla yer aldığı çekteki imzaya itirazı ile birlikte takibe konu çekin, taraflar arasında 12/06/2020 tarihli Gayrimenkul Satış Protokolü gereğince davalıya teminat olarak verildiğini iddia ederek imzaya ve borca itiraz etmiştir. Borçlu tarafından ödeme emri tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine verilecek itiraz dilekçesiyle takibe konu çekle ilgili imza itirazıyla birlikte, imzaya itirazla çelişmeyen itiraz sebepleri de bildirilebilir (örneğin, zamanaşımı, yetki, derdestlik vb.). Buna karşılık borçlu, imza itirazıyla birlikte çekin teminat için verildiğini bildiremez. Çünkü imzaya itirazla çekin teminat amaçlı verildiği iddiası birbiriyle çelişme halindedir....

    Bu hali ile dosyanın tevdii edildiği bilirkişi, 04/01/2021 tarihli raporunda keşideci imzasının, davacı şirket mümessilinden sadır olmadığını mütalaa etmiş olup raporun hüküm tesisine yeterli ve denetime açık olduğu anlaşılmakla davacının imzaya itirazın kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiş, davalının çekin 2 cirantası olması ve davacı ile doğrudan doğruya münasebette bulunmaması, bundan sebeple imzanın sıhhatini bilecek halde olmamasından dolayı davalı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmemiştir gerekçesi ile İstanbul 11. İcra Dairesinin 2019/6479 numaralı dosyasındaki; Yetki itirazının reddine, Davacının imzaya itirazının kabulüne, İİK 170 maddesi mucibince davacı hakkındaki takibin durdurulmasına, Borca itiraz yönünden inceleme yapılmasına yer olmadığına, Davalının tazminata ve para cezasına mahkum edilmesine yer olmadığına" dair karar verildiği görülmüştür....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacı borçlunun Zara İcra Dairesine yönelik yetki itirazının kabulüyle Horosan/Erzurum İcra Dairesi'nin yetkili olduğuna karar verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattıklarını, ödeme emrinin usulüne uygun olarak borçluya tebliğ edildiğini, borçlu tarafından imzaya, yetkiye ve borca yönelik itirazlarda bulunulduğunu, , davacı borçlunun yetki itirazı ve takibe konu bono incelendiğinde, HMK 17....

    Maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz davasıdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime yeterli ve elverişli bulunmasına, rapora itirazın somut ve herhangi bir gerekçeye dayandırılmamış olmasına, imzaya itraz edidliğinden ayrıca ve açıkça borca itiraz edilmesinin gerekmemesine, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 5....

    Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde İİK'nın 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun icra dairesinin yetkisiz olduğu, borçlu olmadığı, veya borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı, imzaya itirazlarını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına ve alacaklının takip hakkı bulunmadığına yönelik şikayet ve itirazlarını yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine bildirmesi zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda; davacı borçlu dava dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve davalının takip hakkı bulunmadığına ilişkin şikayetleri ile birlikte imzaya ve borca itirazlarını da ileri sürmüştür....

    DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu adına geçici vasi vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 3. SHM'nin 2020/406 E....

    DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine mahsus takipte imzaya ve borca itiraza ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İİK'nun 168/4 ve 5. maddesi uyarınca, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, borçlunun imzaya ve borca yetkiye itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapması zorunludur....

    UYAP Entegrasyonu